Piri Reis kimdir? Piri Reis haritasının sırrı ne?

Piri Reis
kimdir? Piri Reis’in haritasının sırrı nedir? Piri Reis’in yaşamı? Piri Reis
niçin öldürüldü?  Piri Reis nasıl denizci
olmuştur? Şeklinde soruların cevabına herdembilgiler’dan ulaşabilirsiniz.

Piri Reis’in
Yaşamı

Aslolan adı Muhyiddin Piri Bey olan lakin bir çok kişinin Piri Reis olarak tanımış olduğu meşhur denizci 1465-1470 yılları aralığında Gelibolu’da dünyaya gelmiştir. Doğduğu eski dönem kati olarak bilinememektedir. Piri Reis’in denizcilik maceraları o vakitler Osmanlı denizcisi olan amcası Kemal Reis ile birlikte başladı. 1487-1493 yılları aralığında amcası Kemal Reis ile korsanlık halletmeye başladı. Akdeniz’de var olan Sicilya, Korsika, Sardinya adalarına ve Fransa’ya meydana getirilen akınlarda bulunmuş oldu. 1486’da Osmanlı Devleti adına İspanya’da zulme uğrayan Müslümanları kurtarıp şimal Afrika’ya götürdü. 1494’te amcası Kemal reis ile bilikte II.Bayezid tarafınca Osmanlı Devleti’nin donanmalarına çağrıldım ve resmi bir Osmanlı denizcisi oldular. Venediklilerle harbe girdiler ve Venediklileri sulh halletmeye mecburi kıldılar. İnebahtı, Moton, Koron, Navarin, Midilli ve Rodos adalarına başarı göstermiş seferler düzenlediler. Düzenlenen seferler esnasında yaşamış olduğu vakaları, görmüş olduğu bölgeleri ve detayları Kitab-ı Bahriye adıyla dünya denizciliğine kazandırdı.

Amcası Kemal Reis’in deniz kazasında ölmesinden sonrasında Barbaros Hayreddin Paşa’nın emrindeki donanmalarla birkaç kere seferlere çıksa da bir süre sonrasında seferlere çıkmayı bırakarak Gelibolu’ya yerleşti. Burada kendine zaman ayırarak haritalarına ve kitabına yoğunlaştı. 1513 senesinde ilk dünya haritasını çizerek dünya haritacılığına yön verdi. Günümüz şartlarında haritanın üçte birisi olarak Atlas Okyanusu, İber Yarımadası, Afrika’nın batısı ve ABD’nın şark kıyıları olduğu görülebilmektedir.

Piri Reis’in İspanyolca, İtalyanca, Portekizce ve Yunanca başta oluş suretiyle birden çok lisan bilmiş olduğu de söylenir.

Piri Reis Osmanlı birliğine yine ne vakit döndü?

1515 senesinde ‘Barbaros Kardeşler’ isminde Oruç Reis ve Hızır Reis tarafınca devrin padişahı Yavuz Sultan Selim’e gönderildi. Yavuz Sultan Selim tarafınca iki deniz birliği armağan edilince Piri Reis 1516 senesinde Osmanlı birliğine yine katıldı ve Oruç Reis’in emri altında Derya Beyi olarak Mısır seferlerinde kaptanlık yapmış oldu. Bu sıra da haritasını padişaha sundu. İskenderiye’nin ele atlatılmasında büyük hisse sahibi oldu. Kanuni Sultan Süleyman döneminde de 1523 senesinde Rodos adasına meydana getirilen seferlere katıldı. 1528 senesinde ilk haritasından daha ayrıntılı ikinci dünya haritasını çizdi.

Piri reis nasıl öldü?

Kanuni Sultan Süleyman dönemindeki fetihlerin ardı arkası gelmiyordu Piri Reis de Hürmüz adasını alabilmek için görevlendirilmişti. Hindistan Okyanusunda kendi donanmalarının iki sert olan Portekiz donanmasını püskürttü. Savaştan kurtulan Portekizliler adadaki kaleye sığındılar ve Piri Reis kaleyi kuşatmaya kalktı kaleden kuvvetli bir halde karşılık veren Portekizliler yüzünden kuşatamayınca da orayı yağmaladı. Hürmüz adasını alabilmek için gönderilen lakin burayı alamayınca ve donanmasının bir kısmını bırakıp hazineleri alıp kaçınca devrin padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın emri ile 80 yaşlarında Kahire’de idam edildi. Bütün mal varlığına devlet tarafınca el konuldu. Mezarının ise nerede olduğu bilinmiyor.

Piri Reis
Haritasının Sırrı

Piri Reis’in bu güne değin dünya haritasına en yakın olarak kabul edilen haritasının üçte birisi ulaşmıştır. Piri Reis’in haritası 1929 senesinde Topkapı Sarayında tesadüfen bulunmuştur. Alman ilim adamı ‘Paul Kahle’ haritanın ilk dünya haritası bulunduğunu tespit etmiştir. Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Mustafa Kemal Atatürk haritayı Ankara’ya getirterek inceledi ve matbaalarda çoğalttırarak haritanın yayılmasını ve bilinmesinin sağlamış oldu. Haritanın yitik parçalarını bulmaya çalışmak için emek verme başlatıldı ve tekrar Topkapı Sarayında bir başka Piri Reis haritası bulunmuş oldu. Bu harita Piri Reis’in 1528’de çizdiği ABD’yı gösteren haritasıydı. Piri Reis’in korsanlık yapmış olduğu zamanlardaki tuttuğu seyir defteri ise İngilizler’in İstanbul’u işgali esnasında İngilizler tarafınca çalındı. Bu belgeler İngilizler tarafınca incelenmiş ve çevrilmiştir.

Piri Reis’in Antarktika’yı ilk kez çizmesi

Piri Reis’in 1513’de çizdiği harita Avrupa ve Afrika’nın garp kıyılarını, cenup ABD’nın şark kıyılarını, ve Atlas Okyanusunu gösteriyordu. Piri Reis’in haritanın çiziminde Kristof Kolomb’un da haritasının bulunmuş olduğu yirmi kaynakan yararlanarak çizmiştir. Harita deve derisi üstüne dokuz değişik renkte aktarılmıştır. Harita 81 santimetre uzunluğunda üst kısmı 61 santimetre alt kısmı ise 41 santimetre boyutundadır. Harita da 117 yer Osmanlıca ve Arapça metinlerle tanıtılmıştır. Harita da buz altında kalan Antarktika kıtasının da gösterildiği söylenir. Antarktika kıtası ise 1820 senesinde ortaya çıkarılmıştır. Piri Reis gezegenimizin merkezinin Kahire bulunduğunu da yazmıştır. Amerikan hava kuvvetlerinin feza emek harcamaları esnasında da bu bilgiyi doğruladığı görülebilmektedir.

Harita uydudan çekilmiş bir görüntü şeklinde günümüz haritasına yakın ve gerçekçidir. Piri Reis’in bu haritayı nasıl çizdiği ise hala merak mevzusudur. mavi gezegeni dolaşarak çizme fikri olsa da bu fikrin o dönemlerde gezegeni dolaşmanın 300 seneyi alacağını ve bunun olanaksız olacağı söylenir. Piri Reis’in haritasına bakılırsa dünya yuvarlak değil onaltıgen olarak belirtilmiştir. Günümüz şartlarında Topkapı Sarayında var olan bu haritanın çeşitli ilim adamları tarafınca düzmece veya gerçeğinin bir kopyası olduğu söylenir. Gerçek haritanın ise ABD’da bulunduğunu iddia edilmektedir. UNESCO, 2013 yılını  Piri Reis Seneyi duyuru ederek ona verilen kıymeti bütün dünyaya yaymaya çalışmıştır.

Piri Reis’in harita üstüne almış olduğu notlar

Piri Reis haritasının üstüne kıtalara bakılırsa notlar da yazmıştır. Çeşitli notları ise şöyledir;

cenup ABD notları

cenup ABD kıtası için, Bu diyarlar bayındır edilmiştir. Bütün
halkı çıplak gezer. Bu
diyara Antilya (ABD) derler. Burada dört tür papağan olur: Ak, al,
yeşil ve kara. Halk papağan eti yer ve taçlarını papağan tüyünden yapar.
Burada mihenk taşına benzemekte kara bir taş bulunmaktadır. Oldukça sert olan bu taşı balta
olarak kullanırlar.

Bir canavar resmi tasvir edilerek, Bu canavarın 7 karış boyu olduğu bilinmektedir. Gözlerinin aralığı bir karıştır. Bu yerde tek boynuzlu sığır ve bu şekildeki canavarlar olur.

Yeşil Burun Adaları notları

cenup ABD’ya bağlı bir ada için, (Büyük ihtimalle Yeşil Burun Adaları) Bu adaya Antilya Adası derler. Canavar ve papağan çoktur; bayındır edilmiş değildir.

Arjantin ve çevresi hakkında notlar

cenup
ABD’nın kuzeyi için,(Arjantin ve çevresi) Portekizlilerin haritalarına
yazdıklarına bakılırsa, bu ülkede ak tüylü ve bu şekildeki canavarlar ve altı
boynuzlu sığırlar varmış. Bu ülkede bayındır edilmiş yer yoktur, tümü harap
haldedir. Büyük yılanlar varmış. Bu sebeple Portekizliler buralara çıkmazmış.
bundan farklı olarak o kadar da sıcak olurmuş.

Üstündeki notların bir kısmı günümüz şartlarında okunamamıştır ve öteki notlarında da gemileri, balıkları ve o bölgede yaşayan insanları resmederek anlatmıştır.

Meraklıların Zamanı‘ni buradan okumayabilirsiniz!