Ördek vaklamalarının yankıması olur mu?

Ördek vaklamasının yankı yapmadığına dair eski bir söylentiyi duymuş olabilirsiniz. Söylentinin konsepti son derece rahat: Bir ördek alın ve onu yankı meydana getirecek bir alana koyun. Vaklamasını sağlayın ve tabiat ananın tuhaflığına şaşırın. Sadece bu inanışın küçük bir problemi var: Doğru olmaması!

Bilim adamları, bu tartışmayı kati olarak sonlandırmak ve ördek vaklamalarının duyulması birazcık güç olsa bile yankı yaptığını kanıtlamak için çeşitli somut akustik verileri araştırdılar.

Çalışmada, hiçbir yankı olmadığında bir ördeğin vaklama sesinin nasıl bulunduğunu işitmek için öncelikli olarak yankısız bir odaya konulmuş olan Ördek Daisy rol aldı. Yankılar, düz bir yüzeyden yansıyan sesin neticesinde ortaya çıkar, sadece yankısız odalar, çoğu zaman bulanık, sivri kenarlara haiz engellerle bütün yansımaları absorbe etmek için tasarlanmıştır.

Ondan sonra Daisy’yi bir yankı odasına yerleştirdiler. Salford Üniversitesi’ndeki akustik araştırma merkezinden Profesör Trevor Cox, The Guardian’a “Beliren ses son derece tekinsiz… Fakat yankı yapmış olduğu kati” dedi.

Peşinden Cox, çeşitli simülasyonlar uygulayarak ördek vaklamasının doğadaki çeşitli ortamlarda nasıl duyulduğunu anlamaya çalıştı..

Snopes’un bildirdiğine gore Cox, “Bir ördek son derece sessiz vaklıyor, bu yüzden art gelen ses düşük seviyede ve duyulmayabilir” diyor ve devam ediyor: “bundan farklı olarak, vaklama sesi giderek azalan bir sestir. Kademeli bir zayıflaması olduğu bilinmektedir, bu yüzden gerçek bir vaklama ile yankı arasındaki farkı ortaya çıkarmak zor olsa gerek. Bu, bilhassa evvelinden yansıma olmadan nasıl bir ses çıktığını duymadıysanız doğrudur.”

Netice itibariyle Cox, ördek vaklamasının yankı yaptığını, sadece bunun duyulmasının oldukca basit olmadığı sonucuna varıyor: “Pek oldukca yerde, orijinal sesten farklı, net, işitilebilir bir yankı duyamadım” diyor ve ekliyor: “Sonunda, ‘Bir ördeğin vaklaması yankılanabilir fakat kuş köprünün altından uçarken vaklamadıkça duyulamaz’ ifadesinin söylenmesi gerektiği sonucuna vardım.”