Mısır’ın en büyük “Bitmemiş Dikilitaş”ı…
Dünya’da ortalama 30 eski Mısır dikilitaşı bulunmakta. Ayakta duran en yüksek dikilitaş ise, Roma’da 45,7 metre yüksekliğiyle gökyüzüne ulaşan Lateran dikili taşı.
Sadece büyük ihtimalle hiçbir süre tam olarak ayağa kalkmayı başaramadığı için pek fazlaca şahıs tarafınca bilinmeyen daha büyük bir dikilitaş daha bulunmakta. Asvan’daki bu Eksikleri olan Dikilitaş, eski Mısır için bugüne kadarki en mühim arkeolojik buluntulardan birisi olarak kabul ediliyor.
Eksikleri olan Dikilitaş, eski Mısırlıların şimdiye kadar başladığı (ve bildiğimiz) en ağır abide. Kahire ve Luksor’a bakılırsa Nil’in daha yukarısında yer edinen bir kent olan Aswan’da bir taş ocağında bulunmuş oldu. Şehrin şimal bölgesindeki birden çok taş ocağından birinde yer edinen Eksikleri olan Dikilitaş, sanki unutulmuşçasına kayaların içinde, yerde 41.75 metre uzanan ve ortalama 3.500 sene öncesine dayanan devasa granit oymaları ile duruyor.
Şimdilerde, bu dikilitaşın Mısır’ın 18. Hanedanlığının beşinci firavunu Hatshepsut tarafınca MÖ 1473-1458’de Lateran dikilitaşını tamamlayıcı bir dikilitaş olarak emrettiği düşünülüyor. Sadece dikilitaşın oluşturulması esnasında bir şeylerin açıkça ters gittiği ve taşta, bir abide olarak işe yaramaz hale gelmesine neden olan büyük çatlakların oluştuğu görülebiliyor. Civarlarında, büyük ihtimalle dikilitaşı dik tutacak olan kısmen oyulmuş bir dikilitaş kaidesi, taş ocağında bekliyor.
Lateran dikilitaşı, var olan kaidesi olmadan yalnızca 32 metre yüksekliğe ulaşmış olduğu için, eğer bu Eksikleri olan Dikilitaş tamamlanmış ve dikilmiş olsaydı, herkesçe malum olan öteki bütün dikili taşlardan ortalama üçte bir oranında daha uzun olacaktı. 1.168 ton benzer biçimde etkisinde bırakan bir ağırlığa haiz olan dev granit yığınının dikilmesinden evvel yerden kaldırılması bile bir mühendislik harikası olduğundan dolayı, pek fazlaca kişinin eski uygarlığın bu taşları nasıl dikmeyi başardığını merak etmesi mutlak surette anlaşılır bir şey.
Mısırlıların dikilitaşı kızaklar ve tekneler vesilesiyle Nil kıyılarından daha aşağıdaki büyük yerleşim yerlerine taşıdıkları düşünülüyor. İstenilen konuma ulaştıklarında, çalışanlar durağan(durgun) bir eğime haiz büyük bir tepe kullanır ve dikilitaşı bir sırta ulaşana kadar halatlar ve makaralarla yukarı çeker ve dikilitaşın dik dönmesi için yavaşça aşağı indirirdi. Bu nevi teknikler papirüslerde anlatılıyor ve Mısırlılar piramitlerin inşası için de inanılmaz derecede ağır taşları devinim ettirmiş olmaları, bu tekniklerin mutlak surette mümkün bulunduğunu gösteriyor.
Bu dikilitaş hiçbir süre tam olarak dik hale gelmemiş olsa da, yarı bitmiş doğası, onu eski Mısır halkının taş kesme tekniklerini çözmek için değer, eder, fiyat biçilmez bir otomobil haline getiriyor. Granitin kenarlarında talaş izleri görülebiliyor ve çağdaş bir esnafın kalemle koyacağı işaretlere benzemekte koyu sarı çizgiler, işçileri kesimlerini yönlendiriyor.