Kutsal topraklarda çölün ortasında yatan Osmanlı treni

Çölde yatan osmanlı treni, lawrence’nin vurmuş olduğu trenin hala çölde durması, Arabistanlı Lawrence şimendifer saldırısı, Hicaz Demiryollarını yapılışı, Medine Direnişi, Suudi çölünde sahibini bekleyen şimendifer şeklinde aramalarınıza herdembilgiler’dan cevap bulabilirsiniz.
Sahibini bekleyen Osmanlı Treni
Osmanlı İmparatorluğu’nun nihayet dönemlerinde Ortadoğu politikaları penceresinden büyük ehemmiyet taşıyan bir proje vardı. Hicaz Demiryolu projesi. Osmanlı Padişahı II. Abdülhamid tarafınca 1900 senesinde projelendirilip 8 sene içinde tamamlanan demiryolu, Dünya Savaşı’nın başladığı zamanda İngilizler için büyük bir tehditti. Ve bu tehdit meşhur İngiliz ajanı Arap Lawrence’ın yönlendirdiği Arap isyancılar tarafınca patlatılarak işlevini yitirdi. Peşinden gelen süreçte Osmanlı İmparatorluğu’nun da Hicaz’daki egemenliği bitti. gün itibariyle Lawrence’ın patlattığı o şimendifer yolunda çölde yatan Osmanlı treni, Suudi Arabistan devleti tarafınca bağımsızlığın sembolü olarak gösteriliyor.
II. Abdülhamid ve Hicaz Demiryolu projesi
Hicaz Demiryolu projesi, öncelikli olarak Osmanlı Padişahı II. Abdülhamid döneminde 2 Mayıs 1900’da gösterilen Hicaz demiryolu İradesi ile yapılmasına karar verilmiş projedir. Benzer sene içinde yapımına başlanan trenyolu projesi, Bağdat demiryolu’nun devamı olarak düşünüldü. Projeye bakılırsa, iki demiryolu İstanbul’dan başlayarak, Şam’a ulaşacak sonrasında da Mekke ve Medine kentlerine bağlanacaktı. Bu demiryolu ile beraber Osmanlı başkenti ile Hicaz içinde kuvvetli bir köprü kurulacak ve Osmanlı hakimiyeti ortadoğuda arttırılacaktı. Hicaz bölgesi ve Yemen’e askeri sevkiyatlar hızlanacak güvenlik mevzusunda bölgeye hakim olan Osmanlı İmparatorluğu, ziraat ve ticareti de canlandıracaktı.
Hicaz Demiryolu Projesi’ne meydana getirilen bağışlar
1 Eylül 1900 senesinde yapımına başlanan demiryolu’nda müslüman dünyasından bir bağış yağdı. Hindistan Müslümanları, İran, Tunus, Cezayir, Rusya Müslümanları, Şark Türkistan, Sumatra, Java, Malezya’dan büyük yardımlar geldi. Osmanlı Padişahı II.Abdülhamid’de 50 bin lira bağışta bulunmuştu.
Projeye karşı İngilizlerin Arapları kışkırtması
Sadece proje o zamanda Ortadoğu’da faaliyetlerini arttıran İngilizlerin hoşuna gitmedi. Demiryolu’nun askeri amaçlı kullanılacağını öngören İngilizler, projenin durdurulması için dikkat edilmesi gereken baskılar yapmış oldu. Bölgede Arap kabilelerine eski gelenek ve adetlerin bozulacağı, her yıl hazineden aldıkları avaitin (gelmektedir, irat) kesileceği, deve ve at kervanlarının ortadan kalkacağı vb.şeklinde zıt propaganda kışkırtmaya başladı.
İstanbul’dan Medine’ye ilk şimendifer ulaştı
İngilizlerin yoğun çabasına karşın 8 sene içinde tamamlanarak Medine’ye ulaştırıldı. 30 Ağustos 1908’de ilk şimendifer İstanbul’dan Medine’ye ulaştı. hususi bir şimendifer ilk seferi yapmış oldu. Turk yerli ve yabancı bir oldukca kişinin bulunmuş olduğu lüks bir şimendifer İkmal ve namaz saatlerinde durmadan İstanbul’dan 40-60 km hızla ilerleyerek Hicaz’a ulaştı. Bu o coğrafyada oldukca dikkat edilmesi gereken bir başarı olarak addedildi. Normal olarak İngilizler bu mevzuda boş değillerdi. şimendifer yolunun tamamlanması sonrası kışkırttıkları Arap kabileleri ile beraber çokca kez demiryolu sabote edildi. Birden çok saldırıya maruz kalan demiryolu, 1.Cihan harbine kadar kullanılmaya sürdü. Medine’nin 1919 senesine kadar direnmesinin en mühim etkenlerinden birisi de Hicaz demiryolu’nun varlığı olarak yorumlanır.
1.Dünya Savaşı’nda Hicaz Demiryolu’nun görevi
1.Dünya Savaşı’nın başladığı zamanda demiryolu Hicaz ve Yemen cephesi için asker, tabanca, cephane ve besin ulaşımı için kullanıldı. O zamanda bölgede İngilizler cephede çatışmayı sürdürürken Arabistanlı Lawrence tarafınca örgütlenen Arap isyancılar Hicaz demiryolunu hedef aldı. 1917’de meydana gelen saldırıda Hicaz demiryolu’nda devinim halinde olan şimendifer havaya uçuruldu. Havaya uçurulan şimendifer yoldan çıkarak çöl topraklarında taraf yatarak durabildi. Meydana gelen bu fiil ile beraber bölgede Osmanlı’nın Medine ve Yemen cepheleri ile olan bağlantısı koptu. Peşinden gelişen süreçte Osmanlı’nın Hicaz’daki egemenliği bir bütün olarak bitti. Şerif Hüseyin’in McMahon anlaşması ile bölgede kurulacak bağımsız Arap devleti vaadi sonrası meydana gelen bu fiil bugün Suudi Arabistan tarafınca bağımsızlığın elde edilmesi olarak kabul edilmiştir.
Çölün ortasında duran bir Osmanlı treni..
O gün saldırıda devrilen şimendifer bugün halen olduğu yerde durmaktadır. Suudi Arabistan devleti tarafınca gelen turistlere Osmanlı’ya karşı alınmış büyük zafer ve bağımsızlığın kazanılmasının sembolü olarak tanıtılmaktadır. Suudi Arabistan’ın bölgede var olan Osmanlı eserlerine karşı yok etme projesi sebebiyle şimendifer yolu tekrardan faaliyete alınmamış değişik adlar ve değişik projeler ile Hicaz demiryoluna seçenek projeler ile alternatifleri yaratılmıştır.