Korsanlar neden göz bandı takıyordu? Ya da gerçekten takıyorlar mıydı?
Korsanlar hakkında pek fazlaca değişik informasyon duymuşsunuzdur. Bunların içinde hazinelerini anlaşılmaz bir neden olmadan gömmelerinden, bütününün İngiliz çiftçiler benzer biçimde konuşmalarına kadar, korsanlar hakkında birden çok şaşırtıcı klişe de bulunmakta.
Kanca eller ve papağan dostlarıyla beraber popüler kültüre en sıkı biçimde yerleşmiş olan kişilerde birisi, fazlaca çok korsanın göz bandı takmasıdır. Bunun sebebini merak etmiş ve birkaç değişik neden duymuş olabilirsiniz. Ve bunlardan birisi kesinlikle göz yaralanmalarıdır. Fakat vaziyet fazlaca değişik da olabilir.
Tarihsel delil olmaksızın öne sürülen bir kuram, göz bandının göz yaralanmalarından kaynaklanmadığı, sadece savaşlar esnasında korsanların görüşüne muavin olduğu yönündedir. Buradaki düşünce, başka bir gemiye binerken ve güverte altına inerken, gözlerinizin ziya eksikliğine alışmasının süre almasıdır. Göz bandı takmak, korsanların bir gözünün yukarıdaki güneş ışığına, ötekinin karanlığa alışmış olduğu ve güvertenin altına inerken göz bandını kaldırarak daha rahat görebilecekleri anlamına geliyordu.
Benzemekte ve ters bir halde, korsanlar mesele gece vakti güvertenin altında mum ışığında dururken göz bandını takmış da olabilir ve bant, savaşmak ya da başka korsanlık faaliyetleri oluşturmak için yine güverteye çıkmaları icap ettiğinde gece görüşlerini hazırlıyor olabilir.
Mythbusters (Efsaneleşmiş Avcıları), 2007 yılındaki korsan hususi programında bu fikri inceledi. Kari, birisi parlak ışığa maruz bırakılan ve diğeri bant ile kapatılmış olan her iki gözünde de gece görüşünü kontrol eden bir göz doktoruna gönderildi. Tahmin edebileceğiniz benzer biçimde, kapatılan göz karanlığa hızla ahenk sağlamış oldu ve parlak ışığa maruz kalan göze nazaran fazlaca daha süratli görebildi.
Mytbusters efsanenin makul olduğuna karar verdi, sadece bu karar, hakikaten bu şekilde bir uygulama olduğu anlamına geliş zorunda değil. Korsan tarihçisi Dr. Rebecca Simon, “korsanların göz bandı taktığına dair hiçbir delil yok” diyor ve ekliyor: “17. ve 18. yüzyıllara ilişik rastgele bir birincil kaynakta bunlara dair hiçbir fotoğraf, gravür bulunmuyor ya da bahsedilmiyor.”
Bütünü popüler kültürün bir kurgusu mu?
Daha ihtimaller içinde izahat, aksanlar benzer biçimde göz bandının da tarihsel gerçeklerden ziyade popüler kurgunun neticesi olduğudur. Simon, “Bu efsaneler muazzam bir şekilde Robert Louis Stevenson’ın Treasure Island [Hazine Adası] adlı romanından geliyor. Hikayenin karşı karakteri Long John Silver, Jack Sparrow benzer biçimde öteki birden çok popüler kültür korsanına model oldu” diyor.