İnsanlığın ataları, Virgin Galactic ile astronot oldu…

İnsanların iki eski atası, geçtiğimiz günlerde fosilleşmiş iskeletlerinin çeşitli kısımlarının uzaya fırlatılmasının peşinden “ölüm sonrası astronotlar” olarak bir kez daha tarihe geçti.
Australopithecus sediba adlı 2 milyon senelik hominin türünün ve Homo naledi adlı 250.000 senelik hominin türünün fosilleşmiş kalıntıları, 8 Eylül 2023’te Virgin Galactic’in feza aracı VSS Unity ile uzaya fırlatıldı.
Bu sıradışı kargo, minik bir karbon fiber kapta gizlenen Australopithecus’a ilişkin köprücük kemiği ve Homo naledi’nin başparmak kemiğinden oluşuyordu. Hemen sonra VSS Unity feza aracından ayrılan VMS Eve anne gemisi tarafınca ortalama 13,7 – 15 kilometre yüksekliğe taşındı. VSS Unity buradan yörünge altı uzaya tırmanmak için roket motorunu kullandı.
Kalıntılar, Afrika’da insanoğlunun kökeni araştırmalarıyla ilgilenen cenup Afrika doğumlu girişimci ve tabiat koruma uzmanı astronot Tim Nash tarafınca gemiye alındı. Kalıntıları, Australopithecus sediba’yı ve Homo naledi’yi Yükselen Yıldız Mağarası’ndaki emek harcamaları ile tanınan Profesör Lee Berger’den aldı.
cenup Afrika’daki Witwatersrand Üniversitesi İnsanlığın Derin Yolculuğunu Araştırma Merkezi Direktörü Profesör Lee Berger, yapmış olduğu açıklamada “Bu fosillerin uzaya yolculuğu, insanlığın bütün atalarının ve eski akrabalarımızın katkısına olan takdirini temsil ediyor. Ateş ve alet benzer biçimde teknolojilerin buluşları ve modern insan aklının evrimine katkıları olmazsa idi, feza uçuşu benzer biçimde muhteşem çabalar gerçekleşemezdi” dedi.
Soyu tükenmiş bu iki hominin türü, hakkında şaşırtıcı derecede azca şey bildiğimiz insan aile ağacındaki mühim karakterler. Australopithecus sediba’nın kalıntıları, cenup Afrika’nın İnsanlığın Beşiği’ndeki Malapa Mağarası’nda ortaya çıkarıldı ve ortalama 1,98 milyon sene öncesine tarihleniyor. Paleontologlar, bu türün ayakları üstünde yürüyebildiğine, sadece zamanının kayda kıymet bir kısmını ağaç tepelerine tırmanarak geçirdiğine inanıyor.
Homo naledi, Netflix belgeseli “Unknown: Cave of Bones”un da yıldızıydı. Bu nevi de cenup Afrika’da yaşadı, fakat oldukça hemen sonra, ortalama 300.000 sene evvel benzer toprakları paylaşıyordu. Bu türün en dikkat çekici özelliklerinden birisi, ölülerini Yükselen Yıldız Mağarası sisteminin derinliklerine gömdüklerini gösteren kanıtların bulunması. Bu vaziyet, türün karmaşık bir kültüre ve derin bir duygusal zekaya haiz bulunduğunu gösteriyor.
Australopithecus sediba’nın hemen hemen çocukken keşfedilmesine muavin olan Profesör Lee Berger’in oğlu Matthew Berger “Bu fosiller, yüzbinlerce sene evvel yaşayıp ölen, sadece büyük ihtimalle bizim benzer biçimde yıldızlara şaşkınlıkla bakan fertleri temsil ediyor” dedi ve ilave etti: “İnsanlığın bütün atalarının elçileri olarak bu kadar inanılmaz bir yolculuğa çıkmayı hayattayken asla düş edemeyeceklerini düşünüyorum.”