İnsanlar mı daha ağır; hayvanlar mı
Çevre araştırmacılarından meydana gelen bir ekip, bütün yırtıcı memelilerin biyokütlesinin tahmini bir hesabını yapmış oldu ve kitlelerin toplamının oldukca daha ağır bulunduğunu buldu.
İsrail, Rehovot’taki Weizmann İlim Enstitüsü’nden Ron Milo liderliğindeki ekip, global ölçekte koruma çabalarını setretmek için kullanılabilecek bir ölçüm belirlemeye çalışıyordu. Ekip, makalede, “Tek bir organizmanın sayısını anlamak, tespit edilebilirlik, seneler arası ve mevsimsel değişkenlik ve bilhassa ufak gövdeli türler için ölçüm şekillerinde standardizasyon eksikliği şeklinde problemler sebebiyle tek bir nevi için bile teknik olarak zor olsa gerek” dedi ve sürdü: “Bütün memelilerin biyokütlesini ölçmek, oldukca değişik vücut boyutlarına haiz türleri karşılaştırmamızı sağlıyor. Bundan dolayı biyokütle, tür zenginliği ve öteki çeşitlilik ölçütlerini tamamlayıcı niteliktedir ve global ölçekte yırtıcı memelilerin bolluğunun ve ekolojik ayak izinin bir göstergesi, global yaban yaşamı durumunun zamansal dinamiklerini izlemek için bir ölçüt ve koruma çabaları için sezgisel bir degisecek deposu olarak hizmet edebilir.“
Ekip her şeyden önce belirli türler için var olan nüfus tahminlerini topladı. Bütün yırtıcı siyah memeli türlerinin bir tek ortalama yüzde 6’sı olan 392 siyah memelisi için tahminler bulabildiler. Ekip, öteki türler için tahminler oluşturmak suretiyle makine öğrenimi kullandı.
Ekip, “bundan farklı olarak her bir yırtıcı siyah memelisi için hayvan bolluğunu etkileyen türe özgü özelliklerin bir kombinasyonunu elde ettik” diyor ve ekliyor: “Türe özgü özellikleri ve global nüfus raporlarını kullanarak, global bolluk tahminlerinden yoksun olan türlerin kalan yüzde ≈94’ünün global popülasyonlarını anlayan bir makine öğrenimi modeli oluşturduk.”
Bu model, 4.805 memeli türü için tahminler sağlamış oldu. Oluşturulan tahminler, yaşamış olduğu kabul edilen 6.400 siyah memelisi türünden hâlâ azca olsa da, ekip verilerin oldukca azca olduğu hayvanları hesaplamaya iç etmedi ve nadirlikleri göz önüne alındığında, umumi biyokütle üstündeki etkinin esasen önemsiz olacağına inandıklarını belirtti.
Yırtıcı memelilerin toplam ağırlığı: 22 milyon ton!
Ekip, bütün yırtıcı memeli türlerinin biyokütlesinin ortalama 22 milyon ton bulunduğunu tahmin ediyor. Sadece bu biyokütle türler içinde eşit olarak dağılmış değil ve ortalama yüzde 40’ını bir tek 10 tür meydana getiriyor.
Ak kuyruklu geyik, tahminen 45 milyon bireye dağılmış 2,7 milyon tonla rastgele bir türe bakılırsa (insanoğlu dış) en çok biyokütleyi meydana getiriyor. Arkasından 1,9 milyon ton ağırlıkla yaban domuzu gelirken, onu 1,3 ton ağırlıkla Afrika savana fili izliyor.
İnsanlar ise ortalama 390 milyon tonluk bir biyokütleye sahipken, diri hayvan olarak yetiştirilen sığırlar 420 milyon tonla insanlardan bile daha ağır basıyor. Sadece bunlar, naturel olarak yırtıcı memelilere iç değil.
Ekip, bulgularını şöyleki özetliyor: “Memeli biyokütlesinin global bileşimi, yırtıcı memeli popülasyonları üstündeki insan kaynaklı baskıları yansıtıyor: artan insan nüfusu, hayvan bazlı ürünlere yönelik artan global talep ve buna bağlı olarak üretim merkezi çiftliklerinin genişlemesi, mesele evcilleştirilmiş memelilerin bundan böyle yırtıcı siyah memelilerinden 30’a bir oranında daha ağır basmış olduğu bir sonuca neden olabilmektedir. Biyokütle, koruma statüsünün ya da antropojenik baskıların direkt bir göstergesi olmasa da, yırtıcı ve evcilleştirilmiş türlerin biyokütlesi arasındaki oranın, insanlığın gezegenimiz üstündeki tesirindeki muhteşem artışa dair daha çok perspektif sağladığını tavsiye ediyoruz.”
Emek verme Proceedings of the National Academy of Sciences üstünde gösterildi.