İndiğinden daha fazla kez kalkış yapan uçak

Havalanan her uçağın bir halde iniş yapması icap ettiğini düşünebilirsiniz. Sadece görünene bakılırsa, Amerika Başkanlarının uçağı olarak herkesçe malum olan Air Force One bu kuraldan muaf olmayı başardı. Verilere bakılırsa tayyare, iniş yaptığından bir kez daha çok havalandı.

Bu şekilde bir istatistik için aklınıza ilk gelebilecek olan şey bir hava olabilecektir. fakat baştan açıklayalım: Bu şekilde bir vaka yaşanmadı. Aslen bu acayip degisecek, bir başkanlık protokolü tuhaflığına ve Amerika tarihindeki en meşhur siyasal skandallardan birine bağlı.

Günümüz şartlarında, Ak Saray’a bakılırsa “Reis’ın gökyüzündeki ofisi” olan Air Force One, çoğu zaman iki hususi uçaktan birini açıklar: Hava Kuvvetleri tarafınca VC-25A modeli olarak belirlenmiş, oldukça özelleştirilmiş bir çift Boeing 747-200B serisi tayyare.

Bu uçakların her ikisinin de şüphesiz ikonik oldukları kolaylıkla açık şekilde ifade edilebilir. Ak Saray, bu uçakların ‘ABD Birleşik Devletleri sözcükleri, Amerikan bayrağı ve Birleşik Devletler Başkanının Mührü ile süslenmiş bulunduğunu söylüyor ve “nereye uçarsa mutlak surette inkar edilemez bir varlık” bulunduğunu iddia ediyor.

Üç katta 372 metrekarelik bir alana yayılan bu uçaklar kendi ofisini, konuşma odasını ve gerekirse ameliyathane olarak bile işlev görebilecek bir tıbbi odayı içeriyor. bundan farklı olarak EM-elektromanyetik girişime karşı dayanıklı hale getirilmiş elektronikler, gelişmiş güvenli kontakt ekipmanı, havada yakıt ikmali yapma kabiliyeti ve kim bilir hepsinden önemlisi, 50 inç plazma monitor TV benzer biçimde nihayet teknoloji özelliklerle donatılmış durumda.

Sadece kitlelerin “Air Force One” dediklerinde düşündükleri bu uçaklar bu olsa da, teknik olarak vaziyet birazcık daha değişik.

Air Force One hakkında şaşırtıcı gerçek

Air Force One, çoğu zaman “başkanın bireysel jeti” ya da benzemekte bir halde tanımlanmasına karşın aslen rastgele bir hususi uçağı tanımlamaz. Kısaca, Air Force One, ister bahsi geçen Boeing VC-25A olsun ister eski bir pervaneli tayyare olsun, o anda Amerika Başkanını taşıyan rastgele bir Amerika Hava Kuvvetleri uçağı için ayrılmış hususi bir davet kodudur.

Bu aşamada uçakların nasıl yapmış olduğu iniş sayısından daha çok kez havalanmış olduğuna dair bir fikri halen edinememiş olabilirsiniz. Bu enteresan olayın ikinci kısmı, Amerika siyasal tarihindeki en büyük siyasal skandallardan önde gelen Watergate’i içeriyor.

Bu vaka, 17 Haziran 1972’nin erken saatlerinde, bir grup hırsızın fazlaca gizli saklı belgeleri çalarken ve Washington, DC’deki Watergate yapı kompleksinde Demokratik Ulusal Komite’nin telefonlarını dinlerken yakalanmasıyla başladı.

O sene bir seçim yılıydı. Görevdeki Cumhuriyetçi Richard Nixon, Demokrat rakibi George McGovern ile karşı karşıyaydı. Anketlere bakılırsa Nixon’ın rakibinden çekinmesi için hiçbir sebebi yoktu ve büyük ihtimalle halk oylamasında yüzde 20’den büyük bir farkla 49 eyalette çok önemli bir üstünlükle seçimi kazanacaktı.

Sadece Cumhuriyetçi Reis, paranoyak ve güvensizdi ve o Kasım ayındaki başarısını yasal olarak güvence etmenin bir yolu yoksa, tekrardan seçilmesini tedarik etmek için seçenek yollar kullanmaktan çekinmiyordu. Sonrasında, Nixon’ın Başkanı Tekrardan Seçme Komitesi tarafınca kullanılan daha agresif taktikler içinde rakiplerine karşı yasadışı casusluk yapmanın da olduğu ortaya çıktı.

İlk başta, Nixon hırsızlık vakasıyla rastgele bir bağlantısını şiddetle reddetti. Sadece kısa süre sonrasında onun aleyhine kanıtlar birikmeye başladı. örnek olarak, Watergate soyguncuları yakalandıklarında, üzerlerinde tekrardan seçim komitesinin Ak Saray telefon numarasının kopyalarının olduğu bulunmuş oldu. bundan farklı olarak hırsızlıktan yalnız birkaç gün sonrasında, faillere reis tarafınca yüzbinlerce dolarlık susma parası da gönderildi. Tahmin edilebileceği benzer biçimde bu şekilde bir paranın gönderilmesi, hukuk çevrelerinde net bir kuşkurekli,devamlı yarattı.

Fakat her şey ne kadar fena olsa da, Nixon işleri kendisi için daha da kötüleştirdi. CIA’i FBI’ın suçla ilgili soruşturmasını engellemesi için yönlendirmesiyle, potansiyel suçu yasadışı casusluktan adaleti engellemeye ve başkanlık yetkisini kötüye kullanmaya kadar büyüdü.

En sonunda Oval Ofis’te Nixon’ın her konuşmasının garip bir halde takıntılı kayıtlarının keşfedilmesi ve elde edilmesiyle, başkanın komploya alınması inkar edilemez hale geldi. Temmuz 1974’te Meclis Yargı Komitesi, Nixon’u adaleti engellemek, kuvveti kötüye kullanmak ve Kurultay’yi hor görmekten suçlayarak rey kullandı ve vazifeden alınması hemen hemen kesinleşti.

Böylece, 9 Ağustos 1974’te Nixon, en üst vazifeden çekilme eden ilk ve şimdiye kadar tek reis oldu. İstifasından daha evvelki akşam televizyonda gösterilen bir konuşmada, Amerikalılara Watergate meselesi sebebiyle reis olarak devamını getirmek için lüzumlu bulunduğunu düşündüğü Kurultay desteğini alamayabileceğini diplomatik bir halde söylemiş oldu ve ilave etti: “Bundan dolayı yarın öğle saatlerinden itibaren Başkanlık görevimden çekilme edeceğim. Reis Yardımcısı Ford, o saatte bu ofiste Reis olarak yemin edecek.”

Ve Nixon, lakırdı verdiği benzer biçimde ertesi gün Ak Saray’dan ayrıldı. Sabah 10’da, o, karısı ve kızları, onları Maryland’deki Andrews Hava Kuvvetleri Üssü’ne taşımak için bir helikopterin beklediği Ak Saray bahçesine götürüldü. Oradan, eski reis ailesi nihayet kez başkanlık uçağına bindi ve evlerine, Kaliforniya’ya uçtu. 12:05’te Amerika’nin yeni başkomutanı ve Başkanı Gerald Ford oldu.

İki saat içinde uçağın davet kodu değişti

Sadece farklıymış olabileceğiniz benzer biçimde, arada yitik olan ortalama iki saatlik bir süre bulunmakta. Air Force One’ın gizemli istatistiğinin deposu da bu iki saatte yatıyor. Nixon o gün Ak Saray’dan fazlaca erken ayrılmış olduğu için, öğle saatlerinde Başkanlık kuvveti kendisinden Ford’a geçtiğinde aslına bakarsan havadaydı. Hatta tam olarak Jefferson City, Missouri’nin 39.000 fit (ortalama 12 kilometre) yukarısındaydı.

Kısaca, resmi olarak bakıldığında, tayyare havalandığı sırada Nixon başkandı ve bu yüzden havalanan tayyare Air Force One’dı. Sadece indirilmiş olduğu sırada Reis’ın değişmesi ile birlikte, uçağın davet kodu da değişmişti ve bu yüzden Air Force One, havalanmasına karşın iniş yapmayan bir tayyare olarak enteresan bir istatistiğe imza atmış oldu.