Hipersonik (ses hızını aşan) hidrojenli uçak ile Avrupa-Avusturalya yolculuğu sadece 4 saate düşebilir…
Şimdilerde Avrupa’dan Dünya’nın diğeri ucuna, Avustralya’ya uçmak düzgüsel bir yolcu jetiyle ortalama 20 saat sürüyor. Sadece İsviçreli girişim Destinus, TNW’nin haberine bakılırsa, jet yolculuğunu hipersonik hızlara çıkararak bu süreyi yalnız dört saate indirmeyi planlıyor.
Rusya doğumlu fizikçi ve seri girişimci Mikhail Kokorich tarafınca kurulan Destinus, Mach 5 ve üstünde gezi edebilen, hidrojenle işçi bir tayyare prototipi geliştiriyor. Mach 5, 6000 km/s’nin üstünde, ses hızının beş sert. Bu hız, Frankfurt’tan Sidney’e dört saatten birazcık daha uzun bir sürede ulaşmanızı ve Londra’dan New York’a 90 dakikada ulaşmanızı sağlayabiliyor.
Tayyare, bu hızlara erişmek için sürtünmenin mühim seviyede daha düşük olduğu Dünya atmosferinin üst sınırlarında, 50 km’nin üstündeki irtifalarda gezi edecek. Hipersonik tayyare, kalkış ve iniş için hidrojen yakıtlı turbojet motorları kullanırken, hipersonik hızlara erişmek için farklı bir ramjet roket motoru kullanacak. Girişim, en gerekli olarak yarı roket, yarı tayyare olan bu jetin net sıfır karbon olacağını, yalnız hararet ve su buharı yayacağını iddia ediyor.
Kokorich, Destinus’un 7.500 km’ye kadar 25 yolcu taşıyabilen ilk uçağının bu on senenin sonunda hazır olacağını öngörüyor. Daha sonraki uçaklar, 100 yolcuya kadar ve daha çok oturma kapasitesine haiz olacak biçimde kademeli olarak büyüyecek.
Destinus, nihayet birkaç senedir prototip uçağını kontrol ediyor ve geçtiğimiz sene Münih civarlarındaki bir havaalanında ikinci prototipi olan Eiger’in başarı göstermiş kontrol uçuşlarını duyurusunu gerçekleştirdi.
27 milyon euro’luk bağışlama aldı
bundan farklı olarak şirket, kısa bir süre evvel İspanya İlim Bakanlığı’ndan 27 milyon euro değerinde iki bağışlama aldı. 12 milyon euro’luk ilk bağışlama, girişimin prototip uçağına ev sahipliği meydana getirecek olan Madrid civarlarındaki bir hidrojen motoru kontrol tesisinin geliştirilmesine fon sağlamaya muavin olacak. 15 milyon euro’luk ikinci bağışlama ise sıvı hidrojenle işçi tahrik sistemlerine yönelik araştırmaları finanse edecek.
Destinus’un İş Geliştirme ve Ürünlerden Görevli Reis Yardımcısı Davide Bonetti, “bilhassa, Destinus’un hidrojen uçuşunu ilerletmek için İspanya ve Avrupa’nın stratejik hatlarıyla uyum gösteren bulunduğunun açık bir işareti olduğundan dolayı, bu hibeleri aldığımız için oldukca mutluyuz” diyor.
Sadece hidrojenle işçi uçakların şimdilik oldukca erken aşamalarda olduklarını ve başlangıçtan itibaren problemlerle boğuştuklarını belirtmekte yarar var. Sıvı hidrojen, jet yakıtından dört kat daha hafifçe, doğrusu uçakta dört kat daha çok depolama kapasitesi ve buna münasip büyüklükte yakıt tankları gerektirir.
bundan farklı olarak şimdilerde jet yakıtından 20 kat daha pahalı ve önümüzdeki on senede fiyat penceresinden rekabetçi hale gelmesi pek ihtimaller içinde değil. Bunların yanında ayrıca, internasyonal havalimanlarının yeni uçakları barındırmak için sıfırdan hidrojen altyapısı inşa etmesi gerekecek. Garantili art dönüşler olmadan bu yatırımların yapılmasının da pek olası olmayacağı tahmin edilebilir.
Bu uçakları hipersonik hızlara çıkardığınızda işler daha da karmaşıklaşıyor. Son olarak NASA’nın 2004 senesinde akıllara durgunluk veren bir Mach 9.6’ya ulaşmayı başaran X-43 deneysel insansız hipersonik uçağının kontrol uçuşu benzer biçimde örneklerle evvelinden hipersonik hızlara çıkılmış olsa da, ticari olarak uygulanabilir hipersonik gezi hala oldukca uzakta. Bilhassa de gereğinden fazla sıcağa dayanabilen bir uçağın nasıl inşa edileceği benzer biçimde fizikçilerin çözmesi ihtiyaç duyulan pek oldukca teferruat bulunmakta.