Fırtına bulutları içinden geçen ve hayatta kalan adam…

Fırtına bulutları içinden geçen ve hayatta kalan adam…

Bulutların üstünde yaya olarak ilerlemek keyifli bir düşünce benzer biçimde gözükse de, bu şekilde bir denemenin neticesinde hızla aşağı düşeceğinizi ve bu süreçte birazcık da ıslanacağınızı kolaylıkla söylememiz mümkündür. Fakat bir kümülonimbus bulutunun içinden düşecek olursanız, vaziyet daha da acıklı hale gelecektir.

Kümülonimbus bulutları kim bilir en tehlikeli bulutlar olabilir. Kargaşa ve bunalımlı bulut katmanlarının yükselen sütunlarıyla karakterize edilen bu tehditkar su buharı oluşumları, gök gürültüsü, şimşek ve dolu imal ettiği herkesçe malum olan tek oluşumlardır ve mutlak surette bu role münasip bir görüntüye sahipler. Bir çok bulut 2.000 metreye bile ulaşmazken, kümülonimbus bulutları 20.000 metreye kadar çıkarak devasa bir örs şekli oluşturabilir.

REKLAM ALANI

Yarbay William Rankin, bir fırtına bulutunun içinden düşen ve öyküsünü anlatacak kadar yaşayan iki kişiden birisi olarak biliniyor. Onun hikayesi, bir bulutun içinde sıkışıp kaldığınızda neler bulunduğunun dikkate kıymet fakat korkutucu bir örneği olarak gösterilebilir.

Bir bulutun içinde sıkışıp durmak…

Yarbay William Rankin ve muavin pilotu Herbert Nolan, 26 Temmuz 1959’da F-8 Crusader jeti ile cenup Carolina’ya doğru uçuruyorlardı. Önlerinde büyük fırtına bulutlarının bulunduğunun farkındaydılar ve bundan dolayı tedbir alarak bulutların zirvesinin üstünde birazcık ara bırakarak ortalama 14.300 metreye kadar tırmandılar.

Sadece fırtınanın üzerindeyken, Rankin’in motoru birden açıklanamayan bir bozukluk yaşadı ve durdu. Basınçlı giysisi olmayan Rankin, -50°C sıcaklıklara ve soluk alamayacak kadar azca oksijen içeren havaya atılmaya pek istekli değildi, sadece saati akşam 6’yı gösterirken, başka bir seçeneği olmadığını ayrım etti. 14.300 metrede fırlatma kolunu çekti, bu sırada eldivenini yitirdi ve ürkütücü dış koşullara karşı kendini hazırladı.

Korunaklı kapsülünün basıncını birden kaybederek yerini dış basınca bırakıp karnı şişmeye başlayınca, derhal gözlerinden ve kulaklarından kan akmaya başladı. Fırlatma esnasında eldivenini kaybetmişti ve dışarıdaki soğuk karşısında eli donmaya başladı, bu da yaşamını tehdit eden problemler listesine yalnızca bir yenisini ilave etti.

Rankin bundan böyle bir tek acil vaziyet oksijeni ve bir fırtınanın ortasında kullanılmak için tasarlanmamış bir paraşütle bir kümülonimbus bulutuna giriyordu. Rankin, ölümle sonuçlanabileceğini fazlaca iyi bildiğinden dolayı hemen hemen paraşüt ipini çekmemişti. Ortalama 3.048 metre irtifaya ulaştığında paraşütü otomatikman özgür bırakan bir barometre yerleştirdi ve boğulmadan ya da donmadan evvel fırtınadan çıkacağını umdu.

Paraşüt işleri zorlaştırıyor

Rankin, kendisine bir yüzyıl benzer biçimde gelen bir süre süresince bulutların içinde kaldı ve böylesi gereğinden fazla hava koşullarını meydana getiren şiddetli yükselen hava akımları tarafınca savruldu. Bilim adamları, bu şiddetli fırtına bulutlarının dahil işleyişi hakkında fazlaca azca şey biliyorlar, sadece dolu taneleri ve şimşekler yaşamını sona erdirmekle tehdit ederken, yükselen sıcak hava onu etrafa savuracak kadar güçlüydü.

Kısa süre sonrasında paraşütü açıldı ve Rankin’in 3.048 metrede olduğuna inanmasına niçin oldu, sadece bu tahmini doğru değildi. İçinde bulunmuş olduğu vaziyet tazyik barometresini tetiklemişti ve yukarı hava akımı paraşütüne takılırken Rankin direkt yükselmesine neden oluyordu. Buz parçalarından kaçarken ve hava boğulabileceği kadar suyla dolu olduğundan dolayı nefesini tutarken, yukarı hava akımları nedeniyle yine yine terfi etti ve alçaldı.

Her neyse ki, fırtına sonunda onu özgür bıraktı ve bir ağaca çarpana kadar aşağı doğru sürüklendi ve dallardan düşerken kafasını ağacın gövdesine çarptı. Saatine baktı ve saatin 18:40 bulunduğunu ayrım etti, başka bir deyişle ortalama 40 dakikadır bulutun içindeydi. Rankin yakınlarda yardım bulmayı başardı ve donma, dekompresyon yaralanmaları ve öteki ufak yaralanmalar sebebiyle hastaneye ulaşırken, göreceli olarak yara almadan kurtulmuştu.

Rankin, hemen hemen 50 sene sonrasında, 2009’da 88 yaşlarında yaşamını yitirdi. Kazadan sonrasında hizmete döndü ve “The Man Who Rode The Thunder” kitabını yazdı.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ