Dünya’da keşfedilen tüm altın 23 metreye 23 metrelik bir kübe sığabiliyor…

Dünya’da keşfedilen tüm altın 23 metreye 23 metrelik bir kübe sığabiliyor…

Şu anne kadar var olan en büyük altın külçesi ya da amatör bir Avustralyalı altın avcısının kısa bir süre evvel yapmış olduğu 2,6 kilogramlık bulgu benzer biçimde hikayelerin peşinden, bugüne dek Dünya’da fazlaca büyük altın rezervleri keşfettiğimizi düşünüyor olabilirsiniz. Fakat baştan izah edelim, yanılıyorsunuz…

Şimdiye kadar insanlık tarafınca keşfedilen altının tamamının 23 metreye 23 metrelik göreceli olarak ufak bir küpün içine sığabileceğini bilgi almak size şaşırtıcı gelebilir. Sadece bu nispeten ufak küp, Özgürlük Anıtı’nın sekiz sert benzer biçimde çok büyük bir ağırlığa haiz olabilecektir..

REKLAM ALANI

Eski dönem süresince çıkarılan tahmini altın miktarının 187.000 ton, keşfedilen toplam miktarın ise 244.000 ton olduğu ifade ediliyor. Ve altının hemen hemen yok edilemez doğası ve art dönüştürülebilme kabiliyeti olanakları sayesinde, bunların hemen hemen tamamı hala insanlığın elinde duruyor.

Her sene ortalama 2.756 ile 3.307 ton içinde altın çıkarılıyor ve bütün altının yüzde 30’dan fazlası cenup Afrika’daki Witwatersrand Havzası madeninden geliyor. Şimdilerde en büyük altın madencisi Çin’ken, en büyük tek altın madenciliği kompleksi ise senede 99.223 kilogram benzer biçimde çok büyük bir üretim icra eden Barrick Gold’un Nevada Altın Madenleri.

Altın, yerkabuğunda milyonda 0,0013 parça bolluğunda bulunmaktadır. Bu nispet son derece ender görünse de, karşılaştırma için en ender kıymetli metal milyonda yalnız 0,000037 parça bulunduğunu belirtmekte yarar var.

Toprak altında kalan altın, ya var olan altın fiyatlarıyla çıkarılması ekonomik olan “rezervler” olarak veya ekonomik olup olmadıklarını ortaya çıkarmak için daha çok araştırma gerektiren veya daha yüksek bir fiyattan satılması ihtiyaç duyulan “kaynaklar” olarak ölçülür.

Amerika yer bilimi Araştırması, yer altı rezervlerinin ortalama 57.000 ton bulunduğunu tahmin ediyor ve bu miktar, keşfedilen ve hemen hemen çıkarılmamış altının ortalama yüzde 20’sine tekabül ediyor. bundan farklı olarak bu tahmin, potansiyel olarak, şimdilerde herkesçe malum olan bütün altın rezervlerini 17 seneden birazcık daha uzun bir süre içinde çıkarabileceğimiz anlamına da geliyor.

Sadece madencilik teknolojisindeki ilerlemeler, hem yeni rezervlerin keşfedilmesini kolaylaştırıyor aynı zamanda kaynakların çıkarılmasını daha ekonomik hale getiriyor, bundan dolayı kısa sürede Dünya’daki bütün altını çıkartacağımız düşünülmüyor.

İkinci bir altın akını

Madencilik şirketleri bundan böyle “ikinci bir altın akını” olarak adlandırdıkları vakayla Avustralya’nın Victoria kentine akın ediyor. Burada, altın rezervlerinin yerini daha iyi anlamak için güncellenmiş kaya oluşumu anlayışlarını kullanıyorlar ve günümüzün çağdaş sondaj ekipmanları daha yüksek verim sağlıyor.

bundan farklı olarak, Dünya’da madencilik için ekonomik olmayan ve öngörülebilen gelecekte de büyük ihtimalle ekonomik olmayacak, bildiğimiz olduğumuz bir takım altın rezervi bulunmakta.

Antarktika’daki herkesçe malum olan yataklar, geniş çaplı ekipmanlar gerektirecek ve kıtanın sıkıntılı ikliminde art alınma riski olabilecektir.. Benzemekte biçimde, okyanus tabanında da altın yatakları olduğu düşünülüyor, sadece bu yataklara ulaşmanın makul bir yolu olmadığı için, elde edilecek gelmektedir bu emek harcamaları haklı çıkartmayacaktır.

Dünya’dan daha ırak bölgelere baktığımızda ise, Ay’da da altın rezervleri bulunduğunu müşaahade ediyoruz. İlerleyen dönemlerde Ay’da bir üs kurulması planlanıyor olsa da, şimdilerde Ay-altın madenciliği piyasa değerinden fazlaca daha pahalıya mal olabilecektir..

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ