Bitkilerin ve hatta spermin telepati yeteneğini kanıtlayan yalan makinesi uzmanı…

Yalan makinesi testlerini büyük ihtimalle pek oldukça değişik yerde duymuş ya da görmüşsünüzdür. Sadece gerek dizi ve filmlerde, gerek gerçek hayatta bu kadar sürekli olarak karşımıza çıkmalarına karşın, yalan makinesinin arkasındaki bilimin oldukça büyük bir dayanağı olmadığını işitmek sizi şaşırtabilir.

Yalan makinesinin meşhur bir savunucusu, 1990’ların ortalarında CIA için bir sorgulama uzmanı olan Grover Cleveland “Cleve” Backster Jr.’dı. 2. Dünya Savaşı’ndan kısa bir süre sonrasında CIA’nın yalan makinesi birimini ve peşinden 1960’ta CIA’den ayrıldıktan sonrasında Backster School of Lie Detection’ı (Backster Yalan Belirleme Okulu) kurdu. Sadece en oldukça bitkilerle yapmış olduğu çalışmayla dikkat çekti.

Backster bitkilerin acıyı hissedebileceğine ve “birincil idrak” ismini verdiği extra duyusal algıya haiz olabileceğine inanıyordu. İddialarını desteklemek için bitkiler üstünde meydana getirilen bir yalan makinesi testi kullandı ve dikkat edilmesi gereken anlamda acayip sonuçlar almış olduğu açık şekilde ifade edilebilir.

Yalan makinesi nasıl çalışmakta?

Yalan dedektörü olarak da isimlendirilen bir yalan makinesi testi, testin uygulanmış olduğu kişiye ucu açık yanıt verilmeyecek sorular sorulurken alınan bir takım fizyolojik okumaya dayanıyor. Yalan makinesinin arkasındaki temeli meydana getiren ilke, insan vücudunun yalan söylerken belirli şekillerde tepki vermesi ve bu değişimler, kişinin vücuduna takılan farklı araçlar tarafınca tespit edilebiliyor. Bu okumaların içinde tansiyon, cilt derisi iletkenliği, nabız ve solunum bulunmaktadır ve yalan söyleme stresinin bu ölçümleri değiştirmesi beklenir.

Bitkilerin kalp organı atış hızı ya da tansiyon olmadığı açıktır, sadece elektriksel dirençle ölçülebilen belirli iletkenlikleri olduğu bilinmektedir. Backster bunu bir nebat yaprağı üstünde bir yalan makinesi testi oluşturmak için kullandı ve bir bitkiyi uyaranlara verdiği şüpheli “tepkilerini” ölçecek elektrotlara bağladı.

Backster, bir bitkiye su verirken, insan derisinden alınanlara benzeyen okumalar bildirdi ve bu da, bitkilerin ne “hissedebildiğini” idrak etmek için daha çok uyaran denemesini teşvik etti. Bir yaprağı yakmaya başladı ve yalan makinesi, stres cevabı şeklinde görünen bir halde çıldırdı.

Sadece oldukça geçmeden iş birazcık kontrolden çıktı. Backster, başka bir odada minik bir karides öldüğünde de bitkiye bağladığı yalan makinesinin yükselen tepkiler verdiğini iddia etti. Bitkinin karidesin ölmekte bulunduğunu bildiğini iddia etti, bir nevi telepatik beceri vesilesiyle insanoğlunun niyetini de okuyabileceğini söylemiş oldu. Daha çok araştırma uygulayarak, duygulardaki yalnız minik bir değişikliğin, bitkilerden bir tepkiye yol açabileceğini ve etken olarak zihinlerimizi okuduklarını öne sürdü. Buna “Birincil Idrak” adını verdi ve 1968’de bununla ilgili bir yazı yayınladı.

Backster yürüttüğü yalan testlerinin meşruiyetini kanıtlamak için bitkiler dışındaki şeyler üstünde de testler yapmış oldu. Yoğurt, yumurta ve hatta insan spermi üstünde deneyler yapmış oldu ve onların da zihin okuyabildiği sonucuna vardı.

Fikirleri ilim toplumu tarafınca reddedildi ve bir uzmanlar paneli, denetim eksikliğinden yalan makinesinin işe yarayıp yaramadığına kadar şekilleri hakkında her şeyi sorguladı. Kendisi ve ötekiler tarafınca tekrarlanan deneyler benzer neticeleri sağlamadı, bu da deneyler esnasında değişikliklere niçin olanın yalnız rutubet ya da statik olduğu sonucuna varılmasını sağlamış oldu. Şu demek oluyor ki bitkiler ve kontrol etmiş olduğu öteki şeyler, iddia etmiş olduğu şeklinde beyin okuma kabiliyetine haiz değildi.

Backster, 2013 senesinde uzun devam eden hastalığının peşinden yaşamını yitirdi, sadece arkasında birden çok gösterim ve tartışmalı emekleri hakkında yazdığı bir kitap bıraktı.