Ay’ın güneş görmeyen yerleri… – CHIP Online
Ay’ın çeşitli bölgeleri güneş ışığı ile asla karşılaşmadı. Bilhassa Ay’ın kutup bölgelerinin çevresindeki belirli kraterlerin içinde, asla aydınlık görmemiş ve asla görmeyecek kısımlar bulunmakta. feza araçları, bu bölgelerde su buzu birikintilerinin bulunduğunu belirledi ve feza ajanslarının, iniş araçlarını ve insanları postalamak için ehemmiyet verdikleri bölgeler de bu bölgeler.
Güneş ışığının bu bölgelere ulaşmamasının sebebi hemen hemen bir bütün olarak Ay’ın eğimi ilişkili. örnek olarak Dünya’ya bakmış olduğunuzda, yörünge düzlemine gore 23,5 derecelik bir eğimle, şimal Yarımküre’nin Güneş’e doğru bakmış olduğu (şimal içerik), öteki yöne bakmış olduğu (cenup içerik) ya da her iki yarımkürenin de benzer ziya miktarını almış olduğu (güz ve ilkbahar) vakitler olduğu bilinmektedir. Sadece Ay’da vaziyet bu şekilde değil.
Dünya’nın Güneş etrafındaki yörüngesine gore eğimi 1,5 derecedir. Ay ise hemen hemen tam olarak dik bir konuma haiz. Bu, Ay Dünya yörüngesinde hangi konumda olursa olsun, Güneş ışınlarının Ay’a hemen hemen dik yetişmesi anlamına gelmektedir. Kısaca ekvatoral bölgeler fazlaca çok ziya alırken, kutuplarda hemen hemen devamlı bir akşamüstü yaşanır ve son derece uzun gölgeler meydana gelir.
Ay dönerken gölge de döneceği için, bu bölgelerde var olan tek bir dağ kalıcı bir gecenin ortaya çıkmasına neden olmaz. Sadece her tarafında yükseltiler var olan bir kraterin duvarlarına yakın kısımları asla güneş ışığı almayabilir.
Ay’ın soğuk tuzakları
sürekli olarak karanlık olan bölgeler soğuk tuzakları olarak adlandırılıyor. Bu gölgeli alanlarda ısı daima -160°C’nin altında kalır. Bu yüzden burada meydana gelen buz, varlığını basitçe koruyabilir. Bu bölgeler o denli soğuktur ki, bu sıcaklıklarda buz, atmosferi olmayan bir yerde bile kaya benzer biçimde davranır ve bir milyar sene süresince yerinde kalabileceği hesaplanıyor.
Her iki kutupta da bu soğuk tuzaklar bulunmaktadır sadece bunların yüzde 60’ı cenup Kutbu’nda 80 aşama paralel ötesinde içeriyor. Bu yüzden, feza ajanslarının nihayet yıllardaki incelemeleri çoğu zaman bu bölgeye odaklanıyor. örnek olarak Hindistan’ın Chandrayaan-3 aracı bu bölgeyi hedefliyor.
Çin’in Chang’e-7 iniş ve bulgu araçlarının 2026’da bölgeye yetişmesi beklenirken, Jeff Bezos’un Blue Origin’i de hususi bir vazife planlıyor. Artemis 3 görevini de unutmamamız lazım. İnsanları Ay’a art götürme görevinin şimdilerde Aralık 2025’te gerçekleşmesi planlanıyor.
Ay’da değişik su kaynakları bulunmakta ve bunlar yalnız soğuk tuzaklardaki buz ile sınırı olan değil. Bir kısmı hidratlı minerallerde ve hatta Ay ile Güneş Sistemindeki daha minik cisimler arasındaki çarpışmadan sonrasında meydana gelen cam boncuklarda bulunabiliyor.
Gelecekteki bir yerleşim için ihtimaller içinde bir araç-gereç deposu olarak değil de su moleküllerinin kendisini düşünürsek, Ay yüzeyinde her yerde su bulunmaktadır. Elbet gölgeli kraterlerde bolca oranda buz var fakat Güneşli bölgelerin toz taneciklerinde bile su molekülleri var.
Daha çok araştırma yapılana kadar, bu suyun kökenini bir bütün olarak ortaya çıkarmak mümkün değil. Eski volkanik süreçlerin katkıda bulunmasının yanında ayrıca, kuyruklu yıldızların ve buzlu mikrometeoritlerin de mühim önemli ölçüde etkiler olduğuna inanılıyor, sadece Ay toprağı ile Güneş rüzgarındaki plazma arasındaki reaksiyon vesilesiyle da su oluşabilir.