Süleymaniye Camii Tarihi ve Mimarisi Hakkında Bilinmeyen Sırlar

Mimar Sinan’ın Kalfalık Eseri

Süleymaniye Camii Gizemleri

Süleymaniye Camii zamanı ve dini açıdan Türk kültürü için mühim bir mimari yapıdır. Mimar Sinan’ın eseri olan Süleymaniye Cami, mütevazı olmasıyla birlikte da ihtişamlı bir yapıdır aslen. İstanbul’u dolaşmak ve daha yakından aşina olmak için gelen turistlerin seyahat noktalarından önde gelen Süleymaniye Cami, İstanbul’da yaşayanların da yakarma merkezidir. Bu zamanı şaheseri daha iyi aşina olmak amacıyla sizinle bu yazıda buluşuyoruz. Süleymaniye Camisi’nin yapısında var olan gizemler ve caminin yapılış hikayesi bu sayfada ifade ediliyor!

Süleymaniye Camii Nerededir?

Süleymaniye Cami, İstanbul il sınırında Fatih semtinde yer edinen ve İstanbul’un dini ehemmiyet taşıyan yapılarından biridir. Kapalıçarşıya ve Mısır Çarşısı’na fazlaca kısa bir mesafede uzaktadır. Yürüyerek ulaşım sağlanabilir. Açık adres ile camiye erişmek istediğinizde şu adresi seyredebilirsiniz:

Adres: Eminönü, Prof. Sıddık Sami Onar Caddesi 1-45, 34116 Süleymaniye, İstanbul, ülkemiz – İstanbul

Süleymaniye Camii Nasıl Gidilir?

Süleymaniye Camisi’ne erişmek ve ziyaret yapmak eylemek için, hususi aracınızı tercih edebilirsiniz. Eğer toplu taşıma araçları ile camiye erişmek isterseniz tramvayı kullanarak gidebilirsiniz. Bu biçimde ise Kabataş ve Bağcılar içinde işçi tramvay hattını kullanmanız gerekecektir. Laleli ve üniversite durağında inip birkaç dakika yürüyerek camiye varabilirsiniz. Değişik bir duraktan da camiye ulaşım sağlanıyor. Eğer Beyazıt durağında inme isterseniz Sahaflar Çarşısı’ndan ileriye doğru yürüyerek Büyük Pazar’ın Beyazıt Kapısı tarafındaki yolu izlemelisiniz. Otobüsü tercih edip Süleymaniye Camisi’ne terk etmek isteyenler ise 48T hattı ile ulaşımı sağlayabilir.

Ziyaret planı yaparken Süleymaniye Camii ziyaret saatleri hakkında informasyon sahibi olmanızda yarar var:

• 09.00 ile 18.00 saatleri içinde, Süleymaniye Camii turk yerli ve yabancı turistlerin ziyaretine açık olabilmektedir.

Ziyaretçilerin merak etmiş olduğu Süleymaniye Camii giriş tutarı mevzusuna ise açıklık getirelim:

• Camiye giriş oluşturmak için rastgele bir ücret ödemeniz gerekmiyor. Doğrusu parasız bir halde ve giyim kurallarına saygı göstererek bu camiyi ziyaret edebilirsiniz. Cami girişinde bayanlar için var olan tülbentleri girişte alıp ayrılırken teslim edebilirsiniz.

Süleymaniye Camii Tarihçesi ve Mimarı Özellikleri

Süleymaniye Camii, Osmanlı döneminde inşa edilen mimari yapıların en mühimleri arasındadır. Süleymaniye Camii ne vakit yapılmış oldu? 1550 senesinde başlamış olan inşaat 1557 senesinde sonrasında ermiş ve ortaya bu çok önemli dini mimari çıkmıştır. Caminin bir an evvel bitmesi için bütün devlet organları harekete geçer. Şundan dolayı bu cami, Şehzade Mehmet için adanmış bir camidir. Süleymaniye Camii ne gaye ile yapılmış oldu diye düşündüğünüzde; caminin Şehzade Mehmet için adanmış bulunduğunu ve Kanuni Sultan Süleyman’ın emri üstüne yapıldığını hatırlayabilirsiniz.

Her bir detayı üstünde dikkatli biçimde yoğunlaşan Mimar Sinan, Süleymaniye Camisi’ni “sonsuza kadar yıkılmayacak cami” olarak tanıtıyor. bundan farklı olarak Süleymaniye Camisi yalnız bir cami olarak kalmamış ve döneminde külliye olarak da etkinlik göstermiştir. Süleymaniye Camisi’nin asırlar süresince hiçbir naturel afetten etkilenmemesi, Mimar Sinan’ın eşi olmayan zekasını ve mimarlığını yansıtır.

Mimar Sinan, Süleymaniye Camisi’ni bitirdiğinde bu eserini “kalfalık eseri” olarak nitelendirmiştir. Caminin dahil ve dış süslemelerinden, avludaki yapılara kadar her bir noktasını en ince detayına kadar hesaplamış ve inşa etmiştir. Camide var olan 4 minare, Kanuni sultan Süleyman’ın İstanbul Fetih edilmesi’nden sonrasında tahta geçen 4. hükümdar bulunduğunu temsil eder. 4 minare üstünde var olan 10 şerefenin de bir anlamı olduğu bilinmektedir. Kanuni, Osmanlı Periyodu’nin 10. padişahıdır. Böylece Süleymaniye Camii kaç minareli diye merak edenler, minarelerin anlamını da öğrenmiş olabilmektedir.

Süleymaniye Camisi’ne giriş yapanlar caminin son derece mütevazı bir yapıda bulunduğunu hissedebilir. Kapıdan içeri girildiğinde ise büyüleyici bir dahil süsleme dikkat çeker. Caminin yapısı dört değişik sütun ile desteklenmiştir. Bu sütunlar ise değişik coğrafyalardan getirilen malzemelerden dolayı oluşur. İskenderiye Şehri, Baalbek Tapınağı, Topkapı Sarayı ve Vefa semtinden destek malzemeler getirilmiş ve sütunlara eklenmiştir.

Cami üstüne hesaplama yapıldığında kubbenin 53 metre ve 27.5 m çapında olduğu gözlemlenir. Cami içinin en iyi biçimde aydınlatılması için kullanılan pencerelerin sayısı ise 32 adettir. Süleymaniye Camisi’nin gizemlerinden birisi de akustiğidir. Süleymaniye Camii akustik özellikleri içinde seslerin her bir köşeden duyulmasıdır. Seslerin daha iyi yayılması için kubbelerin altında boş küplerin olduğu bilinmektedir. Hatta bu akusitik vasfı ilişkili döneminde fazlaca söylenti çıkmıştır. Şu şekilde anlatılır:

İnşaatın bitmesine yakın günlerde Mimar Sinan’ı imrenen insanlardan bir kısmı, Kanuni’ye Mimar Sinan’ı yakınma eder. Yakınma ettikleri mevzu, bahis ise caminin hemen hemen eksikleri olan olması ve Mimar Sinan’ın camide keyfine bakmasıdır. Bu sözleri duyan Kanuni, Mimar Sinan’ı denetim gayesi ile camiye gider ve Mimar Sinan’ın nargile kaynattığını görür. Bir an söylenenlerin gerçek bulunduğunu düşünür. Mimar Sinan ise yanan nargilenin içinde mutlak surette tütün olmadığını belirtir. Fokurdama sesinin camide yayılmasını kontrol ettiğini de ekler ve vaziyet açıklığa kavuşur.

Süleymaniye Camii konusunda Duymadığınız 7 enteresan Informasyon

1) Süleymaniye Cami avlusunda çeşitli türbeler bulunmakta. Bu türbeler ise Osmanlı vaktinde adını sıkça duyuran kişilere ilişik. Süleymaniye Camii defnedilen kimseler kimlerdir dedinizde avluda Hürrem Sultan’ın, Mimar Sinan’ın, Kanuni Sultan Süleyman’ın, İkinci Ahmet’in, Asiye ve Rabia Sultan’ın türbesini görmüş olacaksınız.

2) Süleymaniye Camii altın nispet gizemi ile de tarihe adını yazdıran bir yapı olmuştur. Altın nispet bir yapının eninin yüksekliğine bölündüğünde elde edilmiş 1.618 değeridir. Süleymaniye Camisi’nin eni yüksekliğine bölündüğünde bu sayı elde edilmelidir. Güzelliğin simgelerinden önde gelen altın nispet, Mimar Sinan tarafınca da biliniyordu ve kalfalık eserine işlendi.

3) Süleymaniye Camii al taş hikayesi camiye giriş yapanların muhakkak işittiği bir hikayedir. Asırlardır anlatıldığına nazaran girişte yer edinen al büyük taş, Hristiyanlar tarafınca cami inşaatına armağan edilmiştir. Bu al taşın içinde gizli saklı bir halde Haç işareti işlenmiştir. İnşaatı devam eden camiye katkı oluşturmak ve destek oluş gayesi ile Hristiyanlar tarafınca gönderilen bu taş, Mimar Sinan’ın dikkatini çeker. Mimar Sinan ise taşı kabul etmiş olduğu gece bir düş görür ve sabah vaktinde taşı tam ortadan ikiye ayırır. Ayırdığında taşın içinde Haç işaretinin bulunduğunu görür. Kanuni’ye bu durumu bildirir ve taşın camiye giriş meydana getirilen yere yerleştirilmesini ister. Böylece cami avlusuna girmeden evvel al taştan geçilir. Mimar Sinan hemen sonra Hristiyan çevreye, taşı kabul ettiklerini ve en doğru yere koyduklarını havadis, bilgi, salık gönderir. Cami avlusunda var olan al taşın gizemli öyküsü de böyledir.

4) Süleymaniye Camii sırları bilginize bir de kubbedeki sırı ekleyelim. Osmanlı zamanında inşa edilen bütün camilerde evren simgesi yer alır. Bu simge kubbe veya minarenin ortasında bulunmaktadır. Hilal ve yıldız şeklindeki bu evren, çok önemli bir halde gökyüzüne ileti verir. Ay ve yıldız motifleri, Türkler’in evren kültürünü açıklar.

5) Süleymaniye Camii hikayesi her satırıyla dikkat çekiyor. Benzeri olmayan bir zeka ile tasarlanan mum ve kandiller camiye ziyan vermesin diye cami içinde is odası hazırlattı. Aydınlatmadan çıkan isler, bu odada toplandı ve toplanan isler mürekkep olarak değerlendirildi. Mürekkeplerin de silinmeme vasfı bulunuyordu. Sadece kağıdı bir bütün olarak yok ederek mürekkep temizlenebiliyor.

6) Camiye böcek ve sineklerin gelmemesi adına, Mimar Sinan deve kuşu yumurtası ile tedbir almıştır. Avizelerin tam ortasında yer edinen deve kuşu yumurtası olanakları sayesinde böcek ve haşereler camiye giremiyor.

7) Kanuni Türbesi’nin giriş kapısındaki sancak kısmında Hacer-ül Esved taşı içeriyor. Bu taşın tek bir eşi olduğu bilinmektedir o da Kabe’dedir. Bu taşa dokunmak yasaklı kurallardan birisi olarak gelen ziyaretçilere anlatılıyor. (Bknz: Fotoğrafın üst kısmındaki koyu renkli taş)

Seyahat Rehberi kategorisini ziyaret edebilirsiniz.

Ayasofya Nerede? Tarihçesi, Giriş Tutarı, konusunda 9 enteresan Informasyon

Sultan Ahmet Camii Tarihçesi, konusunda Duymadığınız 10 enteresan Informasyon