Şeker Zararları Nelerdir? Nasıl Üretilir?

Üç Beyazdan En Tatlı Olanı: Glikoz ve Ölümcül Tesirleri

• Dünya tarihinde şekerin geçmişine bakıldığında M.Ö. 4 yüzyıla kadar gidilir.
• Öncelikli olarak Asya ve Çin şeklinde ülkelerde kullanımına rastlanan şekerin üst ürünü olarak bala rastlanır.
• Bal, 1900’lü senelere kadar pek fazlaca ülkede tatlandırıcı olarak kullanılan gıda türü olarak dikkat çeker.
• Umumi cihette 16. yüzyılda bütün insanlığın birincil gerekseme kategorisinde görmeye başladığı glikoz yapımı, glikoz kamışı ve glikoz pancarı şeklinde ürünlerin üretim merkezinde işlenmesi neticesi elde edilmelidir.
• İki çeşidi var olan glikoz nebatı çoğu zaman ılıman ve sıcak bölgelerde yetişir.
• ülkemizde üretilmeye başlanan şekerin işlenmesi için oluşturulan ilk glikoz fabrikası Uşak’tadır.
• Cumhuriyet ile yaygınlaşan glikoz fabrikaları olanakları sayesinde ülkenin glikoz ihtiyacı karşılanmaya çalışılır.

Günlük beslenme rutinimizde şekerin yeri yadsınamayacak derecede geniş. Kahvaltıdan gece öğününe kadar değişik kaynaklardan ister istemez bedenimize depoladığımız şekerin zararları bu yazıda sizler için derlendi. Günlük ihtiyacın fazlasına çıkılmış olduğu takdirde glikoz yemenin ne şeklinde zararları var inceleyelim.

Glikoz Zararları – Acilen Bırakmanız İçin 23 Niçin

Günümüz şartlarında şekerden dolayı meydana gelen pek fazlaca hastalığa kaynak olan şekerin birden çok açıdan vücuda ziyanı bulunmaktadır. Glikoz olanakları sayesinde kalorisi son derece yüksek olan besinler raflarda satıştadır. Kişilerin sevmiş olarak tükettiği, hatta bağımlı oldukları glikoz kilo alımını tetiklediği için kişinin düzgüsel vücut dengesini bozar. Çikolata, meyve suyu, gofret, tatlı, puding hatta çay şeklinde farklı gıdalarla vücuda alınan glikoz vücutta yağ depolanmasına ve bu yağın dahil organlara ulaşmasına zemin hazırlar. Amma ve lakin senelerdir herkesçe malum olan en etkin gereğinden fazla glikoz tüketilmesi ziyanı glikoz hastalığı olarak görülebilmektedir.

Glikoz alımı ile pankreas organının salgıladığı hormon olan insülin değerleri ve pankreas sistemi dengesi değişen vücut, tip 1 ve tip 2 şeklinde diyabetik hastalıklara sebep olur. Pek fazlaca kişide beliren gizli saklı glikoz ise tanısı yapılamadığı için ölümcül sonuçlar doğurabilir. Piyasada satılan pek fazlaca şekersiz mahsul dahi suni tatlandırıcı içeriğinde var olan için vücuda zararları önlenemez önemli ölçüde etkiler ihtiva eder.

Peki, nedir bu şekerin zararları? Hazır çorbalardan dilimlenmiş ekmeklere, nebat çaylarından soslara değin her türlü gıdada karşımıza çıkan şekerin vücutta yarattığı tahribatları sizin için listeledik.

İnsan genetiğine tesiri bulunabilecek glikoz zararları şöyledir:

• yüksek kan basıncı hastalıklarının bir tetikleyicisi olan şekerin normalden çok alınması tansiyona ilave rahatsızlıklar oluşturabilir.
• Kan basıncını etkileyen glikoz, kalp organı ve damar hastalıklarının oluşmasına zemin hazırlar.
• Vücutta yer edinen fena huylu bakteri türevlerini besleyici özelliklerinden dolayı glikoz, kanser ihtimalini arttırır.
• Günlük glikoz tüketiminin normalden çok olması durumunda kafa ağrısı yaratabilir.
• Vücutta baskın tesirleri ile glikoz, bakır eksikliğine sebebiyet verir.
• Yetişkinlerde ve bilhassa minik çocuklarda halsizliğe sebep olur.
• Başta böbrekler oluş suretiyle vücudun bütün fonksiyonlarında aksaklıklara sebebiyet verir.
• Bilhassa diş çürümesi ve diş eti hastalıklarının en mühim tetikleyicisi olmakla beraber dişlerin de sararmasına yol açmış olduğu görülebilmektedir.
• Çok glikoz tüketilmesi cilt derisi hastalıklarına ve ciltte kuruluğa sebep olur.
• Glikoz tüketiminin vücuda çok alınımı depresyona ve hızlı bir şekilde sinirlenmeye neden olur.
• Mutluluk hormonu üreten serotonini geçici bir süre etken eden glikoz, kilo alımını hızlandırdığı için uzun süreçte neticeleri bahtiyar etmez.
• Gereğinden fazla glikoz tüketilmesi vücudun sıvı dengesini bozar. Daha fazlaca sıvı ihtiyacı doğuracağından dikkat dağınıklığı ve ruhsal rahatsızlıklara sebebiyet verebilir.
• Vücudun koruma sistemini dönem dışı bırakan glikoz, enfeksiyonlara daha süratli yakalanmaya sebep olur.
• Magnezyum emilimini bozarak saç dökülmesine sebep olur.
• DNA yapısında değişikliklere yol açarak oluşabilecek hastalığı ilerleyen nesillere aktarır.
• Yaraların iyileşmesini geciktireceği şeklinde damarların da tıkanmasına sebep olur.
• Evlatların adrenalin seviyesinin aniden artmasına yol açan şekerli gıdaların tüketiminde dikkatli olunması gerekmektedir.
• Vücutta su tutulmasına niçin olacağı için ödem, kısaca şişkinliğe sebebiyet verir.
• Hemoroid hastalığına karşı tetikleyici özellikler taşır.
• Hanımlarda oluşmasının istek edilmediği kemik erimesini tetikler.
• Minik çocuklarda astım sorunuyla doğmaya sebep olur.
• Sindirim sorunlarının yanında ayrıca gastrit şeklinde pek fazlaca mide organını hastalığına davetiye çıkarmaktadır.
• Yumurtalık ve meme kanseri oluşumunda besleyici ve tetikleyici önemli ölçüde etkiler taşıyan glikoz, sara hastalığına da sebep olur.
• Bacak kısmında varis ve selülit oluşumunda destekleyici unsurlar taşıyan şekerin zararları neredeyse bütün bedeni kavrar niteliktedir.
• Eğer gün içinde gereğinden çok glikoz tüketirseniz daha hızlı bir şekilde acıkırsınız; glikoz sonrası tuzlu sonrasında yeniden tatlı yeme isteği ile sona ermek bilmeyen bir döngü içinde kendinizi bulabilirsiniz.

Glikoz Kalori ve Gıda Kıymeti

Glikoz içinde var olan kalorinin büyük bir kısmı karbonhidrattan alınır, bu yüzden de vücuda alınan glikoz kısacık zamanda kana karıştığı şeklinde kısacık zamanda de acıkmaya sebep olur.

• Umumi cihette 100 gram şekerde 403 kalori bulunmaktadır.

Gıda kıymeti penceresinden irdelendiğinde tekrar 100 gram glikoz içinde:

• 88.8 gram karbonhidrat, fazlaca düşük oranlarda da potasyum, kalsiyum ve demir bulunmaktadır.
• her gün aksatmadan pek fazlaca gıdadan alınabilen glikoz gıda kıymeti önemli bir içerikte olmadığından kullanımı mevzusunda dikkatli oluş gerekmektedir.
• Ters halde oluşabilecek rastgele bir glikoz bağımlılığı kişinin yaşamını negatif etkileyebilir.
• Basitçe ve rahatça bitkin ve bitkin hissedebilecek olan şahıs pankreas organının salgıladığı hormon olan insülin direnci sebebi ile kendini devamlı fena hissedebilir.
• Kan şekeri-şeker ve fruktozdan meydana gelen glikoz vücuda alındığında kan şekeri-şeker organlara göç eder fruktoz ise karaciğere.
• Yapısı itibarıyla günlük alımdan fazlaca daha azca şekere gerekseme duyan karaciğer, fruktozu çok depoladığı her an bütün vücut için tahribata sebebiyet verir.
• Bu da zincirleme problemlerin oluşmasında rol oynayan başlıca faktördür.

Ayrıntılı data için: 1 Küp Glikoz Kaç Kalori?

Glikoz Nasıl Üretilir?

Avrupa’nın endüstrileşme sahasında yapmış olduğu gelişmelere ilave olarak yaygınlaştırılan glikoz üretimi, başta ülkeler arası alış veriş yolu ile hazırlanırken artan talep sebebi ile ortamı münasip olan ülkelerin kendi şekerlerini üretmelerine destek verilmesi şeklinde gelişim gösterir.

mavi gezegende yer edinen kıtlık ve harp dönemlerinden evvel yalnız glikoz çubuğu olarak isimlendirilen glikoz kamışından elde edilmiş glikoz üretimi, harp sonrasında yeni piyasalarda doğan olmamış madde ihtiyacı sebebi ile glikoz pancarından da üretilmeye başlanır.

• Glikoz kamışından glikoz elde yapmak eylemek için her şeyden önce büyüyen kamışlar yapraklarından ayrıştırılarak işlenmek suretiyle biriktirilir.
• İyice temizlenip yıkanan kamışlar üretim merkezinde preslenerek çözelti haline getirilir.
• Son olarak aşamada kimyasallarla işleme girip toz glikoz halinde sofralara gelmektedir.

Glikoz pancarından glikoz elde yapmak eylemek için de neredeyse benzer metot kullanılır.

• Preslenen pancarlardan elde edilmiş sıvı buharlaştırılarak kristalleşmesi sağlanmış olur.
• Averaj olarak 8 kilo pancardan 1 kilo glikoz elde edilmelidir.
• Glikoz pancarından arta kalan posalar ise hayvan yemi ya da gübre olarak yeniden kullanım alanına verilir.
• Glikoz pancarların arta kalan yüksek yoğunluktaki glikoz posası yüksek azot içinde ne olduğu ile glikoz melası olarak adlandırılır.
• Elde edilmiş azotlu posa besiciliğe elverişli değerler ihtiva eder.

Glikoz Çeşitleri Nedir?

Değişik kullanımlar için imal edilen glikoz çeşitleri şöyleki sınıflandırılabilir:

• Ak glikoz: çoğunlukla sofra şekeri olarak da herkesçe malum olan ak glikoz, yüklü oranda sakkaroz ihtiva eder. Nebat içinde naturel olarak var olan sakkaroz vücuda alınan glukozun daha süratli emilmesini sağlar.
• Esmer glikoz: Ak şekere gore daha azca sakkaroz içeren esmer glikoz, kalori ve saflık derecesi düşük olduğundan dolayı genel anlamda rejimlerde tercih edilmelidir.
• Pudra şekeri: Kristal ve toz ak şekerin ele gelmeyecek biçimde incecik toz haline getirilmiş haline pudra şekeri denir. Genel anlamda mutfak ve pasta ürünlerinde kullanılan pudra şekerinin içinde belli oranda nişasta da bulunmaktadır.
• Mısır glikozu şekeri: Glikoz kamışı ve pancarı haricinde bir elde etme metodu var olan mısırdan glikoz elde etme işlemi daha nişastalı ve daha tatlı bir tadı olduğu bilinmektedir. Bilhassa kristalleşmediği için suni yiyecek tatlandırmada ve reçel sanayisinde kullanılır.
• Suni tatlandırıcı: Daha fazlaca pastacılıkta kullanılan glikoz şurubu renksiz ve tadı yoğun olması ile tatlandırma işlemlerinde kullanılır.

derhal her besinde karşılaşılan glikoz sebebi ile glikoz alerjisi teşhisi güç hastalıklar grubunda yer alır. Sadece bir alerji testi sonrasında kısmen ortaya çıkabilecek glikoz alerjisi vücudu son derece zorlayan her glikoz alındığında antikor üretip savaşmak zorunda bırakan bir rahatsızlıktır. Bundan dolayı glikoz içeren besinler alırken davranışlarında ölçülü olunmasında yarar var. çünkü fazladan glikoz alımı yapılmışsa naturel denge ürünlerinden bilhassa tarçın ile çok alınan şekerin zararları tesirleri önlenebilir.

Hipoglisemi ne demektir? Emareleri Nedir?

Glikoz Hastaları Ne Yemeli? Nasıl Beslenmeli? En Sıhhatli Tavsiyeler

11 Soruda şeker hastalığı (Glikoz Hastalığı) Uzman Hekim Cevaplıyor

Şekeri Ne Düşürür? Kan Şekerini Düşüren, Dengeleyici 12 Gıda

Glikoz Hastalığı Emareleri, Sebepleri, Bitkisel Tedavi Şekilleri