Kanser hücreleri için adeta yakıt görevi görüyor! Ne evinize sokun, ne de ağzınıza sürün…

Kanser hücreleri için adeta yakıt görevi görüyor! Ne evinize sokun, ne de ağzınıza sürün…

Kanser hücrelerinin en sevilmiş olduğu besin şekerdir. Düzgün biçimde olarak rafine glikoz tüketilmesi vücudun koruma sistemini düşürür ve kanser hastalıklarının istenmeyen ihtimalini mühim derecede arttırır. 

Tatlılarda, paketli ürünlerde, şekerlemelerde ve meyve sularında kullanılan glikoz, glikoz kamışının ileri seviyede işlenmesiyle elde edilmelidir. İşlem sürecinde karbon yapısında değişen glikoz, vücuda girdiğinde vücudun koruma sistemini düşürür. Bildiğiniz suretiyle kanser hastalıkları bağışıklık sisteminin çökmesi neticesinde dolayı oluşur.

REKLAM ALANI

‘ŞEKER KANSER HÜCRELERİ İÇİN ADETA BİR YAKIT’

Alman bilimadamı Otto Warburg’un yapmış olduğu çalışmaya nazaran kanser hücresi yaşamak için daha çok şekere gerekseme duyar ve sıhhatli hücrelere nazaran 3-5 kat daha çok glikoz kullanır. Kısacası glikoz, kanser hücresi için yakıt vazifesi görüyor demek mümkün.

Kanser hücreleri oksijensiz solunum ile laktik asit üretirken, bu laktik asit hücrenin çevresinde birikir ve bağışıklık sisteminden kendini saklamaya çalışır. Bundan dolayı vücudumuzu kolay şekerlerden ne kadar ırak tutarsak, bağışıklık sistemimizin kanser hücrelerini çoğalmadan yakalamasını sağlayabiliriz.

Doğrusu marketlerdeki düzmece şekerli gıdalardan ırak durarak genetiğimizde var ise bile kendimizi kanserden korumuş oluruz. Taze ve kuru meyveler, kuruyemişler, hurma, balkabağı ve bal glikoz alternatifleri olabilir. Evde yapacağınız tatlılarda da glikoz yerine bal, benzeri naturel şurupları ya da kuru meyveleri kullanmayı tercih edebilirsiniz.

Kanser hücreleri için adeta yakıt görevi görüyor! Ne evinize sokun, ne de ağzınıza sürün...

ŞEKER YEMEYİ BIRAKIRSANIZ VÜCUDUNUZDA NELER OLUR?

1 SAAT SONRA

Şekeri hayatınızdan çıkarmaya karar verdiğiniz ilk bir saat içinde etkilerini görmeye başlarısınız. Canınız şekerli yiyecekler isteyecektir, bu sebeple glikoz bağımlılık yapıcı vasfa haiz.

Günlük tükettiğiniz glikoz miktarına bağlı olarak, kandaki şeker oranı seviyelerinde düşüş dolayı oluşur. Binaenaleyh terleme, titreme, sinirlilik hali, açlık ve üzüntü benzer biçimde önemli ölçüde etkiler yaşayabilirsiniz. Bu benzer biçimde belirtiler yaşandığında lifli taze sebzeler, protein ve sıhhatli yağlar yiyebilirsiniz.

1 GÜN SONRA

Şekeri bıraktıktan sonraki ilk gün bu süreçte en zorlanılan günlerden birisi olabilecektir.. Kafa ağrısı ve enerjide düşüş benzer biçimde emareler yaşayabilirsiniz. Aslen bu vaziyet vücudun kendisini iyileştirmeye çalıştırdığını gösterir.

1 HAFTA SONRA

İşte aslolan kendine gelme bu süreçte adım atar, vücut glikoz alamadığı için pankreas organının salgıladığı hormon olan insülin seviyesinde değişiklik yaşamını sürdürür. Vücutta ilk 72 saat içindeki pankreas organının salgıladığı hormon olan insülin seviyesi stabil kalırsa vücudunuzda yağ depolamada yer edinen öteki hormonlar düzgüsel seviyelere gelmeye adım atar ve vücut kendini tedavi altına alır. bundan farklı olarak cilt derisi pürüzsüzleşmeye adım atar ve surat , sima ,çehre daha azca ödemli görülebilmektedir.

1 AY SONRA

Şekersiz geçirilen bir aylık süreçte şekerin bağımlılık olduğu anlayacaksınız. Bu süreçte ruhsal olarak kendinizi oldukca daha iyi hissedecek, enerjinizin yüksek bulunduğunu ve günden günde vücudunuzun daha dinamik bulunduğunu farkına varacaksınız.

6 AY SONRA

Bu süreçte kandaki şeker oranı seviyeniz normale ati ve bel çevrenizde gözle görülebilmektedir aşama incelme görmüş olacaksınız. bundan farklı olarak bundan böyle vücudunuz glikoz istemeyecek.

1 YIL SONRA

Bir sene süresince rafine glikoz tüketmezseniz yalnız sıhhat olarak değil fizyolojik özelliklerinizle de değişimi gözler önüne sereceksiniz. Cildinizdeki akne, tahriş ve çizgilenmeler azalacak.

Erken yaşını alma, diyabet, kalp organı krizi, nüzul ve kardiyovasküler hastalıklara yakalanma istenmeyen ihtimalini en üye indirmiş olacaksınız. bundan farklı olarak ömür kaliteniz ve enerjiniz daha yüksek olacak ve kendinizi ruhsal olarak daha bahtiyar hissedeceksiniz.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ