İbn-i Sina Kimdir? Eserleri Nelerdir?
İbn-i Sina ve Tıp İlmine Kıymetli Katkıları
Müslüman Türk ilim adamları içinde inancı ve azmi ile hususi bir yere haiz olan İbn-i Sina, gerek yaşamı gerekse ilim sahasında yaptıkları ile bütün gezegende derin ve anlamlı izler bırakmıştır. Orta Devir Avrupa’sında Avicenna olarak tanınan İbn-i Sina, felsefenin en gerekli taşı olarak kabul edilmelidir. Meşhur bir tıp bilgini olarak tanınan İbn-i Sina dolu dolu ve mücadelelerle geçen yaşamı ve yaşamı süresince yazdığı tüm ilimleri kapsayan bir kütüphane dolusu eseri ile kendini kanıtlayan kıymetli bir filozoftur.
Hekimlerin doktoru olarak tanınan İbn-i Sina, tıp sahasında yapmış olduğu çalışmalarla ve bilhassa Tıbbın Kanunu adlı kitabı ile ön plana çıkar. Hekimin bu eseri 700 sene süresince Avrupa üniversitelerinde ders kitabı olarak okutulur.
Ruh sağlığı, biyoloji, seçenek tıp, doğa ötesi ve hastalıkların tedavisi benzer biçimde mevzularda makaleler ve emek harcamalar meydana getiren İbn-i Sina, günümüz tıp biliminin en gerekli kaynaklarının oluşmasında ve tıbbın ilerlemesinde mühim rol oynar.
İbn-i Sina’nın gıdalarla ilgili fikirleri halen bugünkü seçenek beslenme tedavilerinde uygulanır. İbn-i Sina beslenme bozuklukları ilişkili hastalıkları 1000 yıl öncesinde beyan eder. örnek olarak toprak yeme ile anemiyi bağdaştıran doktor nohut, yumurta, al et tüketiminin bu hastalığı önlediğini söyler.
Benzer biçimde gece körlüğü için karaciğer yenmesini öneren doktor -nitekim gece körlüğü A vitamini yetersizliğinde görülebilmektedir ve karaciğer yüksek A vitamini içerir- bugün doktorların ve diyetisyenlerin önerilerinin temelini oluşturur.
İbn-i Sina’nın bin yıl evvel uyku zamanından beslenmeye, devinim etmekten dinlenmeye kadar verdiği tavsiyeler bugünün sıhhatli hayat tavsiyeleri ile birebir örtüşür.
İbni Sina Kimdir?
Hekimlerin sultanı olarak tanınan İbn-i Sina kimdir? Aslolan adı Ebu’l Ali el Hüseyin bin Abdullah İbn-i Sina olan hekimler doktoru, 980 senesinde günümüzün Özbekistan sınırları içinde yer edinen Buhara şehri civarlarındaki Afşana köyünde dünyaya gelmektedir. İbn-i Sina’nın babası Samanoğulları Sarayı’nda kâtiplik yapar ve İbn-i Sina 10 yaşına kadar babasından mantık, yazın, felsefe, tabiat bilimleri, fizik, geometri ve matematik dersleri alır. 10 yaşından sonrasında İbn-i Sina’ya bu dersler o devrin meşhur bilginleri içinde yer edinen Natili ve Zahit İsmail tarafınca verilir.
Daha 10 yaşlarında iken Kuran-ı Kerim’i ezberleyen İbn-i Sina, tıp mevzusunda yazılan o devrin bütün kitaplarını okur. Daha oldukca tıp ve felsefe alanlarında tanınmasına karşın İbn-i Sina nerede ise bütün ilim dallarında düşünce sahibidir. İbn-i Sina Türk mü, sorusu onunla ilgili en sık sorulardan biridir. İbn-i Sina Buhara’da doğan olmasına karşın Türk kökenlidir. Çeşitli kaynaklarda İbn-i Sina İranlı olarak da geçmektedir.
İbni Sina Yaşamı konusunda Bilgiler
Zekası, çalışkanlığı ve ilme duyduğu sona ermek bilmeyen merakı ile ayrım yaratan İbn-i Sina yaşamı süresince oldukca meşhur bilim adamlarından oldukca iyi bir eğitim alır. Kuşyar adlı bir hekimden tıp eğitimi alan İbn-i Sina informasyon penceresinden 14 yaşına vardığında bütün öğretmenlerini geçmeye adım atar. İbn-i Sina özellikleri ile matematik, yazın, felsefe ve tıp alanlarında yüksek informasyon birikimine haiz olur. 16 yaşlarında tıp mevzusunda kendini mükemmelleştiren İbn-i Sina yeni tedaviler geliştirmeye adım atar. 19 yaşlarında İbn-i Sina doktor unvanı alır ve ücretsiz bir şekilde hasta tedavi etmeye adım atar.
O zamanda Samani kralı Nuh bin Mansur’un hastalığını tedavi ederek kral tarafınca Buharada’ki kitaplığı kullanma izni verilir. Buradaki varsıl kütüphane ile bilgilerini derinleştiren İbn-i Sina, 21 yaşlarında devrin en meşhur hükümlerinden birisi haline gelmektedir.
Samani hanedanlığının sona ermesi üstüne Buhara’dan Harzem’e geçen İbn-i Sina düzensiz yaşamı ile Gazneli Mahmud’u kızdırır ve Harzemden ayrılır. Belh, Horasan, Oy, İsfahan ve Hamedan’da bir taraftan gezginlik, bir taraftan tıbbi tedaviler ve bir taraftan da kütüphanelerde süre geçiren İbn-i Sina nihayet 10 yılını Hamedan’da Ebu Cafer’in hizmetinde geçirir.
Peki, İbn-i Sina niçin öldü? Hamedan seferinde kolik atağına yakalanan İbn-i Sina tavsiye edilen tedavileri uygulamaz ve kendisini kadere teslim ederek Ramazan aynında 57 yaşlarında yaşama veda eder. Ölüm döşeğinde iken bütün mallarını yoksullara dağıtan İbn-i Sina, bütün kölelerini de azat eder.
İbni Sina Yapıtları Nedir?
Neredeyse her bilim sahasında eserler yazan İbn-i Sina bilhassa felsefeci olarak ün kazanır. Hatta İbn-i Sina’nın Ortaçağ Avrupa’sında Latinceye çevrilen eserleri Avicennism adı verilen bir akım yaratır.
17’si tıp sahasında oluş suretiyle 160’ın üstünde İbn-i Sina kitapları bulunmaktadır.
İbn-i Sina eserleri içinde El-Şifa, Kırmızı-Yasa fi’t- Tıp ( Tıp Kanunu), El-Necat ve El-İşarat ve Tenhibat başı çeker. İlk Latinceye çevrilen kitapları Doğa ötesi ve Kitab el-Nefs’tir. İbn-i Sina şifa kitabı ortaçağda Sufficientia olarak herkesçe malum olan, mantık, psikoloji, doğal olarak bilimler, doğa ötesi ve fiziği de içeren on sekiz bölüme haiz geniş kapsamlı bir eserdir.
İbn-i Sina yaşamı ve eserleri içinde hususi bir yere haiz olan El Hikmet’ül Aruziye, doktor tarafınca 21 yaşlarında sarayda geçirdiği ve kütüphaneden öğrendiği bütün ilimleri içine toplayan bir eserdir. Seyyah bir yaşam sürdüğü dönemlerde dört ay zindanlara atılan İbn-i Sina El Hidayet kitabını yazar. tekrar zindanlarda beliren İbn-i Sina eseri Haya bin Yakman ve Kulunç, ileride Robinson Cruise adlı esere esin deposu olur. İbn-i Sina ve eserleri halen güncelliğini sakınan detayları ile tıp yaşamına yön vermektedir.
İbni Sina Buluşları Nedir?
İbn-i Sina yapmış olduğu emek harcamalar ile bugünün tıp dünyasının temellerini atar. Kanın gıdaları taşıyan bir sıvı olduğu fikrini ileri devam eden İbn-i Sina, glikoz hastalığını idrardaki glikoz varlığı ile de kanıtlar. bundan farklı olarak kızıl hastalığı, şarbon hastalığı ve karaciğer hastalıkları ile hepatitin keşfi İbn-i Sina buluşları içinde yer alır.
Hastalıkların birçoğunun sebebinin gözle görülmeyen bakteriler, parazitler ve virüsler bulunduğunu söyleyerek ilk kere mikrobun varlığı fikrini ortaya koyan İbn-i Sina hacamat tedavisini ilk kere meydana getiren hekimdir.
O zamanda meydana getirilen İbn-i Sina tedavileri halen uygulanmaktadır. İbn-i Sina icatları içinde en oldukca dikkat çeken ise meydana getirilen ameliyatlarda ilk kere uyuşturucu kullanılmasıdır.
İbni Sina Felsefesi ne demektir?
İbn-i Sina meşhur bir düşünür olarak İslam Felsefesi’nde hususi bir yere haizdir. Razi’nin deneyciliğini ve Farabi’nin akılcılığını sentezleyerek kendi felsefesini meydana getiren İbn-i Sina, usun ilkeleri ile deneylerin birbirlerini bütünlediklerini ve yaşantıyı oluşturduklarını savunur. Bu bütünleşmede gözlemin farklı bir yeri bulunduğunu da ifade eden İbn-i Sina bilginin gelişebilmesi için rasat, tecrübe ve usun benzer derecede ehemmiyet taşıdığını söyler.
Yaşamı süresince felsefe sahasında akılcı bir yol izleyen İbn-i Sina tıp sahasında deneyci, tabiat bilimlerinde ise gözlemci kişiliğini ortaya koyar.
İbn-i Sina felsefesi bilimleri üçe ayırır:
- Maddeden bir bütün olarak ayrılan doğa ötesi ve mantık bilimlerini içeren yüksek bilimler.
- Maddeye bağlı bilimler, doğa bilimleri içeren aşağı bilimler.
- Maddesinden sadece ve sadece zihinde ayrılan matematik içeren orta birimler.
Felsefeyi Aristo benzer biçimde kuramsal felsefe ve eylemsel felsefe olarak ikiye ayıran İbn-i Sina’ya gore, kuramsal felsefede doğa felsefesi, doğa ötesi ve matematik felsefe olduğu bilinmektedir. Bu felsefe fiil içermez, informasyon ile mümkün olur. Eylemsel felsefe ise hem bilgiye aynı zamanda eyleme dayalıdır.
—
5 milyon’dan çok kişinin takip etmiş olduğu Youtube kanalımızda videolu tariflerimizi bulabilirsiniz.
15 milyondan çok kişinin indirdiği Nefis Yiyecek Tarifleri uygulaması ile 850.000’den çok denenmiş tanım devamlı yanınızda. derhal siz de indirin.
Blog sayfamızda yararlı bilgiler kategorisini kapsayan yazılar umumi bilgilendirme amaçlıdır. Kategoride laf konusu içeriğin açıklayıcı tanımlamalarına, en belirgin yararlı özelliklerine, doğru ve etkili kullanım tavsiyelerine basitçe tek yazıdan ulaşabilirsiniz. içerik yayına alındıktan sonrasında, süre içinde güncelliğini ve geçerliliğini yitirebilir. alakalı besinin veya ürünün yararları her bünyede değişik önemli ölçüde etkiler izah edebilir. Sunmuş olduğumuz bilgiler hiçbir süre tabip teşhisinin yerini tutmaz, reçete niteliği taşımaz. Detayları uygulamadan evvel sahasında uzman görüşü almanızı tavsiye eder; ters durumda oluşabilecek problemlerden sitemizin görevli tutulamayacağını önemle hatırlatırız.