Ben de oradaydım okur, 3000 sene evvel, insanoğlu oyun ve PC dergilerini alıp içindeki CD’lere düştüğünde… Değişen teknolojinin ilerleme hızı sağ olsun, kendimizi 5000 yaşlarında elf şeklinde hissetmemizi sağlıyor. gün itibariyle bundan böyle bilgisayarlarda CD sürücüler için yer kalmazken, bir vakitler bu ufak disklerin hemen hemen her şey olduğuna kalben iman etmek ve güvenmek kuvvet.
İnternetin hemen hemen olmadığı, ortaya çıktığında da bir şeyler indirmenin oldukca dikkat edilmesi gereken biçimde ince okuyup sık dokumayı gerektirdiği bir zamanda ortamların kralı CD’ler idi. Bilhassa de oyun ve PC dergilerinin verdiği CD’ler, içlerinde yer edinen demolarla ve parasız programlarla adeta ufkumuzu açıyordu. O devrin zorlukları içinde CD’ler büyük birer nimetti…
Her şeyden önce CD veren bir mecmua alabilmek için markete gidilirdi.
O zamanda bu CD’li dergilerin maliyeti hayli yüksekti. Bu vaziyet mecmua fiyatlarına da yansırdı. Talebin oldukca dikkatli yönetilmesi gerekirdi. O yüzden her bakkala, markete, büfeye vs. dergilerden birer adet gönderilir, iki-üç ay süresince o bir tane satılmazsa ona gore birkaç ay oraya başka mecmua gitmezdi.
Bu yüzden de dergileri ortaya çıkarmak da zordu, bilhassa ufak yerlerde. Bir de dergilerin korunmadığı dükkanlara tekrar o mecmua basit basit yollanmazdı, poşetleri yırtıp içinden CD yürüten çoktu.
Sonrasında o CD’ler evimizdeki bilgisayara takılırdı. Demolar yüklenirken mecmua okunurdu.
Bu dergilerde reklamlar bitmezdi sadece bu vaziyet pek de problem teşkil etmiyordu. çünkü meraklısı olduğumuz şeylerin reklamlarını görebildiğimiz oldukca kısıtlı alan vardı ve bu dergiler de onlardan biriydi. Şimdiki şeklinde mağaza mağaza gezip elektronik aygıt inceleyemezdik.
Sonrasında ekranda o esrarengiz yazılar belirirdi.
CD’sine gore değişmekle birlikte yükleme arayüzü, ekranımızı aniden bayram yerine çevirirdi. Sonrasında en oldukca ilgimizi çekenden başlayarak tüm oyunları sırayla denerdik. Yapabileceklerimiz oldukca kısıtlı olurdu fakat olsun, demo oyun sıfır oyundan çoktu. Aynı zamanda o şekilde bu şekilde oldukca değildi.
Oyunlarda yapabileceklerimiz ise son derece sınırlıydı.
FIFA 98’de sonsuza kadar benzer takımlarla, iki dakikalık maçlar yapmış olup öylece kalmak, olsun, yarış oyunlarında benzer pistleri benzer otomobillerle hatmetmek olsun, veya belli sayıda kısmı bundan böyle speedrun yaparmış şeklinde geçip sonrasında asla adım atamamak olsun, bunlar demo oyun periyodunun makus talihiydi. Hasbel alınyazısı birisi demo oyunun tam sürümünü bulduysa her insana oyunun kalanını ifade etmek onun vazifesi olurdu.
Bu demolar, oyun firmalarına olan sevgimizi de aslına bakarsak dikkat edilmesi gereken biçimde etkilerdi.
Şimdi şu şekilde tasavvur edin, elinizde bir CD var ve önümüzdeki bir ay süresince bu demoları oynayacaksınız. Bilhassa yaşınız küçükse aslına bakarsanız korsan da olsa oyun bulma şansınız yok. Oyunun tutorial kısmı biter bitmez demonun da bittiğini, oyunun yalnız 10 dakikalık bir tecrübe sunduğunu ve bir bölüm bile istediğiniz biçimde oynayamadığınızı tasavvur edin.
Öteki yanda ise size tam oyunu sunmasa da otuz dakika veya 45 dakika oyunca istediğiniz şeklinde devinim edebilmenizi temin edecek bir oyun sunan bir yapımcının veya bir oyunun gönlümüzdeki yeri farklı olurdu.
hususi yer ayrılması ihtiyaç duyulan CD’ler:
National Geographic: Byzantine adlı oyunu 6 CD halinde tam sürüm olarak vermişlerdi. Tasavvur edin, tek bir CD’den çıkan küçük demoları bekleyen bir çocuksunuz ve bir mecmua, size tam 6 CD’lik oyunu veriyor.
bilgisayar Oyun: Outlaws adlı oyun tam sürüm olarak verilmişti. O devrin oldukca ilerisinde bir oyundu, pek oldukca şahıs için oynanabilecek tek oyundu. LucasArts imzalı bir FPS idi.
Chip: İstanbul Efsaneleri – Lale Savaşçıları: ülkemiz’de yapılmış oyunlar içinde ortalığı ayağa kaldıran ilk oyunlardan birisi İstanbul Efsaneleri idi. Chip bu oyunu tam sürüm olarak vermişti.
Level: Earth 2140 adlı oyunun oldukca popüler olması sadece o kadar da ulaşılabilir olamaması üstüne Level, oyunu Türkçe olarak tam sürüm şeklinde okurlarına armağan etmişti. Fazlaca kral hareketti.
Üzerinde “Tam Sürüm” yazan bütün CD’ler: Bilhassa azıcık elle tutulur bir oyunu tam sürüm olarak veren derginin adı X olsun. mecmua ulaştıktan sonra okula gidildiğinde şu diyalog geçerdi. “Oğluuum duydun mu X dergisi tam sürüm oyun veriyor!”. O dönem yokluktan tamamımız küçük sosyalistler olduğumuz için birimizin bilgisayar’si hepimizin bilgisayar’si idi. Toplanır, o arkadaşımıza gider ve hep birlikte oyun oynardık.
hususi anma: Kapağında 10’dan geriye sayarak gösterim hayatına nihayet veren Gameshow dergisi.
İLGİLİ HABER
Üniversiteliler Bile Bilmez: Kaset Döneminde Her insanın Bilmiş olduğu gün itibariyle Olmayan 6 Şey
İLGİLİ HABER