Bir Fincan Kahvenin 40 Yıl Hatırı Vardır Anlamı

Bir Fincan Kahvenin 40 Sene Hatırı Olduğu bilinmektedir

Sözü Nereden Geliyor?

Bir fincan kahve, eğer tek başına içiyorsanız, keyif ve dinlenme anlama gelir. Kalabalık bir ortamda içilen kahve ise sohbetin ve paylaşmanın simgesidir. Kahve denildiğinde öncelikli olarak kokusu gelmektedir insanoğlunun burnuna. Sonrasında aniden gözünüzde dumanı üstünde tüten bir fincan kahve canlanır. Arkasından kulağınıza sevdiklerinizin hoş sesi gelmektedir. Ne güzel değil mi?

“Bir fincan kahvenin 40 sene hatırı olduğu bilinmektedir” Atasözünü duymayan yoktur eminiz! Bu lakırdı, geçmişten bu güne değin kahve ilişkili en fazlaca herkesçe malum olan ve söylenen atasözüdür. Peki “bir fincan kahvenin kırk sene hatırı olduğu bilinmektedir” atasözünün anlamı nedir? Bu atasözü öncelikli olarak nerede ve ne biçimde kullanılmıştır? Bu tarz şeyleri asla merak ettiniz mi?

REKLAM ALANI

İşte “bir fincan kahvenin kırk sene hatırı olduğu bilinmektedir” anlamı ve hikayesi…

Köpüklü Türk Kahvesi

Bir Fincan Kahvenin 40 Sene Hatırı Olduğu bilinmektedir Anlamı ne demektir?

TDK kısaca Türk Lisan Kurumu’na nazaran; “Bir fincan kahvenin 40 sene hatırı olduğu bilinmektedir” sözü, “fazlaca minik bir iyilik de olsa asla unutulmamalıdır” anlamına geliyor.
Atasözleri, halk içinde zaman içinde kabul görmüş deyimlerdir.
“Bir fincan kahvenin 40 sene hatırı olduğu bilinmektedir” sözü, fazlaca sevilen ve zaman zaman kullanılan bir atasözümüzdür.
İyiliğin unutulmamasına vurgu meydana getirilen bu lakırdı, aslına bakarsak bizlere bir kahve ikramının bile iyilik olarak kabul gördüğünü ve asla unutulmaması icap ettiğini hatırlatır. Şu sebeple hatırlanan ve karşılık kabul eden iyilikler, bununla beraber güvenilir dostlukların temelini atar.
Peki bir fincan kahvenin kırk sene hatırı olduğu bilinmektedir hikayesi nereden geliyor, asla merak ettiniz mi?
Sizi daha çok meraklandırmadan derhal anlatalım! Şu sebeple birden çok atasözümüz şeklinde bu deyimin de kalbe dokunan güzel bir hikayesi var.

Kahve Tarifleri: Evinizi Kahve Dükkanına Çevirecek 16 Tanım

Bir vakitler İstanbul Üsküdar’da fazlaca güzel kahve meydana getiren ve insanlarla keyifli söyleşi eden bir adam varmış. Bu kişinin sohbeti hakkaten fazlaca keyifliymiş. Onunla bir kez söyleşi eden, sonrasında tekrardan söyleşi yapmak eylemek istermiş.
İnsanlar bu zatı muhteremin dükkanına fazlaca ırak yollardan kahve almaya gelmektedir, hem kahvesini alır aynı zamanda kahveciyle söyleşi ederlermiş. Kahveci de, gelenlerin dertlerini dinler, onlara tembihler verirmiş.
Günlerden bigün, bir yeniçeri bu dükkana gelmiş. Yeniçeri, Rum gemisi kaptanı dış, içerideki her insana kahve ikram ettiğini söylemiş.
Kahveci, her insana kahve yapmış. Arkasından eline almış olduğu iki fincan kahveyle beraber Rum gemisi kaptanının yanına oturmuş.
vaziyeti ayrım eden yeniçeri, fazlaca sinirlenmiş ve “Ben, sana o Rum’a kahve vermeyeceksin demedim mi?” diye bağırmaya başlamış.

Tuzlu Kahve Hikayesi, Damat Olmanın İlk Imtihanı!

Kahveci ise yeniçeriye dönmüş ve “Bu kahve senin değil, benim ikramım” demiş.
binaenaleyh yeniçeri hiçbir şey diyememiş.
Seneler yılları kovalamış. Aradan tam tamına 40 sene geçmiş ve Sisam Adası’nda bir isyan başlamış. Bu bölgedeki Rumlar ayaklanmışlar.
Kahveci, bu isyan döneminde Rumlara tutsak düşmüş.
bilindiği gibi o yıllarda esirler, tutsak pazarında satılıyormuş. Kahveci de bu tutsak pazarında ihtiyar bir adama satılmış.

Türk Kahvesi Kaç Kalori? Mütevazi, Orta, Şekerli, Sütlü

Ihtiyar adam kahveciyi tenha bir yere götürmüş.
Kahveci başına gelebilecekleri düş edemiyor ve fazlaca korkuyormuş.
Tenha yere geldiklerinde ihtiyar adam, kahveciye “Korkma! Sana bir zararım dokunmayacak. Sen bana 40 sene evvel bir kahve ikram etmiştin hatırladın mı? İşte ben o Rum gemisi kaptanıyım” demiş.
40 sene daha evvelki o minik iyiliği ve dostluğu unutmayan Rum gemisi kaptanı, kahveciyi özgür bırakmış.
İşte bu öykü, bir fincan kahvenin 40 sene hatırı olduğu bilinmektedir sözünün bugünlere gelmesini elde etmiş.
Sizce de fazlaca acıklı ve güzel bir öykü değil mi?
Unutmadan; kahveyle ilgili fazlaca güzel bir lakırdı daha var. Ne mi? derhal izah edelim.
Gönül ne kahve ister ne kahvehane. Gönül muhabbet ister kahve bahane.
Bu lakırdı de başka bir yazının konusu olsun.