A Plague Tale Requiem İnceleme

A Plague Tale Requiem İnceleme

Asobo Studio tarafınca zenginleştirilen ve Focus Entertainment tarafınca gösterilen A Plague Tale Innocence, 2019 senesinde çıkışını yapmıştı. Tam 3 sene sonrasında geliştiriciler bir devam oyunu olan A Plague Tale Requiem ile yine karşımıza çıktı. son derece beğenilen ilk oyunun arkasından yeni oyunun nasıl olduğuna bu makalemizde göz atıyoruz. İşte A Plague Tale Reqiuem analizi.

Asobo Studio tarafınca zenginleştirilen ve Focus Entertainment’ın yayıncılığını üstlendiği yeni A Plague Tale oyunu A Plague Tale Requiem 18 Ekim 2022 itibariyle piyasaya çıkışını yapmış oldu. İlk oyun Innocence benim açımdan son derece güzel bir yapımdı ve AA bir oyun olmasına karşın oldukca kaliteli gözüküyordu. Hugo ve Amicia’nın maceralarına yine art dönerek sürdürmek son derece coşku verici olacaktı.

REKLAM ALANI

Sonunda çıkış günü geldi ve oyunu gecikmeli olsa da bitirme fırsatı buldum. Oyunun analizi oldukca daha erken gelecekti sadece oyuna ortalama 2-3 gün gecikmeli başladım ve keşfederek ilerlediğim için birazcık daha uzun sürdü. Her her neyse gecikmeli olsa da A Plague Tale Requiem analizi ile karşınızdayım. İncelemeye geçmeden evvel yazıda çeşitli spoilerlar yer alabilir bunun uyarısını yapmış olalım. İşte karşınızda A Plague Tale Requiem.

A Plague Tale Requiem

a plague tale requiem incelemesi

  • Piyasaya Sürülme Zamanı: 18 Ekim 2022
  • Geliştirici: Asobo Studio
  • Yayıncı: Focus Entertainment
  • Platformlar: PlayStation 5, Xbox Series, Microsoft Windows, 
  • İnceleme meydana getirilen platform: Xbox Series S

Artılar:

  • Hugo ve Amicia arasındaki karakter bağları
  • Grafikler ve Atmosfer
  • Başarıya ulaşmış bir öykü
  • Kaliteli müzikler
  • Amicia ve Hugo’nun başarı göstermiş canlandırılması
  • Muhteşem, harikulade mekan tasarımları
  • Yeni mekanikler ile oyunun canlandırılması
  • kafi derecede seviyede bir oyun uzunluğu
  • Xbox Game Pass sistemine ilk günden çıkış

Eksiler:

  • Fena suni zeka
  • Boss savaşlarının rahat kalması
  • Gidişat bozukluğu
  • Performans problemleri
  • Bulmacaların çok rahat kalması

Oyunun umumi araştırma puanları ne durumda?

a plague tale requiem puanlarOyunun yabancı basında ve kullanıcı puanı olarak araştırma puanları son derece yüksek. Metacritic üstünde 34 incelemenin averajı alınarak 85 puan elde edilmiş durumda. Oyunun Metacritic kullanıcı puanı ise 8.0/10 kısaca bu da son derece iyi. Opencritic sitesine baktığımızda ise burada da tekrar son derece yakın sonuçlar müşaahade ediyoruz. Oyun 129 incelemenin averajı alınarak averaj 84 puana haiz. IGN tarafı oyuna 8/10, bilgisayar Gamer 85/100 ve GameSpot 7/10 puanlarını vermiş. Umumi cihette demek mümkün ki oyun son derece kaliteli bulunmuş ve beğenilmiş.

A Plague Tale Requiem’den beklentiler nelerdi?

a plague tale requiem beklentiler

Aslen ilk oyun olan A Plague Tale Innocence, sonu bahtiyar bir halde biten ve ucu pek açık bırakılmayan bir oyun şeklinde görünüyordu. Güzel fakat sıkıntılı bir macerayı başarı göstermiş bir halde tamamlamış ve oyunun geçmiş olduğu yerden uzaklara doğru gidiyorduk. Sonrasında yanlış hatırlamıyorsam bir Xbox etkinliğinde yeni oyun Requiem tanıtıldı ve hikayenin devam edeceğini öğrendik. Bu aşamada benim aklıma Hugo’nun hastalığının hala iyileştiğini tam olarak görmediğimiz geldi. Bossu yenmiştik sadece Hugo’nun hastalığının hangi evrede bulunduğunu ve iyileşip iyileşmediği bilgisi verilmemişti bizlere yalnız geriledi şeklinde görmüştük. İşte bu oyunda da öykü tekrar Hugo’nun hastalığı ve vebanın, o korkulu farelerle dolu mekanların çevresinde şekillenecek sadece bu sefer her şeyi bir bütün olarak sonlandıracağız diye düşündüm. bundan böyle bu hastalığı çözmemiz gerekiyordu ve iyileşmenin yanında gizemini de çözüp yeni şeyler bilgi almak istiyordum. Öykü beklentisi umumi olarak bu şekildeydi. 

Oynanış kısmında ise bir çok artist yeni mekaniklerin gelmesini istemiş olabilir. Bilhassa hareket tarafında Amicia’ya daha çok gücün verilmesini ben şeklinde pek oldukca artist istemiştir diye düşünüyorum. İlk oyun çaresiz bir halde yalnız küçük hareketler uygulayarak daha oldukca gizli saklı ilerlediğimiz ve yakalandığımızda oldukca çok şansımız olmadığı bir oyundu. Oyunun fragmanlarında Crossbow’u görünce daha oldukca agresifleşeceğimizi anlamıştım. Umumi cihette Asobo, öteki kısımları oldukca iyi yapmış olduğu için grafik, atmosfer, mekan tasarımları vs. şeklinde mevzularda beklentiden oldukca bunların iyi yapılacağına emindim. Tek istediğim mekaniklerin geliştirilmesi ve hikayenin oldukca iyi devam etmesiydi. Peki acep bu beklentiler karşılandı mı? Gelin hep beraber görelim.

Küçük Hugo gün yüzü göremiyor: A Plague Tale Requiem bizlere ne konu alıyor?

a plague tale requiem hugo hikaye

A Plague Tale Requiem, temelinde Amicia’nın kardeşi küçük Hugo’nun hastalığına yeni bir yol bulmamızı konu alıyor. İkili yanlarında anneleri ve Lucas ile beraber vebadan ırak, sakin bir yaşam sürerken işler tekrar sarpa sarıyor ve bela tekrar onları buluyor. Kendilerini aniden yine Haydutlardan ve askerlerden kaçarken kabul eden kardeşler, bunun yanında anneleri ve Lucasla beraber Hugo’nun vebayla alakası olan Macula adında olan hastalığına yeni bir yol ortaya çıkarmak için bir simyacı örgütü olan Order’dan yardım alabilmek için yola koyuluyor. Her ne ölçüde büyük bir umutla gitseler de Order üyesi Vaudin’den efektif bir yardım alınamıyor. Hugo’nun hastalığı daha da kötüleşiyor ve tek deva Hugo’nun rüyalarında devamlı görmüş olduğu bir talibi bulmakta kalıyor. Bu süreçte Amicia ve Hugo, anneleri, Lucas ve yolda tanıştıkları birkaç yoldaş ile Hugo’nun bu hastalığı yenmesi için savaşım ediyor. Veba bir halde art dönüyor, fareler peşimizi bırakmıyor ve bir taraftan da askerler ile savaşım ediyoruz. İki kardeş tekrar belanın içinde gün yüzü göremeden sıkıntılı bir maceraya atılıyor. Hastalığı çözmeye çalışırken bir taraftan da bu hastalığın, vebanın gizemli tarihini de keşfetmeye başlıyoruz. Oldukca çok spoiler vermeden hikayeyi size bu biçimde anlatabilirim.

Öykü hakkında yorum meydana getirecek olursam ben hikayeyi son derece beğendim. Olayların gelişimi, bir umudun daha yeni doğmasına karşın hızlıca sönüşü, umarsızlık, bitkinlik, hiddet ve hüzün şeklinde duyguların oldukca yoğun olduğu oldukca başarı göstermiş bir öykü sunuluyor bizlere A Plague Tale Requiem.

Amicia ve Hugo arasındaki bağ son derece güçlü yansıtılmış:

a plague tale requiem amicia ve hugo

Hikayede en oldukca dikkat çeken kısım ise Amicia ve Hugo arasındaki duygusal bağ. Bu ilk oyunda da vardı sadece bu oyunda bu bağ zirveye çıkıyor. Amicia bundan böyle daha öfkeli ve aşırı istekli. Kardeşinin başına gelenlerden bıkmış durumda ve bir an evvel iyi duruma gelmesini istiyor. Kardeşi için askerleri tek tek mısra getiren, korkulu farelerle korkusuzca savaşım eden, oyun süresince devamlı düşüp bir halde kalkmayı başaran bir Amicia müşaahade ediyoruz. sürekli olarak Hugo’yu korumaya çalışmakta, onun için savaşıyor ve elinden gelen herşeyi yapıyor. Bu bağ beni oldukca etkiledi. Gerekirse tek kardeşi için canını feda edebilecek özverili ve kuvvetli bir abla figürü diyebilirim Amicia için. 

Hugo da son derece masum, ablasını oldukca seven ve bir türlü gün yüzü göremeyen bir karakter. Bu kadar zorluğun ve hastalığın içinde ablasıyla kendilerini bahtiyar edecek birden çok şey bulmaya çalışmakta ve bunu başarıyor da. Bu kadar umutsuzluğun içinde bir halde bahtiyar olmaya emekleri beni oldukca etkiledi. Ablasının başına fena şeyler ulaştığında ise kendisini oldukca yorsa da bir halde onu korumaya çalışmakta ve askerleri mısra getirebiliyor. İçindeki karanlık hastalığı sevdiklerini sonuna kadar kol kanat germek için kullanmak isteyen bir küçük Hugo var karşımızda. Oyun, başından sonuna kadar Amicia ve Hugo’nun bu bağını giderek kuvvetlendiriyor. 

Karakterlerin seslendirmeleri ve canlandırılmaları oldukca başarı göstermiş durumda:

A Plague Tale Requiem’de Amicia’yı Charlotte Mcburney; Hugo’yu ise Logan Hannan seslendiriyor ve canlandırıyor. Bu noktaya farklı bir başlık aralamak istedim bundan dolayı hakkaten ikisi de çok önemli derecede başarılılar ve oldukca kaliteli bir işe imza atmışlar. Karakterlerin hakkaten içine girebilmişler ve hissettikleri duyguları bizlere oldukca iyi yansıtmışlar. Amicia, çaresiz kaldığında, bitkin durumda ortaya çıktığında, ağladığında, feryat attığında ve öfkelendiğinde bu duyguları sonuna kadar siz de hissediyorsunuz. Seslendirme dikkat edilmesi gereken anlamda başarı göstermiş. Hugo’nun ise masumiyeti, bahtiyar olduğu anlardaki ses tonu ve ürkütücü dolu anlarda yaşamış olduğu gerilimi oldukca rahat hissediyoruz. Yeniden bilhassa bu iki adı kutlama ediyorum. Seslerine ve emeklerine sıhhat.

Hikayede yeni yoldaşlar bizlere birlikte rol alıyor:

A Plague Tale Requiem yoldaşlar

İlk oyunda da birden çok yoldaşımız vardı ve A Plague Tale Requiem’de de yolculuğumuzda yeni yoldaşlar bizleri karşılıyor. Lucas ve annemiz aslına bakarsanız yanımızdaydı ve bunların haricinde bir gemici ve bir asker de yoldaşımız olabilmektedir. Detaylarına oldukca girmeyeceğim bundan dolayı hikayenin içinde karakterleri kendinizin keşfetmesi daha iyi olabilecektir.. Bu sıkıntılı yolculukta yeni yoldaşları da görmemiz oldukca iyi olabilmektedir. Güzel sohbetler, yalnızlık hissinin bir nebze giderilmesi ve savaşımızda yanımızda olmaları büyük bir artı olabilmektedir. Her ne ölçüde Amicia ve Hugo’nun arasındaki bağ oyunu domine etse de bu kişiliklerle de yaşadıklarımız çeşitlilik sağlıyor. Ne yazık ki karakterlere oldukca çok ısınamadım fakat nefret de etmedim. Averaj karakterler olduklarını söyleyebilirim. Yoldaşlarımızın etkili olabildikleri oynanış sekansları da var olan bunlara oynanış kısmında değineceğim.

Bu başlığı kapatmadan Lucas hakkında ifade etmeye çalışmak isterim. Lucas karakteri benim ilk oyunda da son derece beğendiğim bir karakter olmuştu. Amicia ve Hugo’ya yardım eli uzatan, umarsızlık anlarında onlara yeni bir ümit kapısı açan bir karakter Lucas. son derece sıcakkanlı ve devamlı arkanızda olmasını isteyeceğiniz bir karakter. Amicia’nın sinir krizi anlarında yanında olması ve onu sakinleştirmeye emek harcaması, pek oldukca beladan bir halde onu kurtarmayı başarması onu kuvvetli ve yardımsever bir karakter yapıyor. 

Etkisi altına alan grafikler ve atmosfer:

A Plague Tale Requiem grafik

Asobo Studio, ilk oyunda da oldukca büyük bir iş çıkarmıştı. Innocence, AA bir oyun olsa da muhteşem, harikulade grafiklere ve atmosfere sahipti. Bu oyunda ise işi başka bir boyuta taşımışlar. Oyunun grafikleri çok önemli derecede iyi. Oyunun büyük bir kısmı yaya olarak ilerlemek, koşmak ve etrafı keşfetmeye dayalı olduğundan dolayı kimi zaman oyunu ilerletmeden dakikalarca etrafı inceleyip, manzaraların karşısına geçip çayımı yudumladığım oldu. Oyunun her bir kısmı muhteşem, harikulade tasarlanmış ve grafikler oldukca güzel olduğundan dolayı her detayı irdelemek araştırmak ve değerlendirmek istiyorsunuz. Buradan direk bağlantılı olarak mekan tasarımlarına geçiyorum.

Çok önemli mekan tasarımları:

A Plague Tale Requiem mekan tasarımları

Ah o mekanlar, ah o çevre! Grafikler oldukca iyi fakat bir de işin değişik bir boyutu var o da mekan tasarımları. Geliştiriciler mekanları hakkaten oldukca fakat oldukca iyi tasarlamış. Deniz kenarları, sahiller, kaleler, kent pazarları, tapınaklar, okyanuslar, her yerin rengarenk çiçeklerle dolu olduğu ovalar derken bütün detaylar oldukca iyi düşünülmüş ve tasarlanmış. Her yeni bir yere girdiğimde o mekanı incelemekten oyunu oynayamadım. Grafikler de oldukca iyi olunca iş bambaşka bir durum alıyor. Oyun tasarım olarak bir sanat emek harcaması durumunda olmuş diyebilirim. Vebanın yok etmiş olduğu şehirlerde kitlelerin da çekmiş olduğu acılar, ölü bedenleri, kanlar ve benzeri detaylar oldukca iyi tasarlanmış.

Kısımlar ve bölüm tasarımları:

A Plague Tale Requiem bölüm tasarımları

A Plague Tale Requiem’de toplam 17 tane vazife bulunmakta. Her bir vazife değişik bir bölgede geçiyor ve kendine ilişik emsalsiz tasarımlara haiz. Bir bölümde sahilde savaşırken bir bölümde Fransa’nın değişik bölgelerini geziyoruz. Şehirlerin içine giriyoruz ve pazarlardaki insanları keşfediyoruz. Her bir bölümde bambaşka şeyler müşahade etmek ve keşfetmek oldukca mantıklı bir tercih olmuş. sürekli olarak yer başka bir yere almak bulgu duygusunun da sıcak kalmasını sağlıyor. Kısımlar genel anlamda uzun sürüyor ve bu yüzden pek oldukca elementi içinde barındırıyor. Keşfetmek, bulmaca çözmek, kaçış sekansları, cenk sekansları ve gizlilik sekansları ile beraber bir de farelerle olan mücadeleler derken hemen hemen her bölüm bu oynanış elementlerine rastlıyoruz. Bir bölüm içinde ani oldukca sinematik de devreye girebiliyor. Her bölüm değişik gidişatta aşama kaydediyor ve bu elementleri ya bir halde harmanlıyor veya birkaç tanesini iyice kullanıyor. Buradan da tam olarak oynanışa bağlanabiliriz.

Gizlilik ve aksiyonun harmanlandığı yer: Oynanış

A Plague Tale Requiem oynanış

Bölümlerde pek oldukca değişik oynanış dinamiğinin bulunduğundan bundan önceki başlıkta bahsetmiştik. Oyunda gizlilik ve aksiyonun oldukca güzel biçimde harmanlandığını söyleyebilirim. Çeşitli bölümlerde gizli saklı gitmeniz daha işe yarar olurken çeşitli bölümlerde ise hakkaten savaşmak tek ve en etkili deva olabiliyor. Bir sonraki başlıkta bahsedeceğim yeni mekanikler Amicia ile daha agresif bir oyun seçimi izleyebilmenize imkan sağlıyor. bundan böyle ilk oyundan daha çok aksiyona girebiliyoruz doğal ki de bunun belli bir sınırı var. Çeşitli bölümlerde topyekün gizli saklı; çeşitli bölümlerde ise topyekün aksiyona girerek kısmı bitirdiğim oldu. Bazılarında ise ikisini de harmanlamak zorunda kaldım. 

Gizlilik umumi olarak düşmanın dikkatini dağıtma, çalıların ve binaların aralarına saklanma esas alan aşama kaydediyor. Belli bölgelere taş, pot adında olan küçük tencere atarak düşmanların dikkatini dağıtabiliyoruz. Gizlilik mevzusunda ilk oyunda yer almadığını hatırladığım dikkat dağıtma seçeneği ile ani düşmanın kafasına taş atarak arkasına bakmasını sağlayabiliyorsunuz. Bu da gizlilik temelli giderken küçük bir hata yapsanız bile size bir talih daha sağlıyor. İlk oyunda gizlilik bozulduğunda pek bir şansınız kalmıyordu bu oyun size birazcık daha muavin olabilmektedir. Bunun haricinde eski oyundan alınmış birden çok mekanik var fakat aslolan vaka yeni eklenenlerde. Gelin yeni mekaniklere ve oynanış elementlerine görelim.

Yeni mekanikler ve oynanış elementleri:

A Plague Tale Requiem yeni mekanikler

Oynanışın büyük kısmı tekrar eski mekanikler üstünden gidiyor. Fareler tekrar ışıktan kaçıyor ve ateş üretip farklı yerlerde ateş yakarak ziya ortaya çıkarıp fareleri kaçırabiliyorsunuz. Meşale ya da bir sopaya tutuşturduğunuz ateş ile farelerin arasından geçebiliyorsunuz. Bunlar ilk oyundan da hatırladığımız mekaniklerdi. Burda küçük bir nokta dikkatimi çekti. Sopaları bundan böyle bir yerden bir yere atabiliyoruz. örnek olarak sopaya ateş tutuşturup bir sonraki ateş yakabileceğimiz yere fırlatabiliyoruz. İsterseniz de yanınızdaki yoldaşınıza atıp onun ateş yakıp yanınıza gelmenizi sağlayabiliyorsunuz. Bu güzel bir eklenti olmuş. Amicia bu oyunda oldukca daha karanlık ve agresif bir tavır sergiliyor. bundan böyle düşmanların saldırılarını karşılayıp onları yavaşlatabiliyoruz. Hatta düşman zırhlı değilse karşı hücum uygulayarak agresif bir halde öldürebiliyoruz. Bu da bundan böyle bir bütün olarak gizli saklı durmak ve kaçmanın önüne geçebiliyor. Yeni gelen Crossbow olanakları sayesinde büyük zırhı olmayan düşmanları tek atışta öldürebiliyoruz. Çevrede bıçak bulabiliyoruz ve bu tarz şeyleri saplayarak zırhlı düşmanları da etkisiz hale  getirebiliyoruz sadece burada beğenmediğim bir vaka var. Crossbow okları ve sapladığınız bıçakları yine alamıyorsunuz. Bu yüzden cephaneniz devamlı tam olmuyor. Elinizde pek oldukca metot olsa bile son olarak yine sapanla taş fırlatmak zorunda kalabiliyorsunuz.

Oynanışta yoldaşlara da farklı özellikler eklenmiş. Çeşitli yoldaşlarınız sizin yerinize düşmana saldırabiliyor, size ziya yolu açabiliyor ve çatapat seçimi bir şey ateşleyip askerleri ve farelere karşı kullanabiliyor. Bunun haricinde Hugo ise farelerin yoğun olduğu bir yerde onları kullanarak düşmanların yerini tespit edebiliyor ve oyunun belli bir bölümünden sonrasında onları yönetebiliyor. Bu özellikleri oyunun tamamında kullanmasak da çeşitli bölümlerde kullanmanız oldukca efektif olabiliyor. Yoldaşlara eklenen bu özellikleri son derece beğendim. Bunların haricinde yeni üretilebilir simya ürünlerini de var. Ateşi daha körükleyebileceğimiz ve meydana getirdiği ışığın daha geniş alana yayılmasını elde eden bir araç-gereç var. Bu malzemelerden birini bir bölgeye atıp üzerine ateş atarak alev almasını sağlayabiliyoruz bu da oyunun belli bölümlerinde oldukca işimize yarıyor. Bunun yanında farelerin dikkatini çeken ve tek bir alana toplanmalarını elde eden araç-gereç, ateşin sönmesini elde eden araç-gereç ve benzeri öteki malzemeleri de ilk oyundan hatırlıyoruz. nihayet olarak da yeteneklerden bahedelim. Oyuna yeni olarak otomatik beceri yükseltmesi eklenmiş. Oynama tarzınıza gore gizlilik, hareket ve simyacı özelliklerinizin seviyesi otomatikman artıyor. Oyun sizin oynayış tarzınıza gore bu beceri atamalarını kendi yapıyor ve daha oldukca gelişiyorsunuz. Bunun haricinde farklı malzemeler ile kendinizin yükselteceği farklı sapan, Crossbow ve birkaç özelliğin daha geliştirildiği bir beceri sistemi var olan. Umumi cihette ilk oyundaki en gerekli bütün mekanikleri alıp üzerine yeni mahsul üretimi, yoldaş özellikleri, yeni hücum ve müdafa mekanikleri ve teçhizatları ilave ederek oynanışı birazcık daha şekillendirmişler diyebilirim. 

Oynanış kısmında yeniden kaçınılmış durumda: Sıra sıra oluşturulan yeni mekanikler

A Plague Tale Requiem oynanış 2

Oynanış kısmında en oldukca hoşuma giden şey her bölümde küçük da olsa yeni bir mekaniğin tanıtılması oldu. Tam oyunun tekrara düştüğünü, hep benzer şeyi yaptığınızı sanarken oyun imdadınıza yetişiyor ve o bölümde ya da ileride kullanabileceğiniz yeni bir vasfı size sağlıyor. örnek olarak bir bölümde Crossbow’u kullanmaya başlıyorsunuz ve ondan sonraki bölümlerde oyun o Crossbow ile halatlara bağlanıp bir şeyleri çekip koparabileceğiniz size anlatılıyor. Oynanış öğeleri sıra sıra açılıyor ve oyun her bölümde yeni bir şey kullanmanızı sağlıyor. Bu nokta temponun dengesiz bir durum almış olduğu durumlar için ilaç şeklinde geliyor. Oyunun sonuna kadar yeni özellikler keşfederek ilerliyorsunuz oyun size bu tarz şeyleri aniden sunmuyor. Her ne ölçüde bunu sıralı yapsa da belli noktalarda benzer şeyi uygulayarak ilerlediğiniz ve sıkılabildiğiniz noktalar da olmuyor değil doğal.

Düşman çeşitliliği:

A Plague Tale Requiem düşman çeşitliliği

Oyunda düşman çeşitliliği oldukca değil sadece tekrar de kendilerine emsalsiz farklar olması oynanışa çeşitlilik katmış diyebilirim. Oyunda fareler haricinde okçu askerler, zırhsız düzgüsel askerler, zırhlı askerler ve büyük zırhlı askerler yer ediniyor. Bunlardan okçu olanlara ve kaskı olmayanlara sapanla taş atıp saldırabilirken diğerlerine bu biçimde saldıramıyoruz. Zırhı olanlara crossbow atışı yapabiliyoruz ya da üstlerine ateş dolu tencere atarak yanmalarını sağlayabiliyoruz. Çevre ile etkilleşimleri kullanarak onları yakabiliyor veya toza boğabiliyoruz. Ellerindeki meşaleleri söndürerek işi farelere de bırakabiliyoruz veya Hugo ile fareleri yöneterek bizzat işi biz halledebiliyoruz. İstersek zırhlı düşmanları bıçak ile de etkisiz hale getirebiliyoruz. Büyük zırhlı askerlerin ise evvel zırhını indirmeniz gerekmektedir. Sıska noktalarından(buralar genel anlamda arkaları olabilmektedir) zırhlarını söküyoruz ve ondan sonrasında birden çok tür hücum yapabiliyoruz. Değişik düşmanlara değişik hücum stratejileri oluşturmak zorunda bırakılmak bir zorunluluk olsa da oynanışa renk katmış diyebilirim. Belli bir süre sonrasında tekrar bu vaka tempoyu bozuyor ve tekrara düşürüyor orası da farklı bir nokta.

Suni zeka birazcık yetersiz:

A Plague Tale Requiem yapay zeka

Oyunun AA bir yapım bulunduğunun farkındayım ve suni zeka mevzusunda büyük bir beklentim doğal ki de yoktu sadece suni zeka ne yazık ki yetersiz. Beraber koordine bir halde çalışamıyorlar. Gizlilik sekanslarında kendilerini küçük hareketlerle basitçe ve rahatça geçebiliyorsunuz. Çeşitli noktalarda oldukca çok asker olduğundan dolayı zorlandığım oldu sadece küçük hatalarda bile yine gizlenip düşmanın sanki hiçbir şey olmamış şeklinde davranmasını sağlayabildiğim noktalar da olmadı değil. Bu suni zekanın zayıflığının bir göstergesi. Birazcık daha akıllı ve hakkaten bizlere alan okuyan hareketlerimize gore yer değişen ve bizi avlamaya işçi düşmanlar olsaymış tadından yenmezmiş diyebilirim.

Oyunda Boss savaşları daha destansı yapılabilirdi:

A Plague Tale Requiem boss savaşları

Oyunda aslına bakarsak Boss savaşı şeklinde tasarlanmış birkaç kısım bulunmakta ve mücadeleye girişebiliyorsunuz sadece tam olarak hiçbirisine tam bir boss savaşı diyemiyorum. örnek olarak ilk oyunun boss savaşı oldukça güzeldi. Bu oyunda birazcık daha düşmanların üstünüze çullandığı ve çeşitli hususi Hugo kabiliyetleri kullandığınız cenk sekanslarıyla bu boss savaşı kısmı geçiştirilmiş şeklinde hissettim. Kim bilir geliştiriciler bu tarz şeyleri boss savaşı olarak tasarladı sadece tam o hissi alabildiğimi söyleyemem. Bilhassa oyunun sonlarında destansı bir cenk beklerdim sadece aradığımı bulamadım. Her ne ölçüde bu hususi durumunu eksi olarak alsam da oyun tam olarak boss savaşlarına münasip bir oyun değil bunun farkındayım sadece oldukca emsalsiz mekanikler üreten bir geliştirici bunun da bir çaresini bulabilirdi diye düşünüyorum. 

Oyundaki bulmacalar çok rahat kalmış durumda:

A Plague Tale Requiem bulmacalar

Oyunun belli kısımları bir bütün olarak bulgu ve bulmaca üstüne kurulu durumda. Uzun bir zamanda ne yapacağınızı anlamazsanız oyun size farklı diyaloglar ile yardım edebiliyor. Bunun haricinde kolaylık bakımından ise bulmacalar oldukça rahat ve hızlıca atlatılabilecek düzeyde. Uzun bir zamanda düşünmeniz ihtiyaç duyulan ve uzun süreler takılacağınız bulmacalara pek rastlamadım. Neyin ne işe yaradığını ve ne işe yaradığını genel anlamda 2-3 dakika içerisinde anlayıp yola koyulabiliyorsunuz. Bulmacalar birazcık daha o bulgu yolculuğunda tempoyu değiştirmeye ve çeşitlilik eklemeye yönelik tasarlanmış şeklinde duruyor. Gidişat demişken tempoya da bir değinelim.

Oyunun temposu birazcık dengesiz:

A Plague Tale Requiem tempo

A Plague Tale Requiem, her insanın basit basit sıkılmadan oynayabileceği bir oyun değil ne yazık ki. Eğer sınırsız hareket arıyor ya da müthiş gizlilik istiyorsanız bu oyun size gore değil. Oyunun temposunun devamlı değiştiğini söyleyebilirim. Aksiyona daldıktan sonrasında ani uzun süreler süresince bulgu yaptığınız, yürüdüğünüz ve birkaç bölüm bu biçimde devam eden ve ani yine aksiyona girdiğimiz anlamış olur olabilmektedir. Kimi zaman de hareket sona ermek bilmiyor. Bu tempoya alışmak birazcık süre istiyor ve çeşitli durumlarda oyunun temposuna adapte olamadığınız için hafifçe sıkılabiliyorsunuz. Her ne ölçüde dengesiz olsa da grafiklerin muazzamlığı, müthiş mekan tasarımı, karakterler ve şimdi bahsedeceğim ses ve müzikler adapte olmaya çalıştığınız bu temponun eksilerini yok saymamızı sağlıyor.

Ses ve Müzikler çok önemli olmuş:

Olivier Deriviere tarafınca bestelenen oyun müziklerini oldukca fakat oldukca beğendiğimi söyleyebilirim. İlk oyunda da çok önemli işler görmüştük. Anne menü müziğinden tutun fasıla görüntüler, bulgu kısımları, hareket sekansları şeklinde pek oldukca değişik yerde kullanılan müzikler sizi atmosfere sokmayı başarıyor. Döneme ve aktarılmaya işçi duygulara oldukca münasip müzikler bestelenmiş. Oldukca büyük olasılık oyunun müziklerini Spotify şeklinde ortamlarda kütüphaneme ekleyeceğim şeklinde duruyor. Üstteki videodan müzikleri dinleyebilirsiniz.

Oyunun optimizasyonunda problemler var:

Oyunun beni en oldukca düş kırıklığına uğratan bir kısmı ise optimizasyonu oldu. Aslen tam optimizasyon denmez sadece oyun yeni kuşak konsolların tamamında 30 FPS çalışmakta. Çözünürlük ne olursa olsun FPS 60’a çıkmıyor. Geliştirici nitelik ya da performans modlarını oyuna eklememiş ve oyunu 30 FPS’ye kitlemiş. Monitörünüz 120Hz destekliyor ve değişken yenileme hızı konsolunuzda açıksa oyun 40 FPS’ye çıkabiliyor sadece bende de bu özellikler olmasına karşın çeşitli yerlerde daha akıcı çeşitli yerlerde ise daha kasan bir görüntü deneyimi yaşadım diyebilirim. bilgisayar tarafında ise oyunda FPS problemleri yaşayanları duydum. Asobo, ilk oyun Innocence’ın yeni kuşak sürümlerini oldukca iyi optimize etmişti ve 60 FPS oldukca rahat oynanıyordu. Bu oyunda da 60 FPS beklerdim fakat beklediğimi ne yazık ki bulamadım. Her neyse ki oyun yapısı gereği oyuncuyu ani hareketlere sokmuyor ve FPS’nin 30 olması gözünüzü oldukca yormuyor

Oyun kaç saat sürüyor?

A Plague Tale Requiem kaç saat

A Plague Tale Requiem, howlongtobeat verilerine gore 16 saat 9 dakika sürüyor. Oyunun her şeyini tam olarak keşfetmeye çalışanların ise 26 saate kadar çıkacağı görülüyor. Ben oyunu ortalama 12-13 saat civarında bitirmeyi başardım. Her şeyi tam olarak aramaya çalışsam 15-16 saatlere çıkabilirdim diye düşünüyorum sadece 12-13 saatlik oynayışımda da bir şey kaçırmamaya çalıştım diyebilirim. Oyun bence oldukça kafi bir uzunlukta. Ne oldukca uzun ne oldukca kısa ve bence oldukca doğru bir karar olmuş.

Oyun Xbox Game Pass kütüphanesinde yer ediniyor:

A Plague Tale Requiem xbox game pass

İncelemeyi sonlandırmadan evvel oyunun fiyat/performans oranının oldukca iyi bulunduğunu söyleyebilirim. Oyun Xbox Game Pass servisine ilk günden eklendi. Devletimizde oyun fiyatlarının giderek arttığı bir zamanda aylık 50 TL’den daha azca bir ücret ödeyerek bu çok önemli oyunu oynamak oldukca büyük bir fırsat diye düşünüyorum. Oyunun Steam ve PlayStation Store fiyatı mutlak surette oldukca daha pahalı bu yüzden PlayStation 5’iniz yoksa oyunu bilgisayar ya da Xbox konsolu üstünden Xbox Game Pass üstünden almanızı tavsiye ediyorum. 

Netice: Senenin en iyi hikayeli oyunları içinde yerini alabilecek bir yapım:

A Plague Tale Requiem sonuç ve puan

Netice itibariyle şunu söyleyebilirim ki A Plague Tale Requiem, Innocence’ın üzerine koyarak oldukca daha başarı göstermiş bir noktaya çıkmış ve senenin en iyi hikayeli oyunları içinde yerini alabilecek bir yapım olmuş. Küçücük problemleri haricinde saydığımız bütün artılarıyla kesinlikle oynanması ve deneyimlenmesi ihtiyaç duyulan çok önemli bir yapım bulunduğunu düşünüyorum. Bilhassa ilk oyunu oynadıysanız oldukca güzel bir devam oyunu olmuş diyebilirim. Asla oynamamış olanlara ise bu seriye başlamalarını şiddetle tavsiye ediyorum.

NİHAİ İNCELEME PUANI: 90/100

A Plague Tale Requiem incelememizin sonuna geldik. Sizler oyunu oynadınız mı? İncelemeyi nasıl buldunuz? Oyun hakkında ilave etmek istedikleriniz var mı? Kıymetli görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz. Sonraki araştırmalarda konuşmak, karşılıklı bilgi alış verişinde bulunmak suretiyle. Her insana iyi oyunlar dilerim.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ