Yıllar sonra bile ortaya çıkabiliyor… Deprem sonrası stres bozukluğuna dikkat! Travma sonrası stres bozukluğu belirtileri ve tedavisi
Organik afetler içinde yer edinen zerzele, fizyolojik, ekonomik ve toplumsal yıkımların yanında ayrıca fizyolojik, bilişsel, duygusal ve davranışsal etkilere yol açıyor.
Zelzele şeklinde öngörülmez ve yıkıcı organik afetlerin arkasından kişilerde ‘travma sonrası stres bozukluğu’ görüldüğünü ifade eden uzmanlar, erken müdahalenin önemine işaret ediyor. Kabuslar, depremi hatırlatan mekan ve yerlerden kaçınma şeklinde problemlerle kendini gösteren bu rahatsızlıklar tedavi edilmezse kalıcı hale gelebiliyor. Depremin kimseler üstünde fizyolojik ve ruhsal travmatik yaşantılar bulunduğunu kaydeden uzmanlar, kişilerdeki tepkinin afet boyutuna ve bireylere bakılırsa değişim gösterdiğini belirtiyor. Her şeyini yitiren depremzedelerde ya da depremi evvelinden yaşayan insanlarda yaşama karşı bir anlamsızlık duygusu meydana gelir. Düzgüsel olan bu etkilerin bir aydan çok sürmesi halinde ise uzmanlardan destek alabilmek koşul. Peki, travma sonrası stres bozukluğu yaşayan kimseler nasıl hissediyor?
TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU NEDİR?
Travma sonrası stres bozukluğu, kişiyi gereğinden fazla korkutan veya dehşet içinde bırakan, bir çok kez olağan dışı ve beklenmedik anda gerçekleşen olayların tetiklediği ruhsal travma durumudur. Ruhsal sağlığı negatif etkileyen bu vaziyet büyük ihtimalle kişinin kendisinin veya sevdiklerinin hayatlarını tehlikeye atan durumların gerçekleşmesiyle ortaya çıkar.
TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU BELİRTİLERİ NELERDİR?
Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) emareleri çoğu zaman yaşanmış olan vakadan kısa süre sonrasında adım atar. Sadece kimi vakit bu emareler olayın yaşanmasından seneler sonrasında da ortaya çıkabiliyor. Hem de emareler kimi zaman travmatik vakadan aylar sonrasında da başlayabilir. Travma sonrası stres bozukluğu yaşayan kişilerde görülen emareler şu şekilde:
- Uykusuzluk,
- Vakayla ilgili anıların rahatsız edici şekilde zaman zaman anımsama,
- sürekli olarak olarak olayın tekrarlanacağı kaygısı ve bundan dolayı diken üzerinde hissetme,
- basit irkilme,
- Kabuslar görme,
- Yabancılaşma,
- Hızlı bir şekilde sinirlenme,
- Gelecekle ilgili plan yapamama,
- Vakası hatırlatan durumlarda huzursuz olma ve bu durumlardan kaçınma görülebilmektedir.
YENİDEN YAŞAMA (HATIRLAMA)
Travma yaşayan kimseler kimi zaman olanlar hakkında kabuslar görebilir ya da anıları tetikleyici bir obje gördüğünde şiddetli duygusal sorun hissedebilir. Bu vaziyet sanki her şeyi tekrardan yaşıyormuş şeklinde evvelinde hissettiği bütün korkuyu ve çaresizliği ilk günkü şeklinde deneyimleyebilirler. Bu vaziyet kişiyi çoğu zaman oldukca rahatsız eder.
dahil sıkıntısı, çarpıntı, terleme, titreme ve soluk alamama şeklinde bunaltı emarelerine sebebiyet verir. Çeşitli zamanlarda ise kişi, vakayla ilgili görüntüler ve sesler düşünülmek istenmediği ya da anımsanacak bir vaziyet olmadığı halde vakası hakikaten yaşıyor şeklinde olur.
KAÇINMA TAVRI
Vakası anıları canlandırmak kişide büyük bir sorun, ıstırap ve ürkütücü hissine yol açmış olduğu için kaçınma tavrı izah edebilir. O anları hatırlatacak herkesten ve he şeyden kaçar. Vakası yaşamış olduğu ya da hatırlatan bölgelere gitmez, vakayla ilgili konuşmaz ya da konuşulan yerlerden mümkün olduğunca ırak durmaya çalışır.
TEPKİSEL DEĞİŞİMLER
Şahıs hâlâ olayın tesirinde olduğundan dolayı farklı uç tepkiler verebilir, çevresinden basitçe ve rahatça ürkebilir, daima tetikte olabilir, hiddet patlamaları yaşayabilir, kendisine ziyan veren davranışlar edinebilir, gereğinden fazla aşama suçluluk ya da utanç duygusu yaşayabilir.
DEPRESİF HAYAT GÖRÜŞÜ
Şahıs vakadan sonrasında bir bütün olarak depresif bir ruh haline girebilir; hayata karşı negatif duygular besleyebilir, evvelinde sevilmiş olduğu bütün faaliyetlere ve kişilere karşı ilgisini bir bütün olarak yitirebilir. sürekli olarak moral bozukluğu, sebebi olmayan halsizlik, dış dünyaya karşı isteksizlik, uyku ve yeme bozuklukları, yaşamdan hiçbir biçimde zevk alamama durumu yaşanır. Bilhassa kişinin daha evvelinde depresyon öyküsü var ise yaşamış olduğu dehşet verici ve umarsızlık hissi yaşatan ani vakalar karşısında yine depresyonun gelişmesi muhtemeldir. Travma sonrası depresyon gelişmesi evvelinden kişinin depresyon geçirilip geçirilmemesi ile ilişkili değildir.
AŞIRI UYARILMA
Ruhsal travmadan etkilenmiş kimseler, kendilerini diken üzerinde ve devamlı tetikte hissedebilirler. Travmaya niçin vaka, her an yine yaşanacakmış şeklinde düşünebilirler ve tehlikeler mevzusunda abartılı tedbirler alabilirler. Kapı çarpması, yüksek sesle konuşma, birinin ansızın odaya girmesi şeklinde beklenmedik durumlarda çarpıntı, terleme, titreme, soluk daralması ve sıçrama yaşayabilir.
TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Tedavi, ferdin yaşamı üstünde denetim duygusu kazanmasına muavin olmayı hedefler. Tedavide ilk adım psikiyatrik tedavidir, psikoterapidir sadece kimi zaman ilaç tedavisine de başvurulur. Kimi zaman ikisi bir arada da yürütülebilir. Sadece net bir tedavi kişinin durumuna bakılırsa uzmanlar tarafınca belirlenir. Yardım aramaya çekinme, umutsuzluk, vakası hatırlamaktan kaçınma ve kişilere itimatını yitirme şeklinde durumlar tedaviye engel olabilir.