Venedik’te Altın Aslan ödülüne layık görülen All The Beauty And The Bloodshed filminden fragman! – Haberler

Bu sene Venedik Film Festivali‘nde birden çok favori filmin arasından çıkarak Altın Aslan ödülüne layık görülen All The Beauty And The Bloodshed, 2012 senesinde bu ödüle uzanan Gianfranco Rosi imzalı Sacro GRA‘dan sonrasında tarihte bunu başaran ikinci biyografi olmuştu.
Amerika Ulusal Güvenlik Dairesi (NSA)’nin hukuk dışı bireylerin hususi yaşamını ihlal eden uygulamalarını ifşa eden Edward Snowden‘ı dünyaya tanıtan Citizenfour belgeseliyle Oscar ödülüne uzanan Laura Poitras‘ın yönettiği All The Beauty And The Bloodshed, sanatçı Nan Goldin ve onun Amerika’deki opioid krizinin anne sorumlusu Purdue Pharma’nın sahibi Sackler ailesine karşı verdiği aktivist mücadeleyi konu alıyor. Amerika’da nihayet 25 senede surat , sima ,çehre yüzlerce hatta binlerce insanoğlunun ölümüne neden olan opioid (afyon veya afyon benzeri tesirleri olan bileşik uyuşturucular içeren ilaçların tamamına verilen isim) krizinin merkezindeki ilaç OxyContin’i üreten ve ilacı manipüle edilmiş bilgilerle oldukça agresif pazarlama metodlarıyla hastalara ulaştıran Purdue Pharma’nın sahibi Sackler ailesi, ilaç sektörü haricinde Harvard’dan Yale’e birden çok prestijli yüksek tahsil kurumuna ve Louvre’dan Metropolitan Müzesi’ne kadar sanat sahasında birden çok değişik kuruma büyük desteklerde bulunuyordu. Kısa bir süre öncesine kadar Louvre’un şark antikalarının yer almış olduğu kısmı ailenin adıyla anılmaktaydı. All The Beauty And The Bloodshed, opioid kriziyle surat , sima ,çehre yüzlerce hatta binlerce insanoğlunun yaşamını kaybetmesinin müsebbibi olan ailenin sanat sahasında kurduğu hegemonyaya karşı Nan Goldin ve daha birden çok aktivisitin verdiği mücadeleyi ele alıyor.