herdembilgiler

Varoluşçu Felsefeyi Benimseyen 10 Film!

Varoluşçu Felsefeyi Benimseyen 10 Film!

“Varoluş özden evvel gelmektedir ve her bir hiç kimseye bir öz kazandırmayı temin edecek özgürlükle özdeştir; insan ne ise o değildir, ne olmuşsa odur.” J. P. Sartre

Felsefe ve sanatın dahil içeliği tarihin her noktasında olduğu benzer biçimde günümüz şartlarında de geniş kitleleri etkileyebilecek güce haiz. Varoluşçuluk, ileri seviyede düşünebilme yetisine haiz olan insanoğlunun kendi kendini oluşturma duyarlılığıdır. Bu duyarlılığı oluştururken “ben”le “varoluş”un ayrılmazlığı düşüncesinden yola çıkar. İnsanların eylemleri ile tanımlanması konsepti ile birlikte benimsenir ve fert yaşamının anlamını yapmış olduğu seçimlerle belirler. Bu varoluşçuluğu tanımlamak için kişinin gereksinim duyduğu sübjektiflik, seçme özgürlüğü ve gayeye vurgu yapar.

Varoluşçu felsefeyi dar manasıyla felsefenin sınırları içinde kalmaktan çıkartarak sanatla buluşturan ise “insanoğlunun kendini arayışı” olduğu açık şekilde ifade edilebilir. Beyaz perde sanatı ile varoluşçuluğu bir yerde buluşturan da benzer arayış, benzer uğraştır. Varoluşun umumi kabullerden ve toplumsal geleneklerden kopuş olduğu düşünülürse varoluşçu beyaz perdenin yaşanmışlıkları en gerekli almış olduğu ve anne akım beyaz perdeden ırak bir yapıda bulunduğunu açık şekilde ifade edilebilir. Beyaz perde görsel bir anlatı olmasının yanında bir çok süre felsefi düşüncelere de zemin oluşturur.

Bu sıralama beyaz perdenin varoluşçu yönüne minik bir nazar tedarik etmek için hazır hale getirildi.

The Seventh Seal (1957) – Ingmar Bergman

Varoluşçu

Vebanın kol gezdirilmiş olduğu, bütün Avrupayı süpürdüğü zamanlardan Haçlı seferinde bir şövalye ve onun kardeşini izliyoruz. Eve yaklaştıklarında ölüm şövalyeye görünür ve sıranın onda bulunduğunu, zamanının geldiğini söyler. Şövalye, ölümü yaşamı için bir satranç oyununa çağrı eder. Ölüm ile satranç oynayan şövalyeyi seyrettiğimiz seneler geçse de yapacağı tesiri yitirmeyen Bergman’ın bu eseri sordurulmuş olduğu varoluşçu sorularla bizi tesiri altına alıyor.

L’avenir (2016) – Mia Hansen-Løve

Varoluşçu

Paris’te felsefe eğitim görevlisi olan Nathelie evli ve iki çocuk annesidir. Bigün kocasının onu başka bir hanıma tercih ettiğini öğrenir. Kendisine yeni bir özgürlük alanı kazanan Nathelie yaşamını ve kendisini tekrardan keşfetmeye adım atar. Bu süreç, onu geçen günler üstüne ve ati günler için bir sorgulama, tecrübe etme yanılma ve düş kırıklıklarıyla dolu serüvene zorlar. Bir kendini keşfetme filmi olan L’avenir’de kim bilir kendinizi bulacaksınız.

Gölgesizler (2009) – Umut Ünal

Varoluşçu

Hasan Ali Toptaş’ın benzer adlı romanından uyarlanan film, edebiyatın beyaz perdeye uyarlandığı güzel bir misal. Oluşturulan iki katmanlı atmosferde gidip gelen ve zamansızlık temeline kurulu bu film, beslendiği kaynağın üstüne de bir şeyler eklemekten kaçınmıyor. Burada varoluş yükünü ötekilerden çok olarak “muhtar” ve “cennetin oğlu” karakterleri üstüne yıkabiliriz. Muhtarın, oğlunun içinde bulunmuş olduğu durumdan süregelen ve köyün işleriyle katlanan sorumluluğu ve cennetin oğlunun yazmaktan kendini alıkoyamadığı, tekrarladıkça bizlere anlamlıymış benzer biçimde gelen “Kar Niçin Yağar” sorgusu film bittiğinde bizi minimum kitap kadar etkilemeye devam ediyor.

Sans Toit Ni Loi (1985) – Agnes Varda

Varoluşçu

Film, Fransa’nın en iyi hanım yönetmenlerinden kabul edilen Agnes Varda imzası taşıyor. Mona Bergeron isminde genç bir kız, seçtiği yaşantısı doğrultusunda bütün Cenup Fransa’yı otostopla dolaşmakla kalmayıp girmiş olduğu işler, tanıştığı onlarca değişik insan ve başından gelerek geçenlerle en büyük motivasyonu olan varoluşçuluğu sınamak şansını elde ediyor. Açlığı, sefaleti ve pisliği bir bütün olarak kendi isteğiyle deneyimleyen Mona, iyi bir evsiz olmasıyla birlikte dünya sinemasının en marjinal karakterlerinden de birisi.

Naked (1993) – Mike Leigh

Varoluşçu

Serseri Johnny, bir gece dostlarıyla ve yabancılarla konuşarak adeta yaşamın sınırlarında dolaşmaya çıkar. Felsefi ve şiirsel diyaloglar şehrin her yerine dağılır. Saplantılar, acılar ve ilişkiler gecede Johnny ve düşünceleriyle vücut bulur. Birden çok noktası doğaçlama diyaloglarla çekilmiş bu film bizi Johnny benzer biçimde felsefenin derin dehlizlerine sürüklüyor.

American Beauty (1999) – Sam Mendes

Varoluşçu

Bu başyapıt, banliyöde yaşayan, orta ıslak krizindeki hayatından bıkmış bir babanın ailesine ve topluma nasıl yabancılaştığını gözler önüne seriyor. Çarpık ilişkilerin ortasında yaşamını art ele geçirmek için bütün sıfatlarını tek tek yere bırakan Lester, bizi de bu sancılı dönüşümüne ortak etmeyi başarıyor. Her şeyiyle hususi bir film.

Yazgı (2001) – Parlak zeka Demirkubuz

Varoluşçu

Albert Camus’nün Yabancı adlı romanından esinlenen Yazgı, absürt bir halde iradeyi reddeden bir karakteri mevzu, bahis ediniyor. Musa, Annesinin ölümünden, haksız suçlamalara kadar her vakaya kayıtsız kalır. Musa her şeye ayrım etmez diyen tavrı ile bir poşet benzer biçimde yaşamın içinde savrulur. Bu umursamazlığına karşın yaşamı büyük dönüşümler yaşamını sürdürür.

Den Brysomme Mannen (2006) – Jens Lien

40 yaşındaki Andreas kendini nasıl geldiğini hatırlamadığı garip bir şehirde bulur. Burada işi, evi hatta bir eşi bile olduğu bilinmektedir. Bu tuhaflıktan giderek rahatsız olan Andreas sorular sorup bu düzende problemler çıkartır. Farklı metaforların ve absürtlüklerin ortasında mana arayışını sürdürür. Bu distopik şehirden ve ruhsuz insanlardan kaçmanın bir yolunu arar. nihayet dönemlerin mühim Norveç filmlerinden olan Den Brysomme Mannen son derece değişik bir yapım.

The Big Lebowski (1998) – Coen Brothers

Jeff Lebowski kendisiyle adaş olan bir milyonerle karıştırılır. Gangsterler başı belaya giren Lebowski kendisine ve oldukça kıymetli halısına verilen hasarı karşılayabilmek için milyoner Lebowski’yi arayışa çıkar. Başına türlü beklenmedik vaka gelen Lebowski absürtlüğü uçlarda yaşayan bir karakterdir. The Big Lebowski, nihilist ve varoluşçu göndermelerle dolu klasik anlatıdan ırak bir başyapıt.

Easy Rider (1969) – Dennis Hopper

Bağımsız beyaz perdenin en önemli örneklerinden kabul edilen Easy Rider hiçbir yere ve topluma bağlı olmayan, özgürlük tutkunu iki kafadarın uyuşturucudan kazandıkları parayı harcamak için yola çıkmasını mevzu, bahis ediniyor. Döneme damgasını vuran film, bir yol hikayesi olmasının yanında bir kültürün mana arayışını da temsil ediyor.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

instagram izlenme hilesi turkcasino.net asyu2017.org/slot-siteleri deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler TrBet
1xbet mobil 720p film izle filmci dayi full hd film izle real film izle pala film izle erotik film izle filmci abi full hd film izle guvencehd.org Betist Onwin vbettr Piabet Slot Siteleri Betorder Kalebet giriş milosbet giriş 1win meritking kingroyal kingroyal giriş betpasi.com escort anadolu bahis20.com canlı casino siteleri goibay.com Belugabahis Pusulabet Celtabet marsbahis maksibet rulet siteleri Nakitbahis Megabahis Hititbet Mostbet Betovis Onwin 1win Milosbet Pin Up Betwinner Kalebet Betist Mercurecasino Betgaranti Kolaybet Betorder Maksibet Lotusbet Masterbetting Norabahis Piabellacasino Cup90 Hititbet şişi escort kızılay escort Melbet/a> “Tarafbet Paşacasino Betosfer Rbet Oslobet restbett.net Vbet nisanbet Sahabet Tarafbet Betgaranti Betzmark Mariobet Sahabet Pokerklas Betturkey Betandyou Matadorbet Supertotobet Megapari Tipobet Kralbet Casinogaranti Meritslot Betpark betbox Maltbahis Jupiterbahis gaziantep escort bayan gaziantep escort deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 7slots Coinbar casinositeleri.bet Deneme bonusu veren siteler Deneme bonusu veren siteler