Uzmanlar uyardı: Rahatlamak için en az 10 gün! Daha az süre tatil dinlendirmiyor…
Tatilde İş sorumlulukları, imtihan temposu şeklinde bütün bir sene emek verdiğiniz işlerden uzaklaşmak, sizi stresten arındırır, bedenen ve ruhen daha iyi hissetmenizi sağlar. Bu süreçte bütün zamanınız size aittir ve tek yapmanız ihtiyaç duyulan eğlenmek, dinlenmek ve keyfinize görmek…
Uzmanlar bir senelik yorgunluğu uzaklaştırmak için minimum 10 günlük dinlence hazırlanması icap ettiğini söylüyor. Tatilin ne olursa olsun verimli geçirilmesi icap ettiğini ifade eden Psikiyatri Uzmanı Dr. Mahir Yeşildağ, en uygun yol dinlence süresine dair mühim değerlendirmelerde bulunmuş oldu.
‘TATİLİN SÜRESİ ÇOK ÖNEMLİ’
Habertürk.com sitesinde yer edinen haberde, tatilinde bedenin ve ruhun dinlenmesi icap ettiğini ifade eden Dr. Mahir Yeşildal, dinlence süresinin oldukça mühim bulunduğunu belirtti ve şu ifadeleri kullandı:
“3 gece 4 gün bir dinlence köyünde durmak dinlence oluşturmak demek değil, beynimizin tabiri caizse resetlenebilmesi için, sene içindeki stresi atabilmesi, kendini yenileyebilmesi ve yeni bir seneye hazırlanabilmesi için averaj minimum 10 günlük tatile gereksinim var, 10 günün altındaki tatillerde iyice dinlenilemez. 4-5 günlük bir dinlence sonrasında aslen iyice dinlenemeden iş başı yaptığımızı ayrım ederiz. O sebeple bu süreye dikkat kesilmek şarttır. 3-4 günlük tatillerin kişiye pek katkısı yok, 10 günün altındaki tatiller oldukça efektif değil. Tatilde dinlenmeye itina görünür kılmak gerekmektedir. Eğleneceğim şeklinde ifade ederek geceyi iki saatlik uykuyla geçirirseniz bu da dinlence olmaz. Ofisinize, okulunuza veya işinizin başına döndüğünüz vakit geçen senenin stresine ilave olarak yeni bir stres de eklenmiş olur.”
‘HERKESİN TATİL ANLAYIŞI FARKLI’
Yaz tatilinde ruhsal olarak rahatlamak ve dinlenmek için kişilerin sevdikleri ve hoşlandıkları şeyleri yapmasını öneren Yeşildal, bunun da kişiden kişiye değiştiğini açıkladı ve “Şahıs niçin hoşlanıyorsa onu yapar. Kimileri deniz ve kumu sever. Bir kısmı tatili hamakta uzanıp kitap okumak ve uykuya dalmak olarak değerlendirir. Bir kısmı köyüne gider köyünde akrabalarıyla birlikte bağ bahçe işleriyle uğraşır. Bu onlar için bir tatildir. Çocukluk anıları, akraba ziyaretleri, uzun süreden beri görmediği kişileri ziyaret etme de bir dinlence yöntemidir. birçok kimse kültür turlarından hoşlanırlar. Saatlerce Barselona’da yarım kalmış bir kiliseye görmek onları zihinsel olarak rahatlatabilir” diye ifade etti.
Tüketim kültürünün pompaladığı bir dinlence düşüncesi bulunduğunu ifade eden Yeşildal, “Bu dinlence anlayışına nazaran ailelerin senenin belli zamanlarında havuza denize gitmeleri bir yerde dinlenmeleri gerekmektedir oysa böyle bir durum yok. Şahıs nasıl dinlenebilecekse, toksinlerini, stres hormonlarını nasıl atabilecekse o biçimde bir tatili tercih edebilir” dedi.
TATİLE ÇIKAMAMANIN ÇALIŞANLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ NELER?
Diğer taraftan heykadın.com sitesinde yer edinen bir içerikte, tatile çıkamamanın çalışanlar üstündeki tesirleri konusu hakkında soru-cevap paylaşıldı. Prof. Dr. Arif üretken bu mevzu, bahis hakkında şöyleki ifade etti:
“İşsizlik. ömür standartının altında para ele geçirmek. en ağır stres faktörlerinin başlangıcında olmakla beraber çaba göstermek ve uğraşmak, iş sahibi oluş da hangi sektör olursa olsun bedensel yada zihinsel aktiviteyi, çalışmanın kimseler arası gerektirdiği bilinmektedir. Gereğinden fazla zihinsel ve bedensel iş enerji gerektiren kimseler arası ilişkiler tüm bir sene süresince kitlelerin yorulmalarına, tükenmelerine, gereğinden fazla biçimde de gerilime yol açmaktadır.
Dinlenmek kişinin zihinsel, bedensel ve duygulanımsal gevşemesini sağlamaktadır. Zihinsel, fizyolojik ve duygulanımsal gerginliklerin yol açmış olduğu duruma biz “tükenme sendromu” diyoruz. Tükenme sendromu dikkatin dağılmasına, iş veriminin düşmesine, sürgit devam eden gerginliklerin ve streslerin art dönülmez halde bedende organsal değişikliklere yol açmaktadır. örnek olarak hipertansiyon, spastik kolon.”
Dinlence meydana getiren çalışanın kendine, çalmış olduğu kuruma ve işine nasıl katkıları olur? sorusuna verdiği yanıt ise şöyleki:
“Dinlence meydana getiren işçi dikkat ve konsantrasyonunu toplar, bedenini dinlendirir, zihinsel ve bedensel gerginliklerini yok eder, beynini dinlendirir, enerji toplar. netice itibariyle dinlence meydana getiren çalışanlar işyerlerine daha enerjik, gerginliklerden arınmış biçimde döner ve daha verimli olurlar.”
Kaynak: Habertürk.com, heykadın.com – Derleme: Mavikadin.com