14 Mayıs ülkemiz umumi seçimlerine bundan böyle sayılı günler kaldı. Doğal toplumsal medyanın nebat örtüsü de bundan böyle bir bütün olarak seçimler ve adaylara dair iddialarla dolup taşmaya başladı. Ihtimaller içinde dezenformasyonlara yönelik toplumsal medya devleri önlemler almaya başladı.
Geçtiğimiz günlerde WhatsApp, Instagram ve Feysbuk’un çatı şirketi Meta, seçim güvenliği için hususi bir merkez kurduğunu açıklamıştı. gün itibariyle, en popüler toplumsal medya platformu TikTok’tan da tehlikeli sonuç bir izahat geldi.
TikTok, dezenformasyonla savaşım için atacağı adımları deklare etti:
ülkemiz sayfasında bir blog yazısı yayımlayan TikTok, dezenformazyon (yanlış informasyon) ve mezenformasyonla (bilgili olarak yayılan yanlış informasyon) mücadeleye yönelik çalışmalarını deklare etti. Platform, mezenforamsyon ve dezenformasyonun yayılmasını saptamak ve sınırlandırmak için dünya genelinde 40 binden çok güvenlik uzmanı ile çalıştığını deklare etti.
Bu sürecin nasıl ilerlediğini ise TikTok ülkemiz sözcüsü Komut Gelen şu biçimde deklare etti:
“Bağlam ve doğruluk kontrolü (teyit), dezenformasyon politikalarını tutarlı ve doğru bir halde faaliyete geçirmek için tehlikeli sonuç ehemmiyet taşıyor. Bu yüzden TikTok, potansiyel yanlış detayları tespit etmeye yardım etmek için makine öğrenimi başta oluş suretiyle her türlü teknolojik imkanı kullansa da bugünkü yaklaşım nihai olarak moderasyon ekibinin yanlış informasyon ihlallerini değerlendirmesi, onaylaması ve kaldırması üstüne kurulu.”
Informasyon doğrulama kuruluşları ile iş birliği yapılıyor:
TikTok, dezenformasyon moderatörlerinin yanında ayrıca Teyit.org, Dogrulukpayi.com ve Dogrula.org ile de ortaklıklar yaptığını hatırlattı.
TikTok, bilgiler mevzusundaki sorumluluğunun da bilincinde:
İktisat ve Dış siyaset incelemeler Merkezi (EDAM) ile iş birliği neticesinde ülkemizde Dijital Okuryazarlık raporunu gösteren şirket, bu raporun neticelerini tekrardan hatırlattı ve sorumlulukların bilincinde bulunduğunu açıkladı.
- İnsanların %63’ü, internetteki bilgilerin çoğunun gerçeği yansıtmadığına inanıyor.
- %59’u, güvenilir bir internasyonal ya da ulusal kuruluş tarafınca paylaşılan detayları dikkate alıyor.
- %52’si, dostlar ve aile tarafınca paylaşıldığında informasyon kaynaklarının güvenilir olduğuna inanıyor.
- %71’i anonim hesapları ciddiye almıyor.
- Bu nispet, 18-24 ıslak grubunda %61,5’e düşüyor.
Doğrusu insanlarımızın büyük bir kısmı, bilgiyi ve bilginin kaynağını muntazam bir halde filtrelemiyor.
Rapora dair konuşan Komut Gelen de şunları söylüyor:
“Araştırmanın nihayet bulgusu mühim bir suali gündeme getiriyor; Niçin gençler anonim kaynaklardan gelen bilgilere saygınlık etmeye veya en azından bu tarz şeyleri dikkate almaya daha eğilimli? İşte bu aşamada mesuliyet bizim benzer biçimde platformlara düşüyor. Politikalarımızı güçlendirmeye ve uygulamaya devam ederken saydam olmaya çalışmakta ve bu zorluğun üstesinden geliş için uzmanlarla iş birliği yapıyoruz.”
İLGİLİ HABER