The Vast of Night: 2020’nin En Dikkat Çekici Bilim Kurgu Filmi Tavsiyesi!
Uzun süreden beri iyi bir teknoloji filmi izleyemediğim için üzülüyordum, lakin bir tek dakikalar evvel seyredip, bitirdiğim 2020 yılında yapılmış “The Vast of Night” filmi, bu üzüntümü yerle bir etmeyi başardı. Her şeyden önce “The Vast of Night izle” şeklinde aramalar neticesi buradaysanız, üzülerek sözcüklerle ifade etmek isterim ki burada aradığınızı bulamayacaksınız. Amma ve lakin, “the vast of night konusu“, “niçin izlenir?” şeklinde aramalar neticesi yolunuz buraya düştüyse, sıkı durun zira size bu filmi en nefis bilgileri ile, asla sözü uzatmadan ve spoiler vermeden anlatacağım.
Filme Git ►
Hadi gelin şimdi 2020 yapımı bu nefis film The Vast of Night filminin konusu neymiş, niçin izlenmeliymiş, bu mevzulara beraber bir göz atalım!
Her şeyden önce nedir bu “The Vast of Night” filminin konusu?
Her şeyden önce filmimizin müthiş bir konusu bulunmakta. Kim bilir seneler seneler evvel izlediğim ve hala bir çok sahnesi aklımdan çıkmayan “The Signs” filminin etkisinden olacak, konusu “feza” olup içinde hasat tarlası olan ve kırsal bir bölgede geçen filmlere kelimenin tam manasıyla bayılıyorum. Hatta nefis film Interstellar’da da bu ögeleri görünce oldukça keyiflenmiştim… İşte 1950’lerde geçen bu filmimiz de, kırsal bir kasabadaki bir cep telefonu santral operatörünü ve bir radyocunun 1 gecede yaşadıklarını mevzu, bahis alıyor. Santralde telefonları bağlayan genç kız, radyo dinlerden bir frekans duyuyor ve radyo programcısı ile beraber bu sinyalin peşine düşüyorlar. İşte heyecan ve merak uyandırıcı dolu, nefis bir teknoloji filmimiz de böylece başlamış olabilmektedir…
Niçin izlenmeli?
Film 1950’lerde geçmiş olduğu için aslen bir taraftan nefis bir dönem filmi bu. Atmosferi, renkleri, dokusu oldukça başarı göstermiş bir halde aktarılmış. Üstelik şimdi bütün bunların üstüne bir de bu filmin bir teknoloji mevzusunu işlediğini tasavvur edin… Eğer teknoloji ile aranız iyi ise, merak uyandırıcı peşine düşmeyi seviyorsanız ve anlık gerilimler filmi izlerken sizi hayatta tutuyorsa bu filmi ne olursa olsun izlemelisiniz. Amma ve lakin size tavsiyem; Bu filmi ne olursa olsun bir akşam, karanlık bir ortamda ve imkan varsa kulaklıkla ile izleyin. bundan farklı olarak telefon bildirimlerinden ve dost muhabbetinden uzak durunuz derim. Ters halde film, dikkatinizin basitçe ve rahatça dağılabileceği birkaç sahne barındırıyor, o sahnelerde pür dikkat olmak zorundasınız. Kelam veriyorum, bittiğinde içinizde bir şeyleri hareketlendirmiş olan bir film izlemiş olacaksınız… Eğer olmazsa da beni Instagram‘dan bulup yazabilirsiniz.
Bundan sonrası bir miktar SPOİLER içeriyor, filmi izledikten sonrasında ne olursa olsun uğrayın!
Filmi izlediniz ve buradasınız. Filmimizde telefon ile bağlantı kuran eski asker Billy’nin anlattığı yerin 51. Bölge bulunduğunu anlamışsınızdır… Diyaloglar ve anlatılanlar oldukça etkisi altına alan değil miydi fakat?
Her şeyden önce sözcüklerle ifade etmek isterim ki filmdeki pek oldukça teferruat beni yakalamayı başardı. Her şeyden önce filmin nostaljik havası mutlak surette acaip bir hava katıyor. Tamam zaman zaman tüplü tv ekranına geçme tekniğinin oldukça iyi olduğu açıkça ifade edilemez lakin dönem havası oldukça başarı göstermiş yansıtılabilmiş. Sonrasındaki 51. Bölge diyalogları da hakikaten oldukça başarılıydı. Santralci kızımızı 6-7 dakika süresince bir tek telefonla konuşurken izliyoruz ve film bizi asla sıkmıyor zira alttan alttan, kurnazca yaklaşan bir merak uyandırıcı ve gerilimi var… İşte bu bilgileri ile film benim gönlümü kazanmıştır.
O otomobil sahnesi neydi öyleki? Tüyler diken!
Ihtiyar hanım, çocuğuna, o değişik dildeki sözcükleri okuyunca çocuğunun başının art gittiğini, gözlerinin kapandığını ve sanki transa geçermişcesine kalakaldığını söylüyor. Radyocumuz ise ihtiyar kadının kaydettiği o cümlelerini otomobilde seyir halindeyken açıyor ve o da ne? Arabayı kullanan ve tarafındaki kızın kafaları ani art gidiyor ve tam manasıyla transa geçiyorlar! İşte bu sahnede tam manasıyla tüylerim diken diken oldu diyebilirim. Bu detayı hakikaten oldukça beğendim… Sonrasında UFO’yu görmemize gerek var mıydı? Bence pek de yoktu aslen. Şu demek oluyor ki görmeseydik ve ormanda, yanmış ağaçların içinde “Bu ne ya?!” diye şaşırırlarken bir saniye sonrasında yerdeki ayak izlerinin kaybolduğunu görseydik de, bence oldukça başarı göstermiş bir nihayet olurdu. Ha UFO gördük, fena müydü? Hayır. Cafcaflı bir Ufo görüp finalin çöp olmasından korkmuştum lakin ufoların bilgileri da asla uçuk değildi oldukça dozundaydı…
– – – – – –
NOT: Çeşitli filmler olduğu bilinmektedir ya oldukça seveni olduğu bilinmektedir veya nefret edeni, işte bu filmi de onlardan birisi olarak görüyorum. Bir kesim asla sevmezken, bir kesim de her detayına bayılacak büyük ihtimalle ve ben de o ikinci kısımdayım… Ümit ederim siz de öyleki olmuş olursunuz, İyi seyirler!
Modunu Seç ►
The Vast of Night: 2020’nin En Dikkat Çekici İlim Kurgu Filmi Tavsiyesi!
listesine yorum yap!