Tarihe damga vuran Hürrem Sultan’ın bakım ve güzellik sırları!
Güzellikleri ile meşhur olan saray hanımefendileri aradan geçen zamana karşın hala unutulmadılar. Osmanlı’da gelişmiş bir hamam kültürü vardı. Bilhassa saraylı bayanlar hamama keselenmek ve temizlenmek için giderlerdi. Kese olanakları sayesinde bayanlar yumuşacık bir tene kavuşuyorlardı.
Keselenen ciltleri kuruyup çatlamasın diye bayanlar hususi hazırlanmış yağlarla masaj yaptırıyorlar. Zeytinyağının içine atılan gül yapraklarıyla hoş bir yağ elde ediliyor. Bir de susam yağını tercih ediyorlar. Bilhassa eller, ayaklar ve tırnaklar bu yağlarla güzelleşirken yüzleri için de badem yağını kullanıyorlar.
O zamanda sabun güzellik için kullanılan ürünlerin başlangıcında geliyor. Her hanım için hususi sabun üretiliyor. Saçlar sabunla yıkandıktan sonrasında sertleştiği için ebegümeci ve hatmi çiçeğinden meydana getirilen hususi yağlarla saçlara bakım yapılıyor. Saçlar hem ipek benzer biçimde olabilmektedir aynı zamanda hoş kokuyor.
Gül suyu harem kadınlarının devamlı kullandığı bir başka mahsul. Hem cilt derisi temizliği için aynı zamanda güzel kokmak için gül suyunu ellerinden düşürmüyorlar.
Makyaj malzemelerinin hemen hemen olmadığı bir zamanda bayanlar Bir çay bardağı gül goncası ve bir çay bardağı hibiscus havanda dövüp yanaklarına sürüyorlardı. Böylelikle yanaklar hem kırmızı kırmızı duruyor aynı zamanda hoş bir koku yayılıyordu. Sıcak suyla sulandırıp parmak uçlarıyla dudaklara sürüldüğünde ruja dönüşüyordu.