RAM’ler SSD’lerin yerini alabilir mi?

On seneden çok bir süredir sessiz bir halde çalışmalarını sürdüren bir Japon hafıza girişimi, büyük bir iddia ile gündemde. Neo Semiconductor, 3D X-DRAM isminde olan bir teknoloji kullanarak var olan 16Gbit DRAM’den 8 kat daha yoğun olan DRAM çipleri yaratmak istediğini duyurusunu gerçekleştirdi.

Adından da tahmin edilebileceği benzer biçimde, toplam 230 katman kullanılması planlanıyor ve bu, 128Gbit DRAM çipine ulaşmaya muavin olacak. Karşılaştırma oluşturmak gerekirse, Samsung, 2023’te 1 TB hafıza modülleriyle 32 Gbit DDR5 DRAM çipini piyasaya sürmeyi hedefliyor.

Firmanın kurucu ortağı ve CEO’su Andy Hsu tarafınca yapılacak açıklamaya bakılırsa, teknolojiyi DRAM üreticilerine (Micron, Samsung Semi, SK Hynix, Kingston Technology) lisanslamak için meydana getirilen görüşmeler pozitif yönde sonuçlanırsa ilk prototiplerin gelecek yıl sunulması planlanıyor.

3D X-DRAM, 3D NAND’a benzemekte biçimde, hafıza yoğunluklarının katlanarak artması ile 2024’ten evvel 1 Tb’ye ulaşmasını sağlayabilir. Göreceli olarak küçük bir gelişme olduğu söylenebilecek bir halde DRAM endüstrisinin 4 Gb’den 16 Gb hafıza çiplerine geçmesi on seneden çok sürmüştü.

Hafıza modülleri, seçeneklerin alt ucunda göreceli olarak ucuz olsa da, en üst noktalara bakıldığında hemen hemen inanılmaz derecede pahalı olduklarını görebilirsiniz. Piyasadaki maksimum hafıza boyutu olan tek bir 256 GB DDR4 sunucu RAM modülü, ortalama 2.500 Amerika dolarına (ya da GB başına 10 Amerika dolarına) satılıyor. Karşılaştırıldığında, 32 GB RAM’i 60 dolardan daha düşük bir fiyata (ya da GB başına 2 dolardan daha azca) alabilirsiniz.

Neo’nun teknoloji çözümü, hafıza maliyetini, 3D NAND’ın sert durum depolama için yapmış olduğu kadar mühim seviyede azaltabilir. Çözümü daha da cazip kılan bir öteki vasfı, katmanlamayı elde yapmak eylemek için 3D NAND’a benzeyen, var olan üretim tekniklerini kullanmasıdır.

LLM (Büyük lisan modelleri) kullanan makine öğrenimi ya da suni zeka (mesele ChatGPT) benzer biçimde popüler uygulamalar, oldukça büyük hafıza havuzlarına erişim gerektirir ve bunun hem mali açıdan aynı zamanda kuvvet/gecikme penceresinden mühim bir maliyeti olduğu bilinmektedir.

Intel 3D XPoint (ya da Optane) teknolojisi sistem belleği ve SSD arasındaki düzey olarak kendine yer bulmayı başaramazken, bu değişen teknolojinin nihayet kullanıcılara yetişmesi birazcık süre alabilir. Sadece bellek-depolama piramidini değiştirebilecek potansiyele haiz olduğu kati.

nihayet kullanıcılar penceresinden bakıldığında, sistem depolamasının bir platoya ulaşmış olduğu düşünülürse, ırak bir gelecekte yalnızca RAM ile işçi cihazlar görmemiz mümkün olabilir. Bu şekilde bir istikbal, umumi olarak data işlem ortamını ve çağdaş işletim sistemlerinin emek harcama şeklini değiştirebilecek bir değişiklik yaratabilir.