‘Mercedes Kadir’in hayatı film oluyor
Malatya’da gününü ‘otomobil’ zannettiği sopanın üstünde geçiren ve 18 Nisan 2020’de yaşamını kaybeden ‘Mercedes Kadir’ lakaplı 36 yaşındaki Fatih Kaydı’nın yaşamı ak perdeye taşınıyor.
Direktör Serdar Akar “Toplumun, içindeki hususi kişilere alaka göstermesi, onlarla birlikte yaşamayı bilmesi, onlarla birlikte yaşamı idame etmesi, onlarla birlikte karşılıklı ilişkiye girmesi beni etkiledi”
Malatya’da gününü “otomobil” zannettiği sopanın üstünde geçiren ve 18 Nisan 2020’de yaşamını kaybeden “Mercedes Kadir” lakaplı 36 yaşındaki Fatih Kaydı’nın yaşamı ve onu benimseyip saygı gösteren, çay ikramında var olan ve otomobiline yol veren şehir halkının ilişkisi ak perdeye taşınıyor. Yeşilyurt ilçesine bağlı Tecde Mahallesi’nde yaşayan, kentte her insanın “Mercedes Kadir” olarak bilmiş olduğu Fatih Kaydı, otomobil zannederek farklı objelerle süslediği, Mercedes logosunun bulunmuş olduğu, ortalama 3 metre uzunluğunda, 10 kilogram ağırlığındaki kavak ağacından sopasıyla mahalle mahalle dolaşıyordu.
Sopasıyla her gün kilometrelerce yürüyen, trafik ışıklarında durup yayalara yol veren “Mercedes Kadir” adeta Malatya’nın maskotu olmuştu. Otomobil zannettiği sopasıyla hemen hemen bütünleşen “Mercedes Kadir’e”, kentte her önüne gelen saygı gösteriyor, çay ikramında bulunmakta, otomobiline yol veriyordu.
– “BU İLİŞKİ BİZİM UNUTTUĞUMUZ DEĞERLERDEN BİR TANESİ”
Mercedes Kadir’in hikâyesini beyazperdeye uyarlayacak olan direktör Serdar Akar, AA muhabirine, Gökhan Demirci’nin yazıya döktüğü senaryo önüne ulaştığında etkilendiğini söylemiş oldu.
Akar, Mercedes Kadir’in hikâyesini ak perdeye taşıyacaklarını belirterek, şöyleki ifade etti:
“Toplumun, içindeki hususi kişilere alaka göstermesi, onlarla birlikte yaşamayı bilmesi, onlarla birlikte yaşamı idame etmesi, onlarla birlikte karşılıklı ilişkiye girmesi beni etkiledi. Esnaf, öteki kesimler, her kim olursa olsun… Küçüklüğümde de bu tip naif insanoğlu vardı ve fazlaca münasebet olurdu fakat şimdi pek göremiyorsunuz. Bu, toplumun değişmesiyle ilgili şeyler. Bu bundan böyle pek olamıyor, bir sürü şey şeklinde… Bu münasebet bizim unuttuğumuz değerlerden bir tanesi. Bu ilişkiler, toplumun gelişmişliğini de gösterir. İkincisi de senaryoda geçen Kadir’in yardımseverliği ve onun yardımseverliği neticesinde bir çocuğumuzun hayata dönmesi, bu da fazlaca önemliydi benim için.”
– “DEPREMİN ACILARI ÇOK KOLAY UNUTULMAZ”
Kadir’in hikâyesini insanlardan fazlaca dinlediğini özetleyen Akar, onun hususi ve uğurlu bir insan bulunduğunu hissettiğini açıkladı.
Güldürü türündeki filmin, 6 Şubat depremlerinden etkilenen şehir halkının bir nebze de olsa yüzlerinin gülmesini sağlamasını umduğunu dile getiren Akar, “Depremin acıları fazlaca basit unutulmaz, yaralar bu şekilde basit sarılmaz, o o şekilde basit geçecek bir şey değil. Bir nebze olsa, bir miktar olsa bizlere eskiyi hatırlatarak birazcık bir ihtimal sıyrılabiliriz fakat o unutulmaz, unutulacak bir şey değil. İnşallah elimizden geleni yapmış olup yüzümüzün akıyla çıkarız.” diye ifade etti. AA