Thomas Harris tarafınca kaleme alınan benzer adlı romanın direktör Jonathan Demme tarafınca 1991 yılında yapılmış beyaz perde uyarlaması olan The Silence of the Lambs, devletimizde Kuzuların Sessizliği adıyla gösterime girmiştir. Filmin sonrasında 2001 senesinde Hannibal, 2002 senesinde ise Red Dragon adlı devam filmleri yapılmış ve Kuzuların Sessizliği efsanesi bir seriye dönüşmüştür.
Kuzuların Sessizliği denildiğinde normal olarak her insanın aklına öncelikli olarak yamyam seri katil Hannibal Lecter geliyor. Düzgüsel şu sebeple filmden sonrasında karakter pek fazlaca değişik hikayede daha kendine yer bularak ürkütücü kültürünün olmazsa olmaz figürlerinden birisi haline gelmiştir. Kuzuların Sessizliği filminin kamera arkasında yaşananlar ise güvenilir olun minimum filmin hikayesi kadar enteresan teferruatlara haiz.
Kuzuların Sessizliği filmi hakkında ilk kez duyacağınız alışılmadık bilgiler:
- Oscar’ın beş büyüğünü alan üç filmden biridir.
- Kuzuların Sessizliği Oscar geçmişine geçti.
- Hannibal Lecter’ın ilk filmi aslen Kuzuların Sessizliği değil.
- Artist seçimleri fazlaca daha başkaydı.
- Film yüzünden Anthony Hopkins’in yuvası yıkıldı.
- Hannibal Lecter karakteri bilinçaltımızla oynuyor.
- Scott Glenn, rolüne hazırlanırken azca kalsın çıldıracakmış.
- Buffalo Bill, üç değişik seri katilden izler taşıyor.
- Brooke Smith filmimizde oynamak için onlarca kilo alabilmek mecburiyetinde bırakıldı.
Oscar’ın beş büyüğünü alan üç filmden biridir:
Kuzuların Sessizliği, 1992 yılının Oscar ödüllerinde tam yedi dalda aday yayınlandı ve bunlardan beşini kazanmıştır. En İyi Film, En İyi Adam Artist, En İyi Hanım Artist, En İyi Direktör ve En İyi Senaryo ödülünü doğrusu Oscar’ın beş büyüğü olarak isimlendirilen ödülleri kazanan üç filmden birisi olarak adını tarihte 1935 yapımı It Happened One Night ve 1976 yılında yapılmış One Flew Over the Cuckoo’s Nest filmlerinin yanına yazdırdı.
Kuzuların Sessizliği Oscar geçmişine geçti:
Normal olarak Oscar’ın beş büyüğünü alabilmek Kuzuların Sessizliği filmini Oscar geçmişine yazdırdı fakat dahası var. Kuzuların Sessizliği hem de başrolün minimum görünüp de mükafat almış olduğu film olmuştur. Anthony Hopkins’in performansı ile En İyi Adam Artist branşında Oscar ödülüne layık görüldüğü Hannibal Lecter karakteri film süresince yalnızca 16 dakika görünüyor. İşte ehil oyunculuk böyle bir durum olabilmektedir.
Hannibal Lecter’ın ilk filmi aslen Kuzuların Sessizliği değil:
Kuzuların Sessizliği filminin ve sonrasında ürkütücü kültürünün ikonik figürü olan Hannibal Lecter, Thomas Harris tarafınca kaleme alınan dört kitaplık serinin anne karakteriydi. Serinin ilk kitabı direktör Michael Mann tarafınca 1986 senesinde Manhunter adıyla beyaz perdeye uyarlandı. Evet, Kuzuların Sessizliği öncesi bir Hannibal Lecter filmi var. Amma ve lakin Manhunter o denli fena ve başarısız bir filmdi ki Mann, Hannibal karakterinin bütün haklarını Kuzuların Sessizliği yapımcılarına parasız verdi. İyi ki de vermiş.
Artist seçimleri fazlaca daha başkaydı:
Filmimizde Clarice Starling karakterini oynayan artist Jodie Foster aslen romanın film haklarını alabilmek istiyordu fakat geç kaldı. Geç kalınca bari Clarice Starling karakterini oynayayım dedi fakat onun için de yapımcılar Michelle Pfeiffer adını düşünüyorlardı. Her neyse ki Pfeiffer filmin çok karanlık bulunduğunu düşündü de Clarice Starling görevi Jodie Foster’a kaldı. Foster, bir FBI ajanı karakterini batırmaktan korksa bile tekrar de mükemmel iş çıkardı.
Daha enteresan olan ise Hannibal Lecter karakteri için sanki bu rol için doğan benzer biçimde görünen Anthony Hopkins akla gelen nihayet ad oldu. Daniel Day-Lewis ve Derek Jacobi düşünüldü fakat görüşülmedi. Sean Connery isminde ise ısrar eden olundu ve oyuncuya senaryo gönderildi. Sean Connery asrın hatasını uygulayarak senaryoyu iğrenç bulduğunu söylemiş oldu ve teklifi reddetti. En sonunda Hannibal ile Anthony kavuştu.
Film yüzünden Anthony Hopkins’in yuvası yıkıldı:
Kuzuların Sessizliği filminin çekimleri sürdüğü sırada Anthony Hopkins ile devrin meşhur iş insanlarından Martha Stewart içinde bir münasebet vardı ve son derece mutlulardı; ta ki film gösterime girene kadar. Film gösterime girdikten sonrasında ikili ayrıldı. Bunun sebebi, Anthony Hopkins’in canlandırdığı Hannibal Lecter karakteriydi. Filmi izledikten sonrasında Martha ne süre Anthony’ye baksa tek gördüğünün soğukkanlı bir seri katil bulunduğunu söylemiş oldu. O denli da iyi artist olmamak gerekmektedir demek ki.
Hannibal Lecter karakteri bilinçaltımızla oynuyor:
Sahneyi hatırlayalım. Clarice Starling, yamyam seri katilimizin karşısına gelmektedir ve Hannibal Lecter ona ‘selam Clarice’ der. Öyleki mi? Nedendir kim bilir filmin fanatiklerinin hepsinde bu şekilde bir yanılgı var. Aslen Hannibal bu sahnede ‘İyi akşamlar Clarice’ diyor lakin nedense kimse sorarsanız problem, karakterin merhaba söylediğinden emindir.
Hannibal Lecter karakterinin bilinçaltımızla oynadığı öteki bir nokta ise giysisi. Aslen bambaşka bir giyim giyecek olan Hannibal’ın, Anthony Hopkins’in fikriyle ak gitmesine karar veriliyor. Böylece bir psikiyatrist olan Hannibal Lecter ak giyerek pek fazlaca kişinin bilinçaltında yer eden tabip ve diş doktoru korkusunu tetikliyor. Küçük bir teferruat daha, Thomas Harris Hannibal karakterinin asla kimseden esin alınmadan yaratıldığını söylüyor.
Scott Glenn, rolüne hazırlanırken azca kalsın çıldıracakmış:
Kuzuların Sessizliği filminin öyküsünü zenginleştiren taraf karakterlerden bir tanesi olan Jack Crawford, başarı göstermiş artist Scott Glenn tarafınca canlandırıldı. Glenn role hazırlanırken FBI arşivinde var olan seri katillerin ses kayıtlarını dinledi. Hemen sonra anlattığına nazaran Glenn arşivden ağlayarak ayrılırken azca kalsın aklımı kaçıracaktım demiş. bundan farklı olarak o güne kadar karşı olmasına karşın kayıtları dinledikten sonrasında ölüm cezasından yana olmaya başladığını söylüyor.
Buffalo Bill, üç değişik seri katilden izler taşıyor:
Hannibal Lecter’dan bahsedip duruyoruz fakat Kuzuların Sessizliği hikayesinin öteki seri katili Buffalo Bill lakaplı Jame Gumb’ı unutmayalım. Ted Levine tarafınca ehil işi bir performansla canlandırılan Buffalo Bill karakteri, kendine özgü rahatsız edici özellikleriyle dikkat çekse de aslen Thomas Harris karakteri oluştururken gerçek seri katiller Ted Bundy, Gary M. Heidnik ve Ed Gein’den esin almıştır. İkonik dans sahnesi ise bir bütün olarak Ted Levine’ın fikriydi. Söylentiye nazaran kendisi dans öncesi birazcık da sarhoş olmuştu.
Brooke Smith filmimizde oynamak için onlarca kilo alabilmek mecburiyetinde bırakıldı:
Kuzuların Sessizliği filmimizde Buffalo Bill tarafınca kaçırılarak işkence gören Catherine Martin karakteri genç artist Brooke Smith tarafınca fanatik kalınası bir halde canlandırıldı. Brooke Smith görevi o denli fazlaca istiyordu ki yapımcıların 25 kilo alabilmek zorundasın şartını kabul etti. Full Metal Jacket filmindeki Er Pyle görevi için 35 kilo almış olan artist Vincent D’Onofrio’dan dersler almaya süregelen Brooke Smith, sonrasında verdiği bir röportajda ‘ O denli fazlaca yedim ki filmin bütçesini benim yüzümden aştılar.’ diye latife yapmıştır.
Ürkütücü ve ruhsal heyecan sinemasının başyapıtlarından bir tanesi olarak kabul edilen Kuzuların Sessizliği filmi hakkında bazılarını ilk kez duyduğunuz alışılmadık bilgilerden bahsettik. Kuzuların Sessizliği filmi ve serinin öteki filmleri hakkında düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.