Kore Dizilerinin Bu Kadar Popüler Olmasının Ardındaki Sır » Güney Kore Sineması

Kore Dizilerinin Bu Kadar tanınmış Olmasının Ardındaki Giz

Birden çok Kore dizisinde de geçmiş olduğu benzer biçimde ‘Ne kadar yükseğe çıkarsan düşüşün o denli sert olur.’ sözünü düşünürsek Kore dizilerinin popülaritesi ne kadar daha sürecek? Fakat bunu düşünmeden evvel, hep beraber cenup Kore dizilerini de barındıran Hallyu (Kore Dalgası)’nun ne olduğuna ve bu kadar popülerleşmesinin ardındaki nedenlere görelim.

Yıkıcı bir zombi virüsü, otizm spektrumuna haiz akıllı bir avukat, diktatörlük ve ölümle sonuçlanan çocuk oyunları… bütünü size tanıdık geldi o şekilde değil mi? Hatta dizilerin adları bile şimdilerde aklınızda belirdi. Bu yapımların ortak noktası ne biliyor musunuz? Bütünü de Netflix’in şimdiye kadar en oldukça izlenen ve ingilizce olmayan 10 programından dördünü meydana getiriyor.

Irak Şark’nun en sapa yerinden Hindistan’a ordan ABD’ya ve tahmin bile edemeyeceğiniz birden çok ülkeye kadar konuk olan Kore dizileri ve şarkıları bir o denli insanı da tesiri altına aldı. Milyarlarca dolar yatırımın neticeleri elbet ki yüzleri güldürmeye yeter benzer biçimde duruyor. Hatta K-dramaların “Garp egemenliğindeki ulusötesi pop kültürüne mühim bir ters sirkülasyonu” temsil etmiş olduğu öne sürülmeye başlandı. Peki bu nasıl ve niçin oldu?

Uzmanlara nazaran bu muazzam bir şekilde, bilhassa bayanlara esin uyandıracak kadar zekice sunulan yüksek kaliteli hikayelerden ibaret olabilir. Üstelik ABD’nın yaşamımıza soktuğu vampirler, kurt adamlar ve uzaylılara karşılık olarak cenup Kore’nin Goblin, Gumiho benzer biçimde evvelinden duymadığımız ve mükemmel bir artist olanakları sayesinde teşhir edilen varlıkları duygusal bir öykü ile sunması alaka çekiciydi. Birden çok insan bundan böyle değişik mevzuya haiz dizileri izlemeye, onların kültürlerini, dillerini, hayat tarzlarını öğrenmeye başlıyordu. Bu dalganın müthiş derecede etkin olduğu bir gerçek. Peki ya bu gelişme ve cenup Kore’nin yaratıcı endüstürisi nereye kadar gidebilir? 

Nereye kadar gidebileceğini bilmiyoruz sadece bu kadar hit diziye haiz olmalarının ardındaki gerçekleri tartışabiliriz sanırım.

Kore popüler kültürü uzmanı ve Arizona Eyalet Üniversitesi’nde Kore Emekleri sahasında muavin doçent Areum Jeong, K-dizilerinin dünya çapındaki başarısının arkasında tek bir “öğe” olmadığını deklare etti. “Keyifli bir hikayeyle sunulan sosyokültürel mevzular, yetenekli oyunculuk ve tasarım, milyonların izlemesine imkan tanıyan erişilebilir bir platform ve seyircilerde yankı uyandıran bir ileti.” aslına bakarsak söylediklerinin ne demek bulunduğunu ve ‘kendi açımdan’ ne kadar doğru bulunduğunu görebiliyorum. Çevremizde Korece olarak birkaç kelime bilen, evde onların yiyeceklerini icra eden, dizilerdeki modadan esin alan ve saatlerce dizilerini izleyen birden çok şahıs bulunduğunu bilmekteyiz. (Evet bende…) 

Buna ilave olarak ise Stanford Üniversitesi Kore Programı direktörü Gi-Wook Shin, bütün bunların etkenlerin, bu şovların büyümesine müsaade eden daha mühim bir niteliğe bağlı bulunduğunu deklare etti: öykü anlatımının kalitesi. Shin, “Bu dizilerdeki içeriğin bir tek iyi bulunduğunu kabul etmenin mühim bulunduğunu düşünüyorum” dedi. “Kore, kitlelerin ilgilenilmiş olduğu mevzular hakkında, izleyicilerin dikkatini çekecek ve onları bağlayacak biçimde hikayeler anlatmakta başarı göstermiş oldu.” bundan farklı olarak hikayeler içeriğinde var olan evrensel mesajlar olanakları sayesinde biz benzer biçimde bir vakitler ‘cenup Kore diye bir memleket mi varmış’ diyen kitlelerin bile dünyasında büyük bir yer edindi. Peki bu evrensel mesajlar nelerdi?

örnek olarak popüler dizi “Squid Game”, bir tek kendi ülkesindeki sosyoekonomik eşitsizlikleri, rekabeti, değişik soy ve cinsiyetler arasındaki dinamikleri temsil etmiyordu. Aslına bakarsak öteki dizilerde yer edinen birden çok mevzu, bahis benzer biçimde gezegende her insanoğlunun yaşayabileceği ve hatta yaşadıklarını temsil ediyordu. Bu yüzden dizilerde kendinden bir parça kabul eden kitlelerin, kimi zaman dizilerden esin alarak hayatlarına yön verdiğini müşahade etmek kaçınılmaz bir vaziyet haline geliyordu. 2020 senesinde En İyi Film Oscar’ını kazanan İngilizce olmayan ilk film olan Parazit doğal ki bunun bir parçasıydı. Film, eşitsizlik, yoksulluk ve derslik mücadelesi mevzularına odaklanan net öykü anlatımıyla kısacık zamanda izleyicilerin ilgisini çekti ve müthiş bir başarı elde etti.

Paraya gereksinim duyan çaresiz kitlelerin katılmış olduğu bir yarışmayı setretmek bütün gezegende ıslak ve cinsiyet ayrım etmeksizin birden çok insanoğlunun dikkatini çeken başka bir diziydi. 2021 yapımı olan “Squid Game”in bu muhteşem başarısı tartışılamazdı bile. Squid Game emsalsiz birinci oldu ve Netflix’in en oldukça izlenen dizisi olma ünvanına da kısacık zamanda erişti. Aslına bakarsak devamlı Kore dizisi izleyen birisi için bu mevzu, bahis çok da fazla enteresan değildi. En azından bazılarımız için. Sadece her insanın Kore dizisi izlemediğini bilmekteyiz ve bu dizi aslına bakarsan önü açık olan Hallyu dalgasının önündeki bütün küçük taşları kaldırdı.

cenup Kore dizilerinin popülaritesi tartışılamaz. Niçin bu kadar popüler oldukları da oldukça açık: hikayeleri, oyuncuları, kitlelerin kendilerini dizilerde bulmaları, dizilere meydana getirilen yatırımlar ve yeni bir şeyler denemekten korkmayışları birden çok insanı K-dramalara bağladı. Bu kadar güzel şeyin içinde bir tehlikenin olması ise kaçınılmaz doğal ki. Unutulmaması gerekmektedir ki onlar bir tek ‘dizi’. Konuşulan lisan dış gördüğünüz hiçbir şeyin ne kadar gerçek bulunduğunu bilemezsiniz. O yüzden dizi ve filmleri izlerken gerçeklikten kopmamaya, cenup Kore’nin ve Korelilerin basit insanoğlu bulunduğunu unutmamaya çalışın. 

Siz neler ilave etmek istersiniz? Düşüncelerinizi bizimle paylaşın lütfen <3 

–