Hiç kimseye kızgın değiliz, küsmedik de sana Oscar’cığım; bir tek öyleki bir geldiler film izlerken bana. Türk filmleri içinde kati Oscar ödülünü alabilirdi dediğimiz filmlerimiz var dostlar. Mükemmel filmlerimiz ve faik performanslı oyuncularımız olmasına karşın kimi zaman diyorum niçin bir adet bile Oscar ödülü alamadık?
Deniyoruz aslına bakarsak; Oscar’a aday talibi gösterilmiş Türk filmlerimiz var fakat ödülü kazanabilmek hep başka baharlara kalmış. oysa Türk sineması, seneler içinde sahasında mühim gelişmeler kaydetmiş ve kaliteli filmler ortaya koymuştur.
“And the Oscar goes to…” diyebileceğimiz Türk filmleri:
Resminle arama girme, kalbini kırarım: Hoşlanmak Zamanı
- Tür: Hüzün, duygusal
- Sene: 1965
- {Oyuncular}: Sevecen Kenter, Gökyüzü Özcan, Fadıl Gara
- Direktör: Metin Erksan
- IMDb: 8.0
Beyaz perdede gönül bağları kurduğumuz filmlerin başlangıcında gelen Metin Erksan’ın filmi Hoşlanmak Zamanı olurdu. Bu film, kültür, anane, güzel duyu ve algıyı tekrardan ve cesurca yorumlayan, çağıl ve eski birden çok ögeleri bir araya getiren bir film.
Değişik toplumsal sınıftan sevgililerin yer almış olduğu eski Yeşilçam melodramı ile kaderleri mahkûm aşkın bambaşka ve imkânsız bir halde bir araya gelmiş olduğu ve kuvvetli bir güzel duyu etkisiyle (1960’ların Avrupa sinemasında bilhassa egemen olan güzel duyu düşüncesi) sunulmuş olduğu bir yapım olarak karşımıza çıkar.
Bu şampuan bir başka dostum: Aaahh Belinda
- Tür: Düşlem, güldürü, hüzün
- Sene: 1986
- {Oyuncular}: Müjde Ar, Macit Koper, Yılmaz Zafer
- Direktör: Atıf Yılmaz
- IMDb: 7.8
Şu anda yenisi çekilen ve gösterilen Netflix yapımı Aaahh Belinda değil de Müjde Ar’ın oynadığı Atıf Yılmaz’ın yönettiği, orijinali kısaca ilk çekilenden bahsediyorum. Oscar’a aday olabilecek filmlerden biriydi demek mümkün.
İşini son derece ciddiye alan tiyatro oyuncusu Serap’ın düş ile gerçek içinde gidip gelmesini mevzu, bahis alır ve bu sürreal bir senaryo ile aktarılır. Bence Oscar’ın göz bebeği olurdu bu film.
Peki Parlak zeka Müren de bizi görecek mi? : Vizontele
- Tür: Güldürü, hüzün
- Sene: 2001
- {Oyuncular}: Yılmaz Erdoğan, Demet Akbağ, Altan Erkekli
- Direktör: Yılmaz Erdoğan, Ömer Faruk Sorak
- IMDb: 8.0
Peki Parlak zeka Müren’de bizi görecek mi? Bence bu tümce her insanın hayatına dokunuyor. Bir o denli içten ve bilinmezlik bir arada. Vizontele, radyodan televizyona geçiş periyodunu bu şekilde güzel bir senaryo ile konu alıyor.
Film konusu özetlemek gerekirse, köydeki insanoğlu televizyonu ilk başta bir “havadis, bilgi, salık kutusu” olarak görse de zaman içinde televizyonun getirmiş olduğu değişimler hayatlarını kökten değiştirir. Film, nostaljik bir havaya haiz olup ülkemiz’nin geçmişindeki toplumsal değişimlere dair birden çok bildiri vermektedir.
Alınyazısı kimi zaman bir bozuk paranın yüzünde saklıdır: içerik Tura
https://www.youtube.com/watch?v=3nOqpwvdEmc
- Tür: Hüzün
- Sene: 2004
- {Oyuncular}: Kenan İmirzalioğlu, Olgun Şimşek, Bahri Beyat
- Direktör: Uğur Yücel
- IMDb: 7.6
içerik Tura filmini bir ihtimal ülkemizde oldukça sesini duyamadık veya unutuldu bilmiyorum fakat Türk beyaz perde zamanı için mühim bir yere haiz olabilecek bir film tadında diyebilirim. Film, ülkemiz’nin doğusunda bir kasabada geçmektedir ve iki arkadaşın hikayesine odaklanmaktadır. Birisi askerlik vazifesi için giderken diğeri ise kasabada kalmaktadır.
Film, toplumsal farklılıklar, milliyetçilik, hakkaniyet, sertlik şeklinde birden çok mevzuyu işleyerek, ülkemiz’nin geçmişine ve bugüne dair mühim mesajlar vermektedir. Filmdeki oyunculuk performansları, senaryo ve yönetmenin çıkardığı işe bakarsak Oscar ödülü alabilirdi.
Kabahat filmi görünümlü bir suçsuzluk filmi: Pardon
- Tür: Hüzün, güldürü
- Sene: 2005
- {Oyuncular}: Ferhan Şensoy, Rasim Öztekin, Ali Çatalbaş
- Direktör: Mert Baykal
- IMDb: 8.1
Tiyatro fenomeni, yazar, meddah ve sinemacı Ferhan Şensoy’un, gerçek bir vakadan esinlenerek beyaz perdeye aktardığı bu enteresan film, üç yakın arkadaşın talihsiz hayatlarının öyküsünü trajikomik bir halde anlatmaktadır. Bayağı birer yurttaş olan üç kafadarın yaşamı, içlerinden birinin bir hatası yüzünden bir bütün olarak değişecektir.
Her zamanki şeklinde akıp giden günler bundan böyle hiçbir vakit eskisi şeklinde olmayacaktır. Yalnız masum bir ürkütücü şeklinde görünen bu fobisi yüzünden sevilmiş olduğu arkadaşları ve kendisinin başına gelmeyen kalmaz. Dostlarıyla birlikte kendini mahkeme salonlarından, hapishaneye kadar uzanan bir yolculukta bulur.
Nasıl kuruyorduk bu elektrik devresini? : Vavien
https://www.youtube.com/watch?v=7ev8IUYEZ4Q
- Tür: Hüzün, güldürü
- Sene: 2009
- {Oyuncular}: Engin Iyi sabahlar, Binnur Kaya, Settar Tanrıöğen
- Direktör: Durul Taylan, Yağmur Taylan
- IMDb: 7.5
Evet, klişeler var mı var bu filmimizde (Oscar ödülü kazanan filmlerde yok sanki) sadece aile içindeki çatışmalar, bireysel ve toplumsal baskılar, cinsiyet rolleri ve toplumsal normlar müthiş oyuncularla mükemmel resmedilmiş.
Hem absürt hem gerçekçi. Vavien, bence herkesi ters köşe eden Oscar’ı alabilecek bir film. Oscar’dan ödülle dönen Marriage Story filmi ile kati yarışırdı.
Yalnız bir şey diyecem, et on numara : Bir Vakitler Anadolu’da
- Tür: Hüzün, güldürü
- Sene: 2011
- {Oyuncular}: Muhammet Uzuner, Yılmaz Erdoğan, Ercan Kesal
- Direktör: Nuri Bilge Ceylan
- IMDb: 7.8
muhakkak ki Nuri Bilge Ceylan (NBC) filmi olmadan da olmazdı. Favorim Bir Vakitler Anadolu’da. Film, bir katliam soruşturmasını mevzu, bahis alır ve Anadolu’nun ırak bir bölgesinde bir grup polisin, bir savcının ve bir doktorun, bir gece süresince bir şüphelinin cesedini arama sürecini anlatır.
Bu arama esnasında ekip, Anadolu’nun naturel güzellikleri içinde derin bir felsefi sorgulamaya girişir ve yaşamın anlamı, insan doğası, ölüm ve hayat şeklinde en gerekli mevzular üzerinedir demek mümkün. Film, Türk sinemasının mühim yapıtlarından birisi olarak kabul edilmelidir ve internasyonal film festivallerinde birden çok mükafat kazanmıştır.
Bir çeşit Prison Break: Mustang
- Tür: Hüzün
- Sene: 2015
- {Oyuncular}: Güneş Şensoy, Tabiat Zeynep Doğuşlu, Tuğba Süngüroğlu
- Direktör: Deniz Gamze Ergüven
- IMDb: 7.6
Oscar ödülüne aday talibi olarak gösterilmiş filmlerden birisi. Film, beş genç kız kardeşin, Anadolu’nun kırsal kesiminde, ataerkil bir toplumda gelişme öyküsünü anlatır. alışılagelmiş değerlerle çatışan genç kızların maruz kalmış olduğu baskı, diktatörlük ve rahatsızlık şeklinde mevzuları işler.
Film, hanımefendilerin özgürlüğüne ve toplumsal cinsiyet rollerine dair kuvvetli bir bildiri verir. Oscar’a aday gösterilen 2010 yılında yapılmış İçimdeki Yangın (Incendies) tadında feminist ve yürekli filmlerden birisi.
Melek mi, yoksa cin mı? : İşe Yarar Bir Şey
- Tür: Hüzün
- Sene: 2017
- {Oyuncular}: Başak Köklükaya, hikaye Karayel, Yiğit Özşener
- Direktör: Pelin Esmer
- IMDb: 7.6
Bu filmin hikayesi her insana dokunuyor. Karakterlerin her birinin hikayesi ve hatta yalnızlığı sizi alıp sürüklüyor ve kendi hayatınıza dokunmanızı sağlıyor, adeta ayna olabilmektedir. Özetle konusu, yaşamın zorluğu ve insanoğlunun kendini bulma sürecine odaklanan duygusal bir hüzünlü demek mümkün.
Film, bir takım değişik karakterin hayatındaki zorlukları ele alırken, yaşamak için verdikleri mücadeleyi anlatır. Filmimizde, kitlelerin kendi hayatlarındaki problemlerle savaşım ederken, birbirlerine verdikleri destek ve ümit mesajları vurgulanır.
Obruklar da olduğu bilinmektedir: Kurak Günler
- Tür: Hüzün
- Sene: 2022
- {Oyuncular}: Selahattin Paşalı, Ekin Koç, Erol Babaoğlu
- Direktör: Güvenilir Alper
- IMDb: 8.1
nihayet olarak Kurak Günler filmini de bu listeye koyalım. Bu filmi izlerken Bir Vakitler Anadolu’da tesirleri görüyorum. Sanki karakterler bu filmimizde Bir Vakitler Anadolu’daki savcının geçmişe dönmüş hali şeklinde. Sanki savcının gençliği bu filmimizde anlatılıyor şeklinde.
Filmin konusu özetle, yeni savcı olan buyruğa’nin Yanıklar nahiyesine tayini çıkması ve ona karşı çıkan seslerin içinde var olma halini mevzu, bahis alır. Sadece film, buyruğa üstünden toplumsal gerçekliğe ve gerçeklerle yüzleşmeye ayna meblağ.
Peki bir film, hangi şartlar altında Oscar talibi olabilir?
Netice itibariyle, kült, klasik, hatta ‘beyaz perde efsanesi’ olarak tanımlanan nice yapımlar; gösterime girdikleri yıllarda Oscar ödülünü kazanamadı, kimi zaman kıymeti sonradan anlaşıldı kimi zaman de kıymetini bilenler filmi hatırladı. Türk filmleri içinde Oscar’a aday talibi gösterilmiş birden çok mühim filmlerimiz var. Umarız bigün hayaller gerçek olur ve mükafat alırız.
Bir film, Oscar talibi oluş için Amerikan Beyazperde Sanatları ve Bilimleri Akademisi’nin belirlediği kriterleri karşılamalıdır. Oscar adaylığına başvurmak için filmin her şeyden önce Hollywood’da minimum yedi gün beyaz perde salonlarında gösterimde olması zorunlu olmaktadır.
bundan farklı olarak, filmin minimum 40 dakikalık süreye haiz olmalı. (Kısa film ve biyografi şeklinde istisnai dallar var olan.) nihayet olarak, Akademi tarafınca belirlenen tarihler içinde gösterime girmiş olmalı (31 Aralık’tan evvel) ve 35 ya da 70mm film veya benzemekte bir dijital formata haiz olması zorunlu olmaktadır.
Kapanış konuşmamı yapıyor ve “doğal ki bu ödülü akrabalarım için alıyorum” şeklinde ifade ederek bitiriyorum.
Kendime soruyorum, Oscar’ı bu kadar kıymetli kılan şey nedir diye, sanırım en yakın bulduğum sebeplerden birisi beyaz perde endüstrisi haline gelmesi. Şu demek oluyor ki bir etiket kadar mühim. Her mükafat alan film için dolu film mi, bence değil fakat tekrar de Oscar kısaca Akademi ödülleri, beyaz perde dünyasının en iyilerinin belirlenmesine ve beyaz perde endüstrisindeki nitelik ve başarı standartlarının belirlenmesine yön veriyor. İşte bundan dolayı mühim bulunduğunu düşünüyorum.
Yazıyı bitirmeden evvel açıklamak isterim ki bu tavsiyeler benim mükafat alabileceğine inandığım filmlerdir; kısaca bir bütün olarak subjektiftir. Netice itibariyle hepimizin bir popisi var. Elbet bu sıralama oldukça daha uzun olabilirdi. Listemizde olmasını istediğiniz filmleri yorumlarda paylaşabilirsiniz.
İLGİLİ HABER
Oscar Ödülleri konusunda Yüzümüze ‘Tokat Şeklinde’ Çarpan 8 Teferruat
İLGİLİ HABER
Oscar’ı Sonuna Kadar Hak Etse de Hala Alamayan 12 Artist
İLGİLİ HABER