İşi Gücü Bırakıp İzlemeniz Gereken 12 YABANCI DİZİ Önerisi!

Yabancı diziler bundan böyle hayatımızın bir parçası haline geldi. bundan böyle her insanın bir kafa ucu kitabı olduğu benzer biçimde kesinlikle izlediği bir yabancı sıra de var. Pek oldukça şahıs her gün Google’a girip “yabancı sıra önerisi” ya da “sıra önerileri” benzer biçimde aramalar neticesi izleyecek iyi bir sıra önerisi arıyor. Ben de bugün size her birini de seyredip beğendiğim yabancı dizileri tavsiye yapmak eylemek istedim.

İyi İspanyol Filmi Tavsiyeleri İçin Tıkla! ► 

Amma ve lakin merak etmeyin bu sıra önerileri içinde Game of Thrones, Dark ya da Squid Game benzer biçimde oldukça fakat oldukça popüler yabancı diziler yer almıyor. Bir çok listede bunlarla karşılaştığınızı ve bu yüzden daha azca herkesçe malum olan yabancı dizileri aradığınızı biliyorum. Birazdan göreceğiniz listede de elimden geldiğince bu gereğinden fazla popüler dizilere değil birkaç tık daha azca herkesçe malum olan dizilere değinmek istedim. Hadi onları görelim!

• Bu içeriğin aynısını VİDEO olarak YouTube kanalımızda da hazırladık!

1. İzlemenizi istediğim ilk sıra tavsiyem Counterpart ismindeki bi teknoloji dizisi…

Başrolünde nefis film Whiplash‘ten de tanıdığımız Oscar ödüllü J.K. Simmons’ın yer almış olduğu bu sıra, tam olarak ne iş yaptığını bilmeden her sabah kalkıp bir binada çeşitli evrakların üstündeki cümleler üstünde emek harcamalar icra eden bir insanın yaşadıklarını mevzu, bahis alıyor. Siz “Ee Kaan teknoloji bunun ne tarafında?” demeden söyleyeyim; Dizide, Dark dizisindeki benzer biçimde bir süre yolculuğu kelam konusu. Eğer bu cümlem sizi birazcık heycanlandırdıysa ve bu diziyi ilk kez burada duyuyorsanız kesinlikle bir talih verin derim. Sıra yüksek başlıyor, sonrasında temposunu birazcık düşürüyor lakin sabrettiğinizde yeniden toparlayıp çıtayı da bir fazlaca yukarıya çıkarmayı başarıyor. “Kaan demişti” dersiniz…

(2 Sürem 3 Bölüm)

2. Sıradaki tavsiyem ise Gangs of London ismindeki bi kabahat dizisi…

Dizimiz, günümüz Londra’sında bütün yeraltı ağını elinde tutan bi aileyi ve bu organizasyonların başlangıcında olan kuvvetli bi adamı mevzu, bahis alıyor. Amma ve lakin bu insanın tehlikeye girmesiyle bütün sistem büyük bi sorunla karşılaşıyor. İşte sıra de Londra mafyasındaki bu karmaşık dengeleri mevzu, bahis alıyor… Dizideki dövüş, hücum ve baskın sahneleri hakikaten oldukça başarı göstermiş. Hatta seyir hazzı o denli yüksek ki, izlerken bi taraftan da  bitiyor bulunduğunu düşünüp onlarca kere üzüldüm bile diyebilirim. Kısacası Londra’dan ülkemiz de iç oluş suretiyle bütün dünyaya uzanan bi kabahat ağını izleyeceksiniz, bence bi talih verin derim.

(9 Bölüm)

3. Bu dizide her önüne gelen kör: SEE!

See ismindeki bu sıra, her insanın KÖR olduğu bi gezegeni mevzu, bahis alıyor. mavi gezegeni saran bi salgın bütün nüfusu öldürüyor ve kalanlarda da kalıcı bi körlük bırakıyor. İşte dizimiz de geride kalan bu azca insan topluluğunun bu yeni dünyaya nasıl ahenk sağladığını
bizlere aktarıyor… Eğer siz de benim benzer biçimde kıyamet sonrası dünya temalı yapımları sevenlerdenseniz bu sıra tam olarak aradığınız şey. Kaçırmayın derim.

(2 Sürem 16 Bölüm)

4. “Good Omens” ismindeki bu tavsiyem ise bu listedeki en uçuk, en enteresan sıra olabilir!

Benim hem atmosferi, hem oyuncuları, aynı zamanda göndermeleriyle oldukça kaliteli bulduğum bu sıra, yaklaşmakta olan kıyameti ve bu süreçte melekler ve iblislerin yaşadıklarını mevzu, bahis alıyor. Eski bi roman uyarlaması olan sıra, hem siyah gülmece aynı zamanda bol miktarda fantastik vakalar içeriyor. Eğer birazcık eski dönem bilginiz de var ise şu şekilde keyifli bi şeyler izlediğinizi düşünürken ani yakaladığınız göndermeleri ayrım edip bu dizinin aslına bakarsak oldukça sağlam bi yapım bulunduğunu ayrım edeceğinize inanırım.

(6 Bölüm)

5. Bir tek 3 bölüm: Childhood’s End…

Bu sıra ise İlim kurgunun babası olarak herkesçe malum olan Arthur C. Clarke’ın 1953 tarihindeki romanından uyarlama… Benim oldukça sevdiğim lakin tavsiyem ile izleyen birkaç kişiden pek de beklediğim art dönüşü alamayınca üzüldüğüm 3 bölümlük bu teknoloji dizisi, gezegeni denetim altına alıp bütün insanlığı yeni bi çağa taşımayı vadeden bi uzaylı ırkını ve sonrasında yaşananları mevzu, bahis alıyor… “Acep bizi öldürecekler mi?” , “Yoksa hakikaten de bizi düzeltmeye mi geldiler?” diye düşünen insanoğlunu izleyin ve kendinize şunu mesele; Ya hakikaten her şey bu dizideki benzer biçimde olsaydı?….

(3 Bölüm)

6. Vakit yolculuğu: 11.22.63…

8 bölümlük bu nefis yapım da bilhassa içindeki “süre yolculuğu” ile benim gönlümü kazanmayı başaran yabancı dizilerden birisi… Dizimiz, zamanda art giderek
John F Kenedy suikastini engellemeye işçi bi öğretmenin yaşadıklarını işliyor. İşler buraya kadar tıkırında ilerlerken adamımızın karşısına oldukça değişik önler çıkıyor ve işler pek de yolunda gitmiyor… Hala izlememiş olanları görünce evvel üzülüp sonrasında da “Ah şimdi ilk kez izliyormuş benzer biçimde seyretmek vardı..” diye dahil geçirdiğim bu diziye kesinlikle bi talih verin derim.

(8 Bölüm)

7. Çağıl Game of Thrones: Succession!

Ya size Game of Thrones’un çağıl, günümüz dünyasında geçen bi hali var deseydim? Taht kavgaları, entrikalar, paylaşılamayan büyük hazineler ve dahası… Succession ismindeki bu nefis sıra gezegenimizin en büyük 5 medya devinden önde gelen devasa bir firmanın sahibi olan Roy ailesinde dönen entrikaları mevzu, bahis alıyor. Büyük işveren olan Baba roy sıhhat problemleri yaşayınca evlatları bir taht kavgasına düşüyor ki sormayın. Dizinin %70’i diyaloglardan meydana geliyor. Amma ve lakin bu gözünüzü korkutmasın şundan dolayı sıra öyleki bir akıyor, öyleki bir sarıyor ki her bölümden sonrasında “Bana hususi helikopterimi çağırın” dememek için kendinizi güç tutuyorsunuz. “Kaan demişti dersiniz…”

(3 Sürem 29 Bölüm)

8. Her kısmı 20 dakika: I am not Okay With This

Bu diziyse her birisi 20 dakikalık bölümlerden meydana geliyor. Dizimiz, babasını ağlatısal bi biçimde kaybeden liseli bi kıza odaklanıyor. Gencimiz ergenlikle savaşım ederken bi taraftan da kendinde fark etmiş olduğu tuhaflıklar onu oldukça değişik bi gezegenimizin içine çekmeye başlıyor. Sağda solda pek konuşulmadığına tanık olduğun bu diziyi de bu listeme alabilmek ve size önermek istedim. Bana sorarsanız bi şansı hak ediyor, karar sizin.

(7 Bölüm)

9. Sıradaki tavsiyem ise bir mini sıra: Bodyguard…

Bir çok kişinin gözden kaçırmış bulunduğunu düşündüğüm 6 bölümlük bu sıra, faik başarısı sebebiyle terfi ederek dahil işleri bakanının hususi koruması olarak görevlendirilen genç bi cenk gazisini ve kendini içinde bulmuş olduğu siyaset dünyasını mevzu, bahis alıyor. Benim “tüketmesi keyifli” diye bahsettiğim yapımlardan önde gelen bu sıra bence bi şansı hak ediyor.

(6 Bölüm)

10. Bir gecede biter: Unorthhodox!

Bu diziyse gerçek bir yaşam öyküsünü mevzu, bahis alan bi Netflix mini dizisi. Bir tek 4 bölümden meydana gelen bu sıra, New York’un bi bölgesindeki Yahudi topluluğu içinde yetişen genç bi kızın yaşadıklarını mevzu, bahis alıyor. Amma ve lakin kendini bi türlü bu dünyaya ilişik hissetmeyen kızımız bi cesaret çıkmış olduğu yolda oldukça kuvvetli adımlar atmaya çalışmakta. Hareket dolu bi şeyler aramasın gözleriniz, şundan dolayı sıra yavaş tempolu lakin etkisinde bırakan bi biçimde aşama kaydediyor. Tadı damağımda kalan dizilerden. Hala izlemeyenlerdenseniz bi göz atın derim.

(4 Bölüm)

11. Başrolde bir Türk var: Kalifat…

8 bölümlük bu dizide ise başrolde Türk bi artist olan Merak uyandırıcı Erdoğan‘ı izliyoruz. Sıra, 2 değişik gezegende geçiyor. Aniden Suriye’de şeriatın tam ortasında bir kadının ayakta kalma çabasını izlerken ani İsveç’te yaşayan birkaç gencin beyinlerinin nasıl yıkandığına tanık oluyoruz. Sıra, yaşanmış olan gerçek vakaları en gerekli almış olduğu için bir diziden oldukça hakikaten o an oralarda yaşanmış olan
vakaları izliyormuş hissine kapılıyorsunuz. Birazcık ‘gerçek’ bi şeyler seyretmek istiyorsanız adresiniz bu sıra diyebilirim.

(8 Bölüm)

12. Ve nihayet tavsiyem: The Lost Room…

6 bölümden meydana gelen bu mini sıra, fantastik mevzusuyla izleyene “asla bitmesin” dedirtmeyi başarıyor. 1960’lı yıllarda bi oteldeki bi oda, içindekilerle beraber kayboluyor. Bu odanın içindeki nesneler, başta da anahtarı oluş suretiyle doğaüstü güçlere haiz olabilmektedir. E doğal olarak bu müthiş nesnelerin peşine düşen insanoğlu da ortaya çıkınca sıra hem eğlendiriyor aynı zamanda koşturmacaya doyuruyor.. Bende yeri oldukça farklı olan bu diziye de bu listede yer vermek istedim. Hala izlemediyseniz kesinlikle ilk göz atacağınız dizilerden birisi bu olsun derim.

(3 Bölüm)

Modunu Seç ►