herdembilgiler Yazarlarından 2019’un En İyi Filmleri!

Bong Joon Ho’nun Gisaengchung (Parazit) filminden, Netflix’in Noah Baumbach imzalı hit filmi Marriage Story’ye, Pedro Almodóvar’ın yer yer otobiyografik öğeler içeren Dolor y gloria (Üzüntü ve Zafer) filminden Robert Eggers’ın festival gözdesi The Lighthouse’a; 2019 seneyi dünya sinemasına pek oldukca kıymetli film kazandırdı. Ikimiz de herdembilgiler ekibi olarak, 2019 senesinde festivallerde, vizyonda ve dijital ortamlarda seyrettiğimiz filmlerden en oldukca beğendiklerimizi derledik.

Gamze Çakan

Gisaengchung / Parazit (Bong Joon Ho)
Memories of Murder filminden bu yana takıntılı bir halde takip ettiğim Bong Joon Ho ve Song Kang Ho’yu tekrardan bir arada görmenin tadı bir yana, toplumdaki sosyo-ekonomik uçurumu, yoksulluğun derinin altına nüfuz edecek kadar yakıcı etkilerini, plansız hayata devam etmenin erdemini, zenginken iyi olmanın kolaylığını ve daha pek oldukca belirgin fakat unutulmuş fikri bizlere hatırlattığı için, Parazit yalnızca bu senenin değil, bütün zamanların en iyi filmlerinden birisi olarak listemde. Doğal “parazit” isminin bilgeliği ve bir karakter olarak Jessica’nın muhteşemliğini de unutmamak gerek.

Görülmüştür (Serhat Karaaslan)
dahil dünyamızda yarattığımız gerçekliğe inanma eğilimimize veya yer yer bunaldığımız hayatımızdan kaçma isteğimize ziya tutan Zakir karakteriyle Görülmüştür, hepimizin basitçe içselleştirebileceği bir öykü sağlıyor. Füsun Demirel, Müfit Kayacan ve Erdem Şenocak’ın çok büyük oyunculukları ise ayrım yaratıyor.

Uncut Gems (Benny Safdie, Josh Safdie)
2017’de çektikleri Good Time filmiyle karakter esas alan kabahat hikayesi özetleyen Safdie Kardeşler, Uncut Gems ile bu sefer adrenalin bağımlısı ve devamlı fena kararlar alan New York’lu bir kuyumcunun peşine takıyor bizi. Adam Sandler’ın mizahın arkasındaki üzüntü ve öfkeyi yansıtmadaki ustalığıı ve muhteşem performansıyla anılan film, bana gore Benny ve Josh Safdie’nin en iyi filmi.

Uncut Gems

Hikaye Erbay

The Favourite: Bayanların merkezde olduğu bir hikayeyi, 18.yy saray yaşamı atmosferi içinde, oldukca başarı göstermiş dekor ve kostüm tasarımlarının da katkısıyla Lanthimos evreninde sunmuş olduğu için…

Parasite: derslik farkını gösterirken kahkahalar atmamıza neden olacak kadar iyi bir güldürü, sıradışı bir aile hikayesi, temposu düşmeyen bir serüven ve zirveye ulaşan bir heyecan filmi olduğundan dolayı…

Pain and Glory: Otobiyografik öğeler taşıması sebebiyle yönetmenle daha çok yakınlık kurmamızı sağlarken, oldukca sevdiğimiz Almadovar renkleri eşliğinde bizim de geçmişle hesaplaşmamızı sağlamış olduğu için…

Little Joe: İnsanları bahtiyar yapmak eylemek için hususi imal edilen ve genetiğiyle oynanmış bir nevi çiçeğin yaşamak için neler yapabileceğini, mükemmel renk tercihleri ve gerilimi daha da artıran müziği eşliğinde izlerken mutlulukla olan ilişkimizi de sorgulattığı için…

Mariage Story: Bir birlikteliğin biterken geldiği noktayı gözler önüne sererken, boşanma sürecini adeta onlarla beraber yaşamamıza niçin olduğu; kimi zaman kimin haklı bulunduğunun bir önemi olmadığını gösterdiği ve finalde gözlerimizden süzülen bir damla ıslak için…

Marriage Story

Berna Balkaya

Kız Kardeşler: Son senelerde çekilmiş en iyi Türk filmlerinden birisi bulunduğunu düşünüyorum. 2019 seneyi için de benzer şeyi söyleyebilirim. Mükemmel bir atmosferde ilerleyen ve içinde barındırdığı duyguyu seyirciye oldukca iyi geçiren bir film.

Marriage Story: İstisnasız 2019’un en dört gözle beklenen filmlerinden biriydi. İzlerken bizleri oldukca ağlattı, kendi ilişkilerimizi sorgulattı ve bizlerden tam not aldı.

Climax: Gaspar Noe’nın merakla beklediğimiz nihayet filmi de 2019’da bizimle oldu. Tam Noe’dan beklenen bir tavırla tekrar kalıpların haricinde bir film izledik. Tek mekanda geçen iyi filmler listesine adını altın harflerle yazdırdı.

Ufak Şeyler: 2019’da dikkatimi çeken bir öteki Türk filmi de Ufak Şeyler oldu. Orta kesimin içinde debelendiği yaşamı mizahi bir üslupla konu alıyor film. Her sahnesi oldukca tanıdık geliyor şu sebeple çevremizde bu tanımlamaya uyacak birden çok insan var. bundan farklı olarak hikayenin zamansal olarak dönüşümü ve bunun filme katmış olduğu atmosferi de es geçemeyiz.

Merve Tüylü

The Lighthouse (2019), Robert Eggers
Her insana hitap etmeyeceğinin düşündüğüm, sorun ve kasvetle, belirsizlik ve noksan kalmışlıkla başlayıp “gerçek mi değil mi”yle devam eden mitolojik bir deliliğin filmi. Filmimizde siyah-beyaz görüntü zenginliği kadar Willem Dafoe ve Robert Pattinson permonsları da göz dolduruyor.

The Souvenir (2019), Joanna Hogg
Seyirciyi keskin bir halde ikiye bölse de bir yazın klasiği kadar kuvvetli bulunduğunu ve uzun seneler sonrasında bile isminden bahsettirecek bir eser bulunduğunu düşünüyorum. Müzik kullanımından, senaryo hikayesine görüntü yönetmenliğinden, oyunculuklara üstüne düşünülecek, okunacak, yazılacak bir direktör filmi.

Kız Kardeşler (2019), Güvenilir Alper
Tepenin Ardı, Kuşatım, Kız Kardeşler… Güvenilir Alper’in ekibine ve sinemasına taş değmemesi dileğiyle. Bana kalırsa senenin en iyi turk yerli filmlerinden biriydi.

Binnur Tosun

Parasite – Tüm duyguları film bitene kadar yaşıyorsunuz. Mizahla başlayıp,aniden kendinizi hüzünün içinde bulabilirsiniz.

Midsommar – Ari Aster, gerilime yeni bir şekil veriyor. Şimdiye kadar izlediğiniz heyecan filmlerini unutun.

Portrait of a Lady on Fire – Aşk asla bu kadar etkisinde bırakan anlatılmamıştı.Bir çok sahnesi tablo benzer biçimde,özenle çekilmiş bir yapım.

EMA – Aykırı,hür ve cesaretli ruhlar bu filmimizde buluşuyor.

Climax –  Soundtracklerinden asla çıkamadığım bir film. Gaspar, izleyiciyi tekrar hazırladığı cehenneme çağırıyor adeta.