Bu dijitalleşmeyle beraber, yazılıma olan gereksinim giderek arttı. Üniversite adayları bile öncelikli olarak yazılım sektöründe eğitim almayı düşünmeye başladı. Hatta pek fazlaca şahıs de kendi çabaları ve dışarıdan almış olduğu eğitimlerle bu sektöre adım uzaklaştırmak istiyor.
İşte ikimiz de uçsuz bucaksız bir deniz diyebileceğimiz yazılım sektörünü, kariyerinde IBM (International Business Machines), Oracle benzer biçimde firmalarda çalışmış; şimdilerde da Avrupa’nın en büyük yazılım şirketi olarak görülen SAP’de vazife alan Fırat Turan ile konuştuk. Çok uzatmadan, sözü Fırat Turan’a bırakalım.
Her şeyden önce sizi birazcık tanıyabilir miyiz?
Adım Fırat Turan. PC mühendisiyim. 2002 senesinde Şark Akdeniz Üniversitesi PC Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Arkasından, Hacettepe PC ve Başşehir Üniversitesi Sanayi Mühendisliği’nde master yaptım. Halen SAP’de Yeni bir yol Mimarı olarak emek verme hayatıma devam ediyorum
‘Internasyonal bir firmada kendimi geliştirmem icap ettiğini düşündüm’
2013 senesine kadar değişik firmaların Ar-Ge merkezlerinde program Mühendisi ve program Mimarı olarak vazifeler aldım. Belli bir noktaya ulaştıktan sonra internasyonal bir firmada kendimi göstermem icap ettiğini düşündüm. 2014 senesinden itibaren IBM, Oracle benzer biçimde internasyonal firmalarda Yeni bir yol Mimarı olarak vazifeler aldım. Halen SAP ülkemiz’de Yeni bir yol Danışmanı olarak emek verme hayatıma devam ediyorum. Fazlaca uluslu küresel firmaların organizasyonları da fazlaca büyük olduğundan dolayı, yazılım ve mahsul geliştirme, teknik destek, satış ve servis hizmetleri benzer biçimde takımlar birbirleriyle devamlı koordineli olarak çalışmaktadırlar. Bu yüzden bölgesel olarak, şimal ABD, Cenup ABD, Avrupa, Ortadoğu, Afrika ve Asya Pasifik benzer biçimde bölgeler için organizasyonda kıvrımlar sağlanarak küresel şirketlerin yönetimlerinin bölgesel çapta yürütülmekteleri sağlanır. Benim görevimi de EMEA olarak tanımlanan Avrupa, Ortadoğu ve Afrika ülkelerinin olduğu bölgedeki müşterilerimize danışmanlık hizmeti olarak tanımlayabiliriz
Peki yazılım teknolojileri ile tanışmanız nasıl oldu? ‘Commodore 64 ile başladım…’
PC mühendisi olmaya hemen hemen lise 2. sınıfta karar verdim. Programlama dillerine aklımda yatkınlık da vardı. Üniversiteye gidene kadar bir bilgisayarım yoktu. Yakın bir arkadaşımın Commodore 64’ünün üstündeki oyunları, verdiğimiz küçücük komut satırları, fonksiyoniteler ve matematiksel hesaplarını kurcaladığımda bu işin fazlaca ilerleyeceğini düşündüm ve ileride PC mühendisliği okumamın bana fazlaca katkısı olacağına karar verdim. Bunların temelinde matematiksel ilim de yatar, orayı da fazlaca seviyordum. Ufak komutları çalıştırıp gördüğüm vakit ‘Tamam ben PC mühendisliği okuyacağım’ dedim. Sonrasında üniversite döneminde PC – yazılım dünyası pik yapmış oldu ve doğru karar verdiğimi anladım. O dönem bana verilen ödevlerin üstünde laboratuvarlarda fazladan bir ekip programlar yazarak geliştirmeye çalıştım kendimi. Vatan haricinde, ABD’da bu iş nasıl, doktora programları nasıl, ülkemiz ve vatan dışındaki insanoğlu nasıl bir kariyer oluşturmuşlar öğrenmeye çalıştım.
‘Koç, Turkcell benzer biçimde firmalardaki çalışanların kariyerlerini takip ettim’
Bizim zamanımızda internet sektörü da bu kadar geniş değildi. Yazılı basını sıkça takip ettim. Özgürlük’in İnsan Kaynakları ekinde Koç Tüm ortaklık vb firmalarda işçi kitlelerin terfilerini, kariyerlerini inceledim. o halde bu iş araştırmayla olacak dedim. Çaba göstermek ve uğraşmak ve araştırmak, paralel gidecek… Mezun olmamın arkasından internet sektörü hızlandı, aklımda bu teoriyi oluşturduktan sonrasında ben de bu biçimde ilerleyeceğim dedim ve Koç, Turkcell benzer biçimde firmalardaki üst düzey yöneticiler oralara nasıl gelmişler bunu araştırdım. sürekli olarak etken durmak, kendini güncellemek gerekmektedir. Data sıcak kalmalı ve kendinizi etken tutmalısınız. Masterlar, yüksek lisanslar uygulayarak sosyalleştim ve yeni insanoğlu tanıdım. muhakkak ki bu sırada sektörden de insanları tanıyorsunuz.
Siz PC ve yazılım üstüne uzun süreler eğitim almışsınız. Sektörde ‘Alaylı’ diyebileceğimiz yazılımcı da bir fazlaca çok.
Alaylı ve okullu içinde muhakeme vakasını, işin geri planını bilen okullu daha iyi yapabiliyor. Alaylı dediğimiz insanoğlu da o denli fazlaca kurs ve bireysel çalışmalara katılıyorlar ki, web ve yazılım dünyasında kendilerini geliştiriyorlar. Bu iş birazcık da kişinin yatkınlığı ile ilgili. En mühim ayrım aslen mezuniyet belgesi. Onların bu mesleğe sevdası ve yatkınlığı, diplomalı olan bir arkadaşa bakılırsa daha çok olabiliyor. Bu biçimde ve iyi seviyelerde olan fazlaca çok dostum var. Alaylının farkı, diplomalıya bakılırsa daha fazlaca sevmesi diyebilirim. Fazlaca seviyormuş ki orada ilerlemiş.
Niçin ülkemiz’de çaba göstermek ve uğraşmak yerine vatan dışındaki bir firmada emek vermeyi tercih ettiniz?
Internasyonal bir firmanın avantajlarını müşahade etmek, kullanmak istiyordum. Turk yerli firmalara bakılırsa internasyonal firmaların koşulları, çalışanlarına nazar açıları daha değişik ve bu tarz şeyleri deneyimlemek istiyordum. Çalıştığınız şirketlerde de vakit ilerledikçe sizi bu yönde iten bir hedef var. Vatan dışına çıkma hedefim de var, bunun da tesiri olabilir.
Küresel bir firmada çalışmanın ne benzer biçimde avantaj ve dezavantajları var?
Avantajları için; emek verme kuralları, sınırları, iş yapış şekilleri çoğu zaman bellidir. Birçoğu iş kadar çalışanlarının hayat kalitelerine de kıymet verir. Firmanın değişik ülkelerdeki organizasyonlarında da emek verme şansınız olur. Bu önemli bir tecrübe anlamına gelir. Oturmuş bir sistemleri olduğu bilinmektedir ve sistemdeki kurallara bakılırsa süreçler yönetilir. Firmanın başka ülkelerdeki ofislerinde emek verme şansınız olabilir. Bu biçimde hem dilinizi aynı zamanda yeni kültürleri deneyimleyebilirsiniz. Eğitim faaliyetleri, mentörlük, kariyer fırsatları bellidir. Fazlaca daha iyi taraf haklara haiz olabilirsiniz.
Dezavantajları için ise; vatan dışı ile emek verme saatleri içinde farklılıklar, yöneticiniz vatan haricinde başka bir ülkede ise fazlaca nadirende olsa lisan ve kültürel farklılıklar, yazışma problemleri veya iş yapış tarzlarımızdaki çeşitli duygusal davranışları söyleyebilirim.
‘Evde çalışmanın daha verimli bulunduğunu düşünüyorum’
Pandemi döneminde internasyonal firmalara çalışırken 2 sene süresince evden çalıştım. Toplumsal bir insansınız, iş yerinde kahve içip arkadaşlarınızla söyleşi yapmak eylemek istiyorsanız bunu göremiyorsunuz. Toplumsal yaşamdan izole bir yaşam bu. Bunu sevenler de var; fazlaca rahatsız olanlar da var. Biz iş ve toplumsal yaşamı da Batılı ülkelere bakılırsa birazcık çok karıştırıyoruz. Home Office vakası ABD’da senelerdir var. Evden çalışınca trafik çekmek zorunda değilsiniz, değişik bölgelere gelerek çalışabiliyorsunuz. Bir dönem de ofis ortamında bir dost arıyor, özlüyorsunuz. bundan böyle daha hibrit bir ortama geçildi. Ofis ve kampüslere de pek fazlaca yatırım yapılmış oldu. Ben verimlilik penceresinden evin daha verimli bulunduğunu düşünüyorum. Ofiste geçirdiğimiz saatlerin ne kadarını verimli çalışıyoruz? Evde daha verimli çalışabildiğimi gördüm. Aslen karakter özelliklerime bakılırsa ofiste emek vermeyi daha fazlaca isterim sadece pek fazlaca dostum da evden çaba göstermek ve uğraşmak istiyor.
Uzun seneler Oracle’da çalıştınız. Oracle’ı Java’dan dolayı aslen çoğumuz biliyor ve tanıyoruz. Size bakılırsa Java nedir?
Java, Oracle’ın geliştirdiği hesaplama platformu ve programlama dili
Java, kolay ve yüksek performansa haiz bir programlama dilidir. Bununla beraber sağlam, güvenli ve taşınabilirdir. Büyük ihtimalle C ve C++ ile benzemekte özelliklerde olduğu düşünülse bile, onlara bakılırsa kullanımı daha basit ve anlaşılırdır. Java aynı zamanda daha kaliteli programlar oluşturmayı sağlar. Bu dille kodlanan programlar daha sağlam ve güvenilirdir. Java aslen kolay bir dildir fakat C ve C+ + programlama dillerinden çeşitli karmaşık özellikler almıştır. Geliştiriciler, Java’nın faik sorun çözme kabiliyetlerinden faydalanır. Nesne esas alan bir lisan olması sebebiyle problemleri fazlaca hızlı bir şekilde tespit eder. Java ağ anlayışlı bir programlama dili olmasıyla dikkat çeker.
Bundan dolayı, IT dünyasından ırak bir tek akıllı telefon kullanan veya oyun oynayan kitle günümüz şartlarında Java dilini, akıllı telefonlardaki ya da bilgisayarlardaki çeşitli uygulamalar veya oynadıkları oyunların ihtiyacından dolayı biliyor ya da duyuyorlar. Birçoğu gereksinimleri nedeniylede Java’yı indiriyorlar.
ülkemizde yazılım sektörünün geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
ülkemizde yazılım sektörü 15 yıl daha evvelki benzer biçimde değil, fazlaca etken. 15 yıl evvel firmaların IT departmanlarında bu işten anlayan insanları bulamıyordunuz fakat şimdi fazlaca deneyimli ve bu işte son derece iyi insanoğlu var. Müdafa Endüstri sektörü fazlaca ilerledi. Telekomünikasyon dünyasında, bankacılık teknolojilerinde fazlaca iyi işler yapılıyor. Hem okuyan hem mezun olup iş yaşamına girenler içinde fazlaca iyiler var. Pazarlama, pazarlama işleri pandeminin de katkısıyla fazlaca gelişti. Pek fazlaca marketin online sipariş kısımları fazlaca gelişti. Buralarda da fazlaca mühim yazılımcılar vazife aldı. Hala yazılımcı ihtiyacı da fazlaca var.
Burada bir tek kod karalamak değil, o ürünün nasıl efektif kullanılabileceği de fazlaca mühim. Pazarlama, çözümleme, finans analizi, iş geliştirme, mahsul yönetimi benzer biçimde roller de var. Ben yeni mezun olduğum vakit yazılımcı ve alan kişi vardı. Şimdi yazılımcı ile nihayet kullanıcı içinde günümüz şartlarında fazlaca değişik roller oluşmaya başladı. bundan böyle geliştirici ve operasyon ekibinin bir arada çalmış olduğu DEVOPS dediğimiz, uçtan uca yazılım mühendisliği diye bir kavram var. Bu şekilde olması da gerekmektedir. Dünya globalleşti, degisecek fazlaca büyük, bunların ayıklanması lazım. Burada suni zeka ve degisecek analizi de fazlaca mühim vazifeler üstüne alıyor. Bu daha da bu biçimde gidecek.
program okuyan ve okumak isteyen pek fazlaca genç var, onlar için tavsiyeleriniz neler?
- Tecrübeye kulak verin. Her şeyden evvel genç yazılımcıların daha tecrübeli yazılımcıların tecrübelerine kulak vermeleri zorunlu olmaktadır.
- Eksiklerinizi tespit edin.
- Yenilikleri takip edin.
- Kitap okuyun.
- Nesne yönelimli programlama prensiplerini iyi benimseyin.
- Online dünyadaki içerikleri takip edin.
- Kod yaz ayları. Hangi dili tercih edebileceğiniz mevzusunda stres yapmayın. Bir dili ortaya çıkarmak için kodlama deneyleri yapın ve hangisinde fazlaca iyiyseniz onda devam edin. Bir dili fazlaca iyi bilin.
- misal kodları inceleyin ve kendi ortamınızda çalıştırın.
- İnternet ve PC kullanım ortamınız elverişli olsun.
- Araştırın.
- Meetup, blog ve webinarları takip edin.
- Eğitimlere katılın.
- LinkedIn ve Youtube da birden çok içerik var bu tarz şeyleri takip edin, inceleyin.
- Yazılımcılarla tanışın ve düşünce alışverişinde bulunun.
‘Her şeyi yazılımcıya sorarsanız, yazılımcı yazılımını yapması imkansız’
Getir, Trendyol, Yiyecek Sepeti benzer biçimde online sipariş sistemleri fazlaca gelişti. Genç yazılımcıların bir çok buralarda iş buluyorlar. Oyun firmaları da var. Bu firmalar evden emek vermeyi da destekliyor ve yeni kuşak dostlar burada çaba göstermek ve uğraşmak istiyor. Burada bir tek yazılım büyütmek olgunlaştırmak değil, mahsul yönetimi de yeni bir iş. İş geliştirme, sistem analizi, pazarlama bu çağda fazlaca mühim. Ürünün pazarlanması, artı ve eksiklerinin aktarılması… Bir tek PC mühendisi oluş değil burada, işletme ve veya iktisat bölümleri de olur. Bunlar bundan böyle fazlaca mühim olmaya başladı. Her şeyi yazılımcıya sorarsanız, yazılımcı yazılımını yapması imkansız.
program Mühendisi Fırat Turan’ı dinlediniz.
Kendisine verdiği içten cevaplar için fazlaca teşekküz ederiz. Umarız günümüz dünyasında yeniliklerin ve ihtiyacın fazlaca olduğu IT sahasında yürümek isteyen veya bu alana alaka duyan her insana muavin olabilmişizdir. Düşünce ve görüşlerinizi yorumlarda belirtmeyi ihmal etmeyin.
