Beyazperde seyircisini devasa bir pasta şeklinde düşünürsek şu sıralar bu pastayı bu iki filmin bölüştüğünü söylememiz mümkündür. Gelen ilk gişe sonuçlarına bakılırsa Barbie’nin almış olduğu hisse daha yüksek.
Peki ya iki filmden birisi değişik bir 7 günde gösterime girseydi bu pastanın bir kısmını öteki filme kaptırmamış olmaz mıydı?
BARBENHEIMER: İki farklı minik pasta yiyecek yerine devasa bir tek pastayı bölüş!
2012’de Francis Ha filmiyle senarist ve artist olarak adından kelam ettiren Greta Gerwig, ondan sonra Lady Bird ve Little Women filmlerini yazıp yöneterek kariyerinde mühim bir başarı elde etti. Şimdiyse Barbie’yi ak perdeye uyarlayarak en büyük projesinin başarısını izliyor.
Nolan’ı anlatmaya bile gerek yok. Her yeni vizyona giren filmi seneler öncesinden beklenen bir ad. Şimdi de ilk nükleer silahları geliştiren fizikçi J. Robert Oppenheimer’ın biyografisini ak perdeye taşıdı.
İLGİLİ HABER
Filme Gitmeksizin Evvel: “Atom Bombasının Babası” Oppenheimer konusunda enteresan Gerçekler
Peki bu iki filmin kapışması niçin bu kadar ses getirdi? Hatta pek oldukça şahıs için gereğinden çok konuşulan bir mevzuya dönüştü.
Normal olarak iki filmin de benzer gün gösterime giriyor olması bir rekabeti doğurdu. Genel anlamda film yapım şirketleri, vizyonda dikkat edilmesi gereken bir rakipleri bulunuyorsa benzer güne film koyarak bir tehlike alabilmek istemezler. Sadece bu örnekte bir tehlike alınmıyor, aksine zekice bir pazarlama taktiği bulunmakta.
Taktiğe geçmeden evvel hatırlamamız ihtiyaç duyulan bir mevzu, bahis var.
Christopher Nolan’ın Warner Bros. ile 19 senelik bir ilişkisi vardı sadece dahi direktör, 2021 senesinde Universal’a geçmeye karar verdi. Nolan’ın bu ilişkiyi sonlandırmasının sebebi ise Warner Bros. ve HBO’nun antak kalma uygulayarak filmlerin ilk gösterimini dijitalde de hayata geçirmeye karar vermeleriydi.
İLGİLİ HABER
Warner Bros. 2022 Senesinde HBO Max İçin En Azca 10 Filmi İzleyicilerle Buluşturacak
Bunu duyan Nolan’ın tepesi bir fazlaca atmıştı, kendisinin fikri alınmadan bu şekilde bir anlaşmanın hazırlanması bir saygısızlıktı. Sen git IMAX kamerayla film çek, koca ekranla izleyiciyi elinin avucuna alabilmek iste sadece Warner Bros. senin filmini sana sormadan milyonlarca kişiye telefondan izletip filminin izleyici tarafınca avcunun içine alınmasına niçin olsun, olacak iş değil!
İLGİLİ HABER
ülkemiz’de Kimse Oppenheimer’ı Gerçek Anlamda Yüksek Kalitede İzleyemeyecek! Peki Fakat Niçin?
Nolan da ilah değil doğal, Universal ile anlaşmasında çeşitli maddeler vardı ve bunlara ayak uydurmak zorundaydı. Örnek olarak Universal imzalı Asteroid City’nin(Wes Anderson) Oppenheimer’dan evvelinden gösterime sokulması ve filmin gişesinin korunması için üç hafta süresince başka filmin gösterime girmemesi kararlaştırılmıştı.
Oppenheimer, Asteroid City ile eğer benzer tarihte gösterime sokulsaydı bile kafi salon kalmamış olurdu. Hatta Barbie ve Oppenheimer’dan evvel Görevimiz Çekince şeklinde başka bir canavar daha gösterime girmişti.
Bu sebeplerden dolayı Oppenheimer’ın vizyon zamanı bu haftaya sıkışmış oldu. bundan farklı olarak duyumlara gore Oppenheimer’ın Barbie ile benzer günde gösterime girmesi, Nolan’ın pek hoşuna gitmemiş.
Barbie vs Oppenheimer çekişmesi, internette yaşam buldu ve bilhassa de Barbie’li Warner Bros. tarafı bunu fırsata çevirdi.
Çekişmenin bu kadar büyümesinin en gerekli sebebi, karanlık bir film ile pembe bir filmin çatışma yaratmış olması. Kimyada aykırı kimyasallar nasıl ki bir araya erişince patlamaya niçin oluyorsa sinemadaki bu aykırılık da pembe bir atom bombası tesiri yarattı.
Üstelik bu misal ilk de değil. Evvelinden de benzemekte bir vaziyet yaşanmıştı. 2008 senesinde Nolan’ın The Dark Knight’ının karşısına tekrar Barbievari bir film olan Mamma Mia konulmuştu. Yalnız $52,000,000’lık bütçeyle çekilen Mamma Mia, bu ters tesir olanakları sayesinde $609,841,637’lık kazanç elde etmeyi başardı.
Üstelik tekrar iki stüdyo karşı karşıyaydı. Sadece karanlık tarafta bu sefer Warner Bros., pembe tarafta ise Universal vardı. İşte aradan geçen 15 senenin arkasından benzer taktiği bu sefer Warner Bros., rakibi Universal’a karşı kullandı. Olan tekrar bu iki şirket içinde geçiş icra eden Nolan’a oldu. 🙂 Kim bilir, Warner Bros.’un içinden birileri kim bilir Nolan ile yaşanmış olan tatsızlığın arkasından bilerek bu taktiği uygulamıştır.
İşte pembe ve karanlık çatışmasının yarattığı bu etkinin üstüne giden pazarlama ekipleri, paylaşılacak olan pastayı farklı farklı yiyecek yerine pastayı oldukça daha büyüterek gişe başarılarını arttırdı.
Hem toplumsal medyanın yapacağı tesiri kullandılar aynı zamanda son senelerde streaming platformlarına karşı direnen beyaz perdenin daha ölmediğini, devasa filmlerin sinemadaki enerjisini görünür kılmak istediler.
Hatta Görevimiz Çekince de vizyonda olduğundan dolayı Tom Cruise da her iki filmi izleyeceğini belirterek aslına bakarsak o filmlere destek veriyormuş şeklinde görünüp beyaz perdenin kendisine destek verdiğini gösterdi. Benzer desteği Covid zamanında tekrar bir öteki Nolan filmi Tenet için de göstermişti. Burada da aslolan gayesi, sinemayı ayakta tutmaktı.
Toplumsal medya “Barbenheimer” ilişkili meme’lere devam ederken görelim kazanan hangi film olacak? Sandıkları nihayet anne kadar terk etmemekte yarar var!
Netice itibariyle; eğer bu iki film karşı karşıya gelmeseydi kim bilir ikisi de bu kadar izlenmeyecekti. İnsanların her iki filme bilet alıp benzer günde izlemeleri beyazperde adına oldukça hoş bir vaziyet. Şimdi streaming platformları düşünsün. 🙂
İLGİLİ HABER
Yakında Netflix de Disney+ Şeklinde Türk Dizi ve Filmlerini Yayından Kaldırabilir: Peki Niçin?
Gerçek Barbenheimer’ı müşahade etmek isterseniz sizi şöyleki alalım:
İLGİLİ HABER