2024’te Mutlaka İzlenmesi Gereken 8 YABANCI DİZİ Önerisi!
David Lynch İmzalı Konusu ve Kurgusu ile Beyin Yakan Film: Mulholland Drive Analizi
Merhaba! Şimdi ise burada bu tarz şeyleri okuduğunuza bakılırsa büyük ihtimalle siz de Mulholland Drive’ı seyredip bir şey anlamayanlar kervanındansınız… Bildim değil mi? O süre yaklaşın ve şaşırmaya hazır olun.
Aşağıdaki analizi Ekşi Lügat’te “sinirliyim” isminde bir yazar girmiş lakin o da başka bir yerden alıntı yapmış. Ben tekrar de kaynak olarak orayı göstereceğim, buraya tıklayarak o entrye ışınlanabilir veya aşağıdan okumaya devam edebilirsiniz. İşte karşınızda Mulholland Drive analizi! [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/67/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780×439.jpg[/RESIM]
♦ Adım adım rüyaya doğru
aslen filmin %80’den fazlası diane’ın rüyasından ibaret. düş olduğundan dolayı tuhaflıklar ve güç anlaşılan bölgeler var fakat umumi olarak tuhaflıkların sebebi filmin çoğunun rüyadan ibaret olması.
oldukca azca da olsa flashback, düş ve hallisünasyon da var. art kalan %20’ye yakın kısım gerçek ve bunun da bir çok şimdiki süre ya da yakın geçmiş.
diane (sarı saçlı) (filmimizde gerçek dünyadaki adı da diane) bir swing (jitterbug) dans yarışmasında birinci olabilmektedir; bunu hollywood’a duhul etmek için bir basamak olarak kullanıyor.
istediği şey bir yıldız oluş, yıldız ve iyi bir kadın oyuncu. ruth teyze adı verilen şahıs ölmüş aslen, mirasını diane’e bırakıyor.
diane’ın yanında olan (havaalanında) iki ihtiyar şahıs aslen gerçekte olmayan karakterler; bunlar bir tek düş ve hallisünasyonda var.
bu iki yaşlanmış büyük ihtimalle onun iyi yanını temsil ediyor. siyah yüzlü mahluk ise onun en fena ve çirkin yanını.
her neyse, diane çeşitli filmlerde roller alarak aşama kaydediyor.
bob brooker isminde bir yönetmenin yönettiği ‘the sylvia north story’ adlı filmimizde başrolü alabilmek istiyor fakat tekrar o sıralarda tanıştığı camilla (esmer, filmdeki gerçek adı) ile de ufaktan münasebet yaşamaya başlıyor.
camilla aslen kaltağın teki. fena karakter. çıkarcı, tutkulu, gaddar, bisexuel… görevi kapıyor fakat diane ona hâlâ aşık. diane ile camilla benzer evde kalıyor (17 numaralı çürümüş cesedin olduğu ev).
[RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/77/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780×439.jpg[/RESIM]sevişip koklaşıyorlar devamlı fakat camilla bunun geleceğinin olmadığını ima ediyor bazen. diane anlamazdan geliyor. camilla tutkulu olduğundan dolayı işinde aşama kaydediyor. adam kesher isminde yönetmenin projesinde de camilla, yönetmeni tavlıyor. diane, adam’ı tavlayamadığı için samimi içe mutsuz ve camilla’yı yavaş yavaş adam’a kaptırdığını düşünüyor.
adam’ı tavlayamasa da benzer yapımda daha minik bir rolde oynuyor camilla ile birlikte. bigün camilla ve diane evdeyken kanepede öpüşmeye başlıyorlar fakat bir tek başlıyorlar.
diane oldukca hevesliyken camilla bir öpücük verdikten sonrasında, “bunu bundan böyle yapmamalıyız” diyor. birazcık zalimce bir ifadeyle doğal olarak. sanki onu incitmek istermiş benzer biçimde.
diane “tekrar bunu sakın söyleme” diyor ve kabullenmek istemiyor, elini camilla’nın pantolonundan içeri sokuyor fakat camilla sertleşip “yapma” diyor.
diane, “onun için değil mi?” diyor ve bundan böyle lezzoların aşkı tek taraflı olarak sonlanmış oluyor. adam ile camilla evlenmeye karar veriyorlar. bir parti düzenliyorlar bunu duyuru yapmak eylemek için.
camilla, diane’e partiye gelmesini söylüyor, isteksiz de olsa diane kabul ediyor. akşam parti saatinde camilla bir limuzin gönderiyor diane’i alması için ve diane’e telefon ediyor “ati misin, otomobil seni bekliyor” diye…
diane isteksiz de olsa limuzine binip mulholland yolunda oturan adam’ın evine doğru gidiyor.
diane tedirgin ve düşünceli, yolun ortasında limuzin durunca tedirgin de olduğundan dolayı korkuyor, “burada durmamalıydık” diyor. sürücü arkasına dönerken bir şey yapmasından korkuyor sakni fakat o sırada camilla kestirme yoldan gelmiş olarak diane’i alıyor. adam kesher da aslen oldukca duyarlı bir adam değil. birazcık ‘piç’. anası coco… diane ile coco orada tanışıyor.
bahçede bir şeyler içtikten sonrasında coco yemeğe geçmeleri icap ettiğini söylüyor ve azca sonrasında diane’in kalbinin paramparça olacağı masada yemeğe oturmak suretiyle içeri giriyorlar. masada adam ve camilla düşman çatlatır benzer biçimde laubali. camilla bunun diane’e ıstırap vermesini istiyor sanki.
adam karısıyla yeni boşanmış ayrıca, karısı havuzu temizlemeye gelen kişiyle kendini aldattığı için boşamış ve şutlamış, “havuzu ben aldım, temizleyen adamı o…” diyor.
[RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/97/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780×439.jpg[/RESIM]
coco, diane’i konuşturuyor, diane hollywood’a nasıl geldiğini konu alıyor. kanada’dan gelmesi, teyzesinin ölümü, kendisine bıraktığı miras, dans yarışması, bob brooker’ın başrolü camilla’ya vermesi… buruk bir halde bu tarz şeyleri konu alıyor.
adam ve camilla’nın asla umurunda değil fakat onlar oldukca ruhsuz ve laubali. bu diane’ı daha da kırıyor ve ölüm vuruşunu camilla yapıyor; filmdeki gerçek adı bilinmeyen sarışınla öpüşüyor (rüyadaki sarı saçlı camilla bu). birazcık sonrasında da sonrasında adam’la öpüşerek evliliklerini duyuru etmeye hazırlanıyorlar. sarı saçlı, camilla’yı öptükten sonrasında dışarı belirmek için yürüyor, bu esnada kovboy kılıklı bir adam öylesine geçiyor, büyük ihtimalle beyaz perde dünyasından birisi. hiçbir vasfı yok aslen. diane, sarışının ve adam’ın camilla’yı öpmesi ve evlilik ilanının geliyor olması yüzünden ağlıyor.
ayrıca diane masadayken bazen etrafındakilere bakıyor, ilk kere görmüş olduğu, kendine dik dik bakan bir adam ayrım ediyor karşı masada. düş için malzemenin çoğunun biriktiği yer bu parti. buradaki ve daha daha evvelki birden çok şahıs ve sembol rüyasına girecek ondan sonra.
kötülükler başlıyor
derken, parti bir halde bitiyor. ertesi gün (ya da birkaç gün sonrasında) camilla diane’in evine gidiyor al elbisesiyle fakat kapıda tartışıyorlar, diane ağlayarak onu içeri almıyor. sırılsıklam aşık fakat onu eve almayarak ilişkiyi bir bütün olarak koparıyor. evde kendi kendine mastürbasyon yapıyor ağlayarak. fakat bu içindeki hıncı azaltmıyor. onu öldürtmek istiyor.
winkies adı verilen lokantada bir kiralik katille görüşüyor. camilla’nın bir resmini ve teyzesinin bıraktığı mirastan kalan tüm parasını ona veriyor. katil, iş bittiğinde ‘mavi anahtar’ı evvelinden söylediği yere bırakacağını söylüyor.
mavi anahtar = camilla öldü
bu pazarlığa bir tek kasanın yanında duran saftirik bakışlı bir adam tesadüfen tanık olabilmektedir, diane ile bir süre bakışıyorlar. bu adam galiba vakası anlıyor ve iki kere benzer fena rüyayı görüyor. bir arkadaşına (ya da psikolog-doktor benzer biçimde bir şey) benzer winkies lokantasında oturup görmüş olduğu korkulu rüyayı konu alıyor.
rüyasında duvarın arkasındaki siyah yaratığı gördüğünü ve tanım edilmez derecede korktuğunu belirtiyor. arkadaşıyla birlikte winkies’in arkasına bununla yüzleşmeye gidiyorlar, adam benzer yaratığı uyanıkken (uyanık olduğu şüpheli) görüyor ve korkudan bayılıyor/ölüyor. bu mahluk aslen diane’in içindeki fenalık ve hınç. adam ona tanık olmuştu. birazcık saf bir dost; kalp organı gözü açık galiba.
katil işi bitiriyor ve mavi anahtar bir halde diane’in evindeki sehpanın üstündeki yerini alıyor. diane bir halt etti fakat içi rahat değil. ne de olsa sırılsıklam aşıktı. şimdi bir de vicdan azabı ve polis kaygısı sarıyor içini. iyice bunalıma giriyor, fena rüyalar görüyor. bir gece swing dans yarışmasında birinci oluşunu (en baştaki renkli dans sahnesi) görüyor.
uyanıyor, kafasını kaldırıp görmüş olduğu rüyayı hatırlıyor, birkaç saniye sonrasında al yastığına kafasını yüzüstü koyup yeniden yatıyor. hayalleri vardı fakat olmadı, cinayetle bitti, bu yüzden görüyor rüyaları…
işte tam da bu anda, kafayı koyup uyuduktan sonrasında bir düş daha görüyor ki, bu düş filmin baştaki %80’ini meydana getiren düş. filmin %80’i burada yatıyor.
sabah o kadar da hoşlaşmadığı komşusunun kapıyı çalmasıyla uyanıyor. komşusu kalan eşyalarını alabilmek için geliyor, tabaklarını alıyor, çıkmadan evvel sehpanın üzerinde piyano şeklindeki kül tablasını görüyor.
“bu benim” şeklinde ifade ederek onu da alıyor. mavi anahtar da orada doğal olarak o esnada. ayrıca komşusu iki dedektifin tekrar geldiğini söylüyor, dedektifler diane’den şüpheleniyorlar ya da ifade etmeye çalışmak istiyorlar. diane bu yüzden polislerden oldukca korkar olabilmektedir. derken, komşusu eşyalarını ve kül tablasını alıp gidiyor.
diane üstündeki pis ak sabahlığıyla kahve halletmeye başlıyor, o esnada mutfak tezgahının başlangıcında düş ya da hallisünasyon olarak camilla’yı görüyor. camilla’ya, “döndün…” şeklinde ifade ederek ağlamaya başlıyor, hâlâ oldukca seviyor ve yapmış olduğu şey beynini kemiriyor. birkaç saniye sonrasında kendine geliyor, kahvesini alıp kanepeye oturuyor. büyük ihtimalle akşama kadar oturuyor ve düşünceler beynini kemirip duruyor; diane ürkütücü içinde… sonrasında kapı çalıyor sert sert, bundan böyle kayışın koptuğu yer burası; kapının altından parmak uzunluğunda giren iki ihtiyarın hallisünasyonu; diane’i kovalıyor. çığlıklar atarak çıldırıyor ve kendini yatak odasına atıp çekmeceden silahı alıyor ve intihar ediyor.
gerçek yaşam burada bitiyor.
‘otu çek, köküne bak’
karmaşık bir zihnin çakallıkları
buraya kadar olan kısım ‘lineer’ ve gerçeküstü olmayan öykü. art kalanlar ise düş ve oldukca azca da soyut görüntüler.
gelelim rüyaya:
işte en keyifli kısmı burası. direktör, sigmund freud’un ne kadar numarası var ise kullanmış. simgelerle ve diane’in bilinçaltındaki verileriyle rüyayı süslemiş ve şekillendirmiş. düş görüldüğünde katliam işlenmiş, aslen her şey olup bitmişti. diane rüyayı yaşamının nihayet gecesinde görmüştü, rüyadan sonrasında bir gündüz daha yaşadı ve o günün akşamına intihar etti.
filmin ilk sahnesinde diane’in al yastığa kafayı koymasıyla, kovboy’un gelerek, “tatlı kız uyanma vakti” demesi (komşunun kapıyı çalması) arasındaki kısım düş. diane rüyasında vakaları anladığı benzer biçimde ya da olmasını istediği benzer biçimde görüyor. gerçekte boka saran yaşamını kabullenemiyor ve rüyada olmasını istediği benzer biçimde ya da anladığı benzer biçimde görüyor her şeyi.
esmer (daha bir adı yok) limuzinde giderken yolda duruyor (kendisi gerçekte partiye giderken durduğu yerde).
sürücü esmer’e tabanca çekiyor (gerçekte kendi de korkmuştu). bir kaza olabilmektedir ve esmer kurtuluyor, fakat bellek gidiyor. (esmer’e format uzaklaştırıyor, kendi istediği benzer biçimde iyi bir karakter olacak). esmer şehre en kestirme yoldan gidiyor bilgisizce, rastgele bir evin önünde tesadüfen sığınacak bir yer buluyor (bu rastlantı sarışının bilinçaltındaki imgesel).
esmer sabaha kadar orada kalıyor, ayrıca gerçekte yaşamayan ruth teyze, kanada’ya yapacağı gezi için bavullarını taksiye taşıyor. kanada’ya film çekimi için gidiyor (eski bir kadın oyuncu). ayrıca enteresan bir data buldum, hollywood’da, beyaz perde sektöründe çaba göstermek ve uğraşmak suretiyle “kanada’ya terk etmek” ölmekle eşdeğer tutulurmuş.
kısaca ruth’un gerçekte ölümü, rüyada kanada’ya gidişiyle simgelenmiş, gerçekte diane, hollywood’da olduğundan dolayı bu kuralı biliyor, aynı zamanda ruth da bir kadın oyuncu, kanada’ya giden rastgele birisi değil. sarı saçlı yeğeninin evinde kalmasına izin vermesi de bıraktığı mirası ve/ya da diane’in hayallerini simgeliyor. o arada bir fırsat bulup esmer eve dalıp gizleniyor (bunlar sarı saçlı’ın esmer’e erişmek için fantezileri). bu esnada sarı saçlı büyük hayallerle los angeles’a geliyor. kendine yol süresince birlikte rol alan iki yaşlanmış var yanında (gerçekte yoklar).
buradaki adı betty. betty adı katliam anlaşmasının yapıldığı winkies’teki garson kızın gerçek adı. bilinçaltında kalmış, onu kullanıyor. oldukça saf ve iyi bir karakter olan betty, teyzesinin evini buluyor. coco, oranın yöneticisi, onu iyi birisi olarak betimliyor rüyasında (partideki söyleşi masasında ona iyi davranmıştı).
tonton coco, evi gösteriyor, betty oldukca bahtiyar, rüyaları gerçek olabilmektedir, her şey toz pembe. eve girip geziyor, banyoya girdiğinde duşta esmeri görüyor. esmer’in baş bi milyon, doğal olarak ad-soyad, nüfusa kayıtlı olduğu yer falan yok.
esmer kendine ‘rita’ adını buluyor posterden. azca sonrasında esmer duştan çıkınca adını rita olarak söylüyor, yaralandığı ortaya çıkıyor, oldukca mülayim ayrıca, tutkulu ve gaddar esmer gitmiş, yerine diane’in istediği yumuşak karakter gelmiş. birazcık uykuya dalmak istiyor anıları canlandırmak için.
uyandığında hâlâ hatırlayamadığı için ağlıyor, sarı saçlı “çantana görelim” diyor. paraları ve mavi anahtarı görüyorlar. onları mavi bir kutuda saklıyorlar. paralar büyük ihtimalle gerçekte kiralık katile verilen paraları temsil ediyor (zoruna gitmiş tüm parasını vermek)… benzer çantanın içinde mavi anahtar da olması bu çantayı bir bütün olarak katliam anlaşmasının bir yansıması yapıyor.
[RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/1/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780×439.jpg[/RESIM]
ayrıca paralel olarak gelişen öteki vakalar var; direktör adam kesher bir masada menajeri ve yapımcılarla birlikte. ‘italyan kardeşler’ ati ve çalışmış oldukları proje için bir kız önerecekler. italyanlar geliyor, oldukca sertler ve tuhaflar (zira düş). bu kadar sert görünmelerinin sebebi o adamı partide görmesiydi. orada da dik dik bakmıştı diane’e. şuuraltı bunu oldukca büyütmüş, adamı psikopatın teki yapmış. o denli ki, espresso kahveyi beğenmeyince bile kontrolden çıkan, nezaketsiz, kusan, tüküren, sert, garip bir adam. öteki italyan, çantadan sarı saçlı bir kızın resmini çıkarıyor, bu, partide esmer’i öpen sarı saçlı, rüyadaki adı da camilla.
italyanlar adam’ı zorluyorlar, başrolde bu kızın olması için. adam karşı çıkıyor.
kısaca betty bu şekilde düşünüyor. gerçekte adam’ın ve öteki direktör bob’un esmer’e başrol vermesini birazcık ‘beyaz perde mafyası’na bağlıyor. kendini bu şekilde avutuyor fakat tekrar de adam’a kızgın.
adam ‘olmaz’ deyip rest çekiyor ve otomobiline atlayıp eve doğru gidiyor, eve girerken havuz temizliği icra eden insanın pikabını görüyor (gerçekte adam boşandığını anlatmıştı). sonrasında yatak odasına giriyor ve karısını kendine boynuz monte ederken yakalıyor. adam, karısının mücevherlerine boya döküyor ve temizlikçi heriften dayak yiyor, üstü başı boya ve burnu kanamış vaziyette dışarı atılıyor.
bu, sarı saçlı’ın ona olan kırgınlığı yüzünden rüyada onu soktuğu durum. veya adam’ı bu biçimde ‘mazur’ görüyor. adam gidip köhne bir otelde saklanıyor. ayrıca italyanların ‘baba’sı vakası telefonla vs. takip ediyor. baba, -haşa- ‘godfather’, onun kafasında büyüttüğü ‘beyaz perde mafyası’ ve çocukça imgesel. başarısızlığını birazcık bunlara sınırlamak istiyor.
adam oteldeyken, otelci kredi kartlarının iptal edildiğini vs. söylüyor. adam durumu bilgi almak için asistanı olan kızı arıyor, kız batkı ettiğini konu alıyor. durumu yardımcı olmak için kovboy adı verilen bir insanla görüşmesi icap ettiğini söylüyor.
kovboy, partide bir tek bir an geçerken görmüş olduğu önemsiz bir kişiydi fakat ona oldukca esrarengiz gelmiş, ona burada esrarengiz adam görevi veriyor. adam koyboy’un yanına gidiyor, kovboy cool, nüfuzlu, tehditkâr ve felsefeci benzer biçimde bir adam.
adam’ı nazikçe tehdit ediyor; işine dönmesini ve sarı saçlı camilla’yı seçmesini söylüyor (betty başarısız yaşamını kabullenmek yerine bunlara bağlıyor rüyasında).
daha evvelki gün teyze ruth’un (aunt ruth -untruth-) evindeyken, komşusu çılgın hanım gelerek bir şeylerin yolunda olmadığını söylüyor, kendi şuuraltı betty’yi iğneliyor. coco bu esnada oldukça toz pembe yürüyen işlere münasip bir halde sarışına fakslanan replikleri getiriyor.
esmer ile ergonomik yapıyorlar, işitmek istediği benzer biçimde esmer onun oyunculukta iyi bulunduğunu söylüyor, (bunu kariyerini çalandan işitmek ister zira). aynı zamanda esmer bu ergonomik esnasında son derece tutuk, iyi bir artist değil, hatta betty’nin konsantresini bozuyor ve betty ağlaması ihtiyaç duyulan yerde gülüyor. ertesi gün betty seçmeler için yaşlanmış yapımcı wally’nin yanına gidiyor, bununla birlikte teyzesinin de dostu. oradaki yaşlanmış oyuncuyla performansını kusursuz bir halde sergiliyor (zira kendi kusursuz olduğuna inanıyor).
buradaki ihtiyar oyunucyla betty’nin canlandırdığı sahnedeki diyaloğa dikkat; ihtiyar adamı kaldırıp yerine esmeri koyun bir görelim. gerçek diane, sanki rüyadaki betty üstünden gerçek camilla’ya olan gerçek hislerini konu alıyor. “seni hapse atarlar”, “seni öldürürüm”, “o süre seni de hapse atarlar”, “senden nefret ediyorum ” ifadeleri fakat bu esnada öpüşmeleri ve sonunda betty’nin ağlaması. oldukca enteresan.
oradaki direktör ise, kısaca bob brooker, tutuk, aptal, mal benzer biçimde bir adam… zira gerçek hayatta ona başrol vermemişti, şuuraltı, onun kabiliyetten anlamış olmayan birisi olduğuna inanıyordu. rüyada da onu bir mal haline getirmiş. ondan başka her önüne gelen kendisindeki kabiliyeti görüyor fakat o mal görmüyordu.
yapımcı wally’nin eski karısı da bu kabiliyeti görüp onu adam’ın yanına götürüyor, “bu projeye bayılacaksın” diyor betty’ye.
bu esnada adam, kovboy’un söylediği benzer biçimde, seçmelerde… tam o sırada betty sete giriyor, hayalindeki benzer biçimde, adam ondan gözlerini alamıyor, o da adam’den. sonrasında sıra sarı saçlı camilla’ya geliyor. aslen sıska mimikleri olan yeteneksiz birisi sarı saçlı camilla. adam zorlandığı için seçiyor onu: “this is the girl.”
betty tam o sırada eve gitmesi icap ettiğini hatırlıyor. eve gidip esmer’in kim bulunduğunu araştırmaya başlıyorlar. evvelinden kaza olmuş mu diye ankesörlü telefondan bir arama yapmışlardı, betty çocuk benzer biçimde mimiklerle “evet bir kaza olmuş” demişti. telefon winkies lokantasının derhal tarafındaki telefon (hep evvel görmüş olduğu, bilinçaltındaki bölgeler).
garip ve çocuksu bir düş şeklinde, polisler çok güçlük çıkartmadan data veriyorlar. kendince hafiyecilik oynuyor rüyasında. sonrasında winkies’te oturup (zira burayı gerçekte biliyor) kahve içiyorlar. garson kızın adı diane (gerçekte kendi adı).
esmer’e ‘diane selwyn’ adını çağrıştırıyor, eve gidip telefon rehberine bakıyorlar, adresi buluyorlar (diane selwyn gerçek dünyadaki tam adı).
adrese taksiyle gidip evi buluyorlar fakat ön girişte otomobilde oturan adamlar ürkütüyor esmeri. esmerin hafızası yok fakat davranışlarında ölçülü, ardında birilerinin olabileceğini düşünüyor. bu gerçek diane’in içindeki polis korkusunun bir tezahürü de olabilir.
adrese gittiklerinde başka bir hatun çıkıyor, daireleri değiştirdiklerini söylüyorlar (gerçekte de öyleki). hanım kendisinin de geleceğini söylüyor, çeşitli eşyaları bulunduğunu ve alacağını söylüyor (gerçekte de öyleki ve sarı saçlı bunu rüyada da hatırlıyor). nihayet anda çalan telefon yüzünden vazgeçiyor komşusu (rüyada onun gelmesini istemiyor, ikisi dedektifçilik oynayacak).
17 numaralı eve gidip kapıyı çalıyorlar fakat açan yok. sarı saçlı eve pencereden giriyor ve kapıyı açıyor, evde ağır bir koku var. odalara bakıyorlar ve yüzü tanınmayacak haldeki sarı saçlı cesedi görüyorlar yatakta. bu aslen sarı saçlı’ın kendisi. rüyada gerçek kendisini ölü görüyor fakat onun kendisi bulunduğunu bilmiyor.
eve dönüyorlar, esmer bundan oldukca etkileniyor, onun kendisi zannedilerek öldürülmüş olabileceğini düşünerek oldukca korkuyor. eve gidince, tanınmamak için saçlarını kesmeye kalkıyor, sarı saçlı onu durdurup ona muavin olabilmektedir (gerçekte ona aşık, onun için her şeyi yapar). sarı bir peruk veriyor ona, “başkası benzer biçimde oldun” diyor (kim bilir başkası benzer biçimde olmasını hep istemişti).
esmer tekrar içerideki kanepede uyumak üzereyken rahat yatakta yatması için yanına çağrıyor, o da asla güçlük çıkartmadan geliyor (zira onun fantezisi ve delice istediği mülayim karakter bu).
aşk aşk aşk
ve sılencıo
esmer sayıklayarak uyanıyor gecenin 2’sinde, “benimle bir yere gel” diyor ve club silencio’ya gidiyorlar o saatte. club silencio aslen betty’nin bilinçaltında bilmekte olduğu çeşitli şeylerin tezahür etmiş olduğu yer. filmdeki en yoruma açık bölümlerden birisi. “bando yok, her şey kayıt”, oldukca acıklı şarkı ifade eden hanım ağlatmayı başarsa bile, playback çıkıyor ve beyin mıncıklaması geçiriyorsun. aslen sizi bu kadar etkileyen hollywood’un altı astarı yok. ağlayacak kadar etkilenebilirsiniz fakat aslen arkasında playback var, her şey yalan.
büyük hayallerle geldiğimiz hollywood yalan, bu ışıltılı dünya yalan (yönetmenin de mesajları var doğal filmimizde).
bu sırada betty’nin çantasında beliren mavi bir kutu var. evvelinden anahtarını rita’nın çantasında buldukları kutu.
pandora’nın kutusu…
bu betty’nin içindeki hırs, aşk, tutku, intikam, katliam vs… tüm fena hislerin olduğu kutu.
şovu sunan top sakallı dost kim? ben onun ‘cin’ bulunduğunu düşünüyorum. mavi kutunun onun çantasında belirmesine neden olan şahıs bu hokkabaz. ona dik dik bakarken gök gürültüsü sesi gelmişti ve betty oturmuş olduğu yerde zangır zangır titremişti. büyük ihtimalle bu iblisin ona katliam fikrini vermesini ve onu tetiklemesini simgeliyor.
eve gidip onu aralamak üzereyken betty kayboluyor, zira o kutuyu gerçek hayatta açmış olduğu için oldukca pişman, galiba rüyada bunu üstüne almak istemiyor. esmer onu açıyor (bu içindeki düşmanlığı ve intikam hırsını özgür terk etmek, koyvermek demek, katliam siparişi vermek demek). kutunun içine giriyoruz, kutu yere düşüyor, ruth teyzenin yatak odasında, ruth teyze sesi duyup geliyor, odaya bakıyor fakat kutuyu göremiyor. büyük ihtimalle bu, ruth teyzenin betty’deki o fena yanı görememesi benzer biçimde bir anlama geliyor olabilir. veya tüm bunlara -farkında olmasa da- onun birazcık neden olduğu şeklinde yorumlanabilir.
sonrasında kovboy geliyor ve çürümüş cesede “tatlı kız uyanma zamanı” diyor. o çürümüş ceset aslen gerçekte asla olmadı, kısaca gerçekte nihayet sahnede ihtihar etmiş olan diane değil o. giyim ve pozisyon değişik. o ceset şimdilerde bu rüyayı görmekte olan diane. benzer gecelik, benzer yatak, benzer oda. aynı zamanda rüyadaki cesedin elinde tabanca falan yok. kafada delik de yok. o büyük ihtimalle yaşadıkları yüzünden ‘ölmeden ölmüş’ olan diane. bir tek rüyada ve yüzü tanınmadığı için betty onun kendisi bulunduğunu bilmiyor.
her neyse, komşu kapıyı çalıyor, (hani kimi zaman bir sesle uyanırız fakat bu sesin kaynağını rüyamızda değişik bir şey olarak görürüz) komşunun gerçekte kapıyı çalması kovboy’un yatak odasının kapısını çalması olarak görünüyor rüyanın sonunda. düş bitiyor, yatakta doğrulup görmüş olduğu garip rüyayı özetlemek gerekirse bir düşünüyor ve yukarıdaki lineer gerçek hayatta kaldığımız yerden devam ediyoruz.
filmin sonunda da birkaç soyut sahne var, winkies’in arkasındaki evsiz siyah mahluk ki, bu sefer bir gece vakti ateş yakmış elindeki mavi kutuya bakıyor.
o aslen adam değil, aslen o diane’in halet-i ruhiyesinin bedene dönüşmüş hali. bitkin, evsiz, çaresiz, başarısız, düş kırıklığına uğramış, aşık, vicdan azabıyla dolu, suçlu, pis, aşkını öldürtmüş, bir bütün olarak tükenmiş ve kararmış bir ruh, yönetmenin muhteşem, harikulade tasviri; bence filmin en güzel sahnelerinden birisi.
sondaki çıldırma sahnesi ile bu siyah yurttaş içinde aslen oldukca güzel bir bağlantı var. diane çıldırmadan evvel kanepesinde oturuyordu. eşzamanlı olarak bu siyah yaratığı tasavvur edin. aslen benzer anda diane’in iki değişik görünüşü. kanepede oturan gerçek görünüşü, winkies’in arkasındaki ise yönetmenin tüm çıplaklığıyla ortaya koyduğu diane’in dahil dünyasının görsel olarak çeviri edilmiş hali. ikisi de eşzamanlı ve paralel.
siyah, bitkin bir halde elindeki mavi kutuya bakarken, paralelde diane, yediği haltı, özgür bıraktığı düşmanlığı, kaybettiklerini düşünüyor kanepesinde, pişman ve bitkin.
siyah, winkies’in ve duvarların arkasında (diane de winkies’teki tetikçinin arkasına saklandı katliam için).
siyah, bir akşam vakti, her şeyini yitirmiş bir evsiz benzer biçimde, bir bütün olarak tükenmiş pislik içinde (kanepedeki diane benzer biçimde).
siyah, mavi kutuyu bir kese kağıdına koyuyor ve yere bırakıyor (diane bu yaptığından kurtulamıyor, art dönemiyor).
kutudan parmak uzunluğunda iki yaşlanmış çıkıyor (benzer anda diane’in kapısı çalıyor ve ihtiyarlar kapının altından giriyor.)
diane’in içindeki vicdan azabı ve yakalanma kaygısı o denli dayanılmaz boyutlarda ki çalan kapı bundan böyle kayışı kopartıyor, büyük ihtimalle dedektiflerin geldiğini düşünüyor ve ihtiyarlar onu çıldırtıp intihara sürüklüyor (tabancayı almış olduğu çekmeceye dikkat, orada gerçek mavi kutu var, büyük ihtimalle önemsiz bir kutu).
nihayet sahnedeki dumanlar… bunlar ‘cin’ın olduğu tiyatrodaki dumanlar benzer biçimde.
aradaki değişik ortaya koymak için; dumanların üstünde beliren diane’in nihayet hali (siyah yüzlü hali), derhal arkasından da hayalleri…
mavi saçlı hanım (soyut) ve… silencio, sessizlik…
büyük ihtimalle beynini kemiren duygular ve hallisünasyonlar yüzünden özlemini çekmiş olduğu şey ‘silencio’. esmer’in gecenin bir yarısı ‘silencio’ diye sayıklayarak uyanmasının da sebebi bu olabilir.
…fakat lynch bu, her şey olabilir…
[RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/26/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780×439.jpg[/RESIM]
lynch’in dikkat çekmiş olduğu kilit sahnelerden birinin kahve sahnesi olması da şu biçimde; (oldukca mühim bir şey yok aslen bir tek birazcık dikkat). kahve yaptığında aslen cinayeti işletmiş ve vicdan azabı içinde. üstünde pis ak sabahlığı var. büyük ihtimalle intihar etmiş olduğu günün sabahı, kısaca lineer süre çizgisinin sonu…
kahvesiyle kanepeye yürürken kanepede yarı çıplak olarak esmer görünüyor. kendi de kanepenin üstünden geçip esmer’in üzerine çıkıyor ve elindeki bardağı sehpaya bırakıyor. amaaa sabahlığı olan sarı saçlı bu sefer yarı çıplak, sehpaya bıraktığı şey kahve değil viski, sehpada mavi anahtar yok ve piyano kül tablası daha alınmamış,
kısaca flashback ve gerçek yaşam. öteki flashback de masturbasyon sahnesinde.
sarı saçlı masturbasyon yaparken ansızın telefon çalıyor, öteki odaya gidip telefona bakıyor. telefon “otomobil seni bekliyor, partiye ati misin?” diyor. fakat dikkat; masturbasyon esnasındaki giysiyle diğer odaya telefonda bakmaya gittiği giyim değişik. kısaca arada bağlantı yok, telefona bakması flashback ve gerçek yaşam.
—————–
küçük tespitler
– rüyada niçin mavi kutu var, onun temeli ne?
diane’in intihar etmiş olduğu sahnede, çekmeceden silahı alırken mavi kutu çekmecede görünüyor. aslına bakarsan bu şekilde bir kutusu var, gerçekte oldukca bir anlamı yok bir ihtimal fakat bu kutu da rüyasına giriyor. büyük ihtimalle pandora’nın kutusu terimini biliyor ve rüyasında o biçimde tezahür ediyor.
– rüyada betty ile rita 17 numaralı eve giderken rita niçin girişte park etmiş arabanın içindeki gözlüklü iki adamdan korkuyor?
kendi yakalanma korkusunu birazcık rita üstünden yaşıyor rüyada. rita hafızasını kaybetmiş olduğu için birazcık çok davranışlarında ölçülü. kapının önünde park etmiş arabadaki iki gözlüklü insanın kendisini aradığını düşünüyor. aslına bakarsan eve girdikten sonrasında da yatakta kendisi yerine öldürülmüş bulunduğunu düşündüğü birinin cesedini görünce iyice korkuyor.
– rüyadaki toplantıdaki yurttaş niçin bu kadar mat ve espresso kahve istiyor?
gerçekte partide onun kendisine mat mat baktığını görüyor bir fasıla, bu onun bilinçaltına yerleşiyor; mat duruşu ve eskiden beri gelen bir inanışı yüzünden onu italyan mafya adamlarına benzetiyor. inanışı da şu: başarısızlığı aslen hollywood’daki yeraltı dünyası yüzünden. burada kabiliyetler değil kuvvet konuşuyor. bu yüzden rüyasında onu benzer biçimde mat, ruhsuz, ürkütücü ve olanaksız derecede muhteşem, harikulade bir espressodan başkasını yutmayan gerçek bir italyan olarak görüyor. öteki italyan’ı başka yerde gördüğümü hatırlamıyorum fakat enteresan derecede kırmızı pacino’ya benziyor. bu da onun kafasında meydana getirdiği öteki italyan mafya karakteri.
– rüyada kırmızı pacino’ya benzeyen adam niçin “help meeee!” diye bağırıyor?
bir inanışa bakılırsa, partide diane bir fincandan su içiyor, fincanın üstündeki desenler ‘s.o.s.’ benzer biçimde görünüyor (rüyada öteki insanın espresso içtiği fincan değişik doğal olarak) s.o.s.’u burada bu şekilde bağırıyor ve bence çaresizliğini bu biçimde haykırıyor.
– rüyada esmer limuzindeyken, limuzin durduğunda niçin sürücü ona tabanca çekiyor?
gerçekte evvelinden kendi de limuzinle benzer yerde durmuştu ve birazcık tedirgin olmuştu. bu ortam onu da tedirgin etmişti, katliam için güzel bir ortam… esmer’i öldürttüğü için de burada ona tabanca doğrultulmasını sağlıyor. fakat bir ihtimal pişmanlığından dolayı bir kazayla onu kurtarıp kafasına format uzaklaştırıyor ve istediği esmer’i meydana getiriyor. kim bilir esmer’i gerçek hayatta öldürtmüş olmasını başkasının üstüne uzaklaştırıyor. silahı gerçekte onun kiraladığı tetikçi doğrutmuştu burda tabanca bir bütün olarak başka birisi tarafınca doğrultuluyor.
– rüyada niçin esmer’i limuzinde ve benzer kendi benzer biçimde görüyor?
limuzinde benzer yolda, benzer yerde duruyor, benzer sözleri söylüyor. galiba kendisinin olması ihtiyaç duyulan yerde o var diye. bu yüzden ona tabanca çektiriyor fakat bununla birlikte kurtarıyor da.
– rüyada coco’yu niçin iyi ve tonton bi karakter olarak görüyor?
zira partide coco onu dinlemişti, mimikleri onu anlıyor gibiydi ve elini tutmuştu.
– rüyada club silencio’dan ulaştıktan sonra mavi kutuyu açacakken niçin betty ansızın kayboluyor?
kutunun açılması kötülüğün salınması demek. gerçekte yapmış olduğu şeyi biliyor ve üstüne almak istemiyor. bunu gerçekte bir kez yapmış oldu fakat burda buna ortak oluş bile istemiyor.
– toplantıdaki italyanların niçin italyan bulunduğunu düşünüyor?
birincisi, dik bakışları yüzünden partideki insanın mafya tipli bulunduğunu aslına bakarsan düşünüyor. ikincisi, esmer, “casablanca’ya luigi ile asla gitmedim” diye bir söz ediyor. luigi bir italyan adı ve bu dik bakışlı insanla bir münasebet kuruyor, kim bilir onun adı olduğu belli.
gizemli kovboy’a dair
yönetmenin seyirciye çaktığı güzel bir bildiri:
rüyada kovboy, adam’la konuşurken der ki; “ukalalıkla o denli meşgulsün ki düşünmüyorsun.”
aslen seyirciye bildiri çakıyor, filmi anlamaya emek vermesi için.
‘ben sürrealist bir david lynch filmi izliyorum, entelim’ falan ayaklarını boşver, dikkat et diyor. otur ve düşünerek izle diyor, eğer işini iyi yaparsan beni bir kez daha göreceksin. fena yaparsan iki kez daha göreceksin diyor. ilginçtir ki adam onu aslen tekrar asla görmüyor. fakat seyirciye iki kez görünüyor; 1) kızı uyandırırken, 2) partide arkadan geçiyor.
izleyici iki kez gördüğüne bakılırsa fena mü yapmış oldu seyirici işini? evet, sayılır…
ve işte bomba; iki kere görünüyor fakat birisi düş karakteri diğeri gerçek. eğer ayrım edersen, ilk göründüğünde (ağılda) düş karakteri olan koyboy bir kez daha düş karakteri olarak görünüyor (yatak odasında). ikinci görünmesinde (partide) aslen o rüyada konuşan kovboy değil, haberi bile yok bir şeyden, bir tek partideki birisi.
bir başka perspektif da şu; film zihinlerde doğrusal-lineer olarak birleştirilebilirse, kovboy, “beni x kez göreceksin” dedikten sonrasında bir tek 1 kez görünebilir, partide görünmesi rüyadan evvel, bu sayılmaz böylece. kısaca evvel parti, sonrasında kesher ile konuşma, nihayet olarak uyandırma…
kovboy’u burada birazcık yönetmeni de simgeliyor. direktör seyirciye vereceği mesajı direkt kovboy’un ağzından veriyor. bir gaşgası örneği veriyor; david’e soruyor “bir gaşgasını kaç şahıs kullanır?” diye. david bu rahat soruya azıcık şaşırıp “e biir” benzer biçimde bir yanıt veriyor. gaşgası oldukca hususi bir seçim. aslen gaşgasını bir şahıs de kullanabilir iki şahıs de. gaşgası, burada filmi, kullanan bir şahıs ise yönetmeni simgeliyor. “eğer kafanı çalıştırıp sana verdiğim fırsatı iyi değerlendirirsen sen de benimle birlikte bu arabayı kullanabilirsin” diyor adam’a (aslen bizlere). kısaca eğer görmeyi, çözmeyi ve hatta düş oluşturmayı becerirsen filmin ikinci yönetmeni olursun diyor seyirciye.
tetikçinin mavi anahtarı
diane tetikçiyle antak kalma yaptıktan sonrasında tetikçi mavi anahtarı gösteriyor. diane “bu neyi açıyor?” diye soruyor, tetikçi gülüyor. anlam ifade etmeyen benzer biçimde görünen bir diyalog.
rüyada esmer’in kimliğini ilk bulmaya çalışmış oldukları sırada, esmer’in çantasını karıştırırken üçgen şekilli mavi anahtarı buluyorlar, bir mana veremiyorlar o anda. rüyanın görüldüğü süre gerçekte cinayetin sonrası, kısaca gerçekte minik mavi anahtarı biliyor, rüyada üçgen anahtar olarak çıkıyor. bunun ‘ölüm’ anlamına geldiğini de biliyor.
aslen tektikçiye “bu neyi açıyor?” diye sorarken hakkaten merak etmişti. esmer’in çantasından çıkan anahtar için de benzer merak rüyada var, oraya yansımış. ‘bu neyi açıyor?’un tepkisi ise club silencio’dan ulaştıktan sonra veriliyor: pandora’nın kutusu’nu, kısaca kötülüğü. rüyadaki büyük mavi anahtar da, gerçek minik mavi anahtar da aslen ölümü simgeliyor. mavi kutu açılacakken de ani ortadan kayboluyor, buna tahammül edemiyor aslen…